₁₂romantik

2.3K 231 17
                                    

Not: Görsel bölümün özetidir. 😂😂

EunKyung ve SeokJin artık okula birlikte gidip geliyorlardı. Yemekhanede birlikte oturuyorlardı. Ama konuşacakları şeyler hiç bitmediği gibi gece mesajlaşma seansları oluyordu. İkisi de aralarındaki bu çekimin farkındaydı. Yine de dile getirmek biraz garip geliyordu onlara. Bu yüzden sadece birlikte vakit geçirmeye odaklanmışlardı.

SeokJin elinde iki çikolata ve su ile EunKyung'un oturduğu masaya yaklaştı ve sandalyeyi ona daha yakın bir yere çekerek oturdu. Yine kendi isteğine göre seçtiği çikolatalardan birini EunKyung'a uzattı.
"Teşekkürler."
Karşılığında elmacık kemiklerini dolgunlaştıran gülümsemelerinden birini sundu SeokJin.

"Yarınki sınav için bana biraz yardım edebilir misin? Henüz hiçbir çizime çalışmadım." Az önceki gülüşü yavaşça soldu ve kalın dudağını öne çıkardı.
"Elbette. Ama benim de çok iyi olduğum söylenemez. Birbirimizin eksiklerini tamamlayabiliriz. " EunKyung sevecen bir şekilde güldükten sonra çikolatanın yoğun tadını gidermek için Jin'in önündeki suyu kapıp içti.

"Ah, o benim suyumdu Kyung-ah." Jin mızmızlanarak söylediğinde -sadece takıldığı dudaklarının hafif kıvrık kenarlarından belli oluyordu- EunKyung sakince şişenin kapağını kapattı ve aldığı yere tekrar koydu.

"O zaman alabilirsin." SeokJin'in şişeyi alacağını düşünmüyordu. Bu yüzden yüzünde yarım bir gülümseme  vardı. Ama elbette Jin beklentilere göre hareket eden biri değildi. Yüzüne sırıtma efekti ekleyip şişeden büyük bir yudum aldı.

"Bu iğrenç." dedi EunKyung şaşkınlık ve iğretiyle.
"Neden bu kadar odun olmak zorundasın Choi EunKyung? Bu aslında romantik bir andı."
Bahsedilen kişi EunKyung'tu ve şimdiki yüz ifadesinden de anlaşıldığı gibi romantiklikle pek alakası yoktu. Biraz gerçekçi takılıyordu.

"Bunun neresi romantik?"
Seok Jin gülümsemesini daha da büyüttü ve "Farketmemiş olabilirsin ama dolaylı yoldan öpüştük." dedi. Seokjin şu an gerçekten eğleniyor olmalıydı.
EunKyung onun söyledikleriyle gözlerini son raddesine kadar açmıştı.

"Bu iğrenç klişeleri nereden buluyorsun SeokJin?"

"Geçen gün Google'da araştırdım. Kızların hoşuna giden şeylerdenmiş."

Ya bu çocuk fazla saftı ya da fazla açık sözlüydü. Hangi ihtimali olursa olsun her zaman tatlı ve karşı konulmazdı. Bir erkeğin hem yakışıklı, hem de sevimli olabilmesi ancak bu kadar iyi tanımlardı Jin'i.

"Lütfen sonraki günlerde de çiçek alıp gelme."
EunKyung'un sevmediği şeylerden biriydi bu. Özellikle sevgililer gününde caddeler yürüyen seraya döndüğü için sevmiyordu belki de. Bitkileri severdi ama bu tarzlarını değil. Onun için fazla ciciydi.
EunKyung masadan kalkıp çıkışa yöneldi. Çalışmaları gerekiyordu ve o da kütüphaneye gidiyordu.

"Hey, bunu yapacağımı nereden biliyorsun?" dedi, SeokJin. Masadan alelacele kalkıp EunKyung'un peşine takıldı. Karşılığında EunKyung sadece gözlerini devirip yoluna devam etmişti.
"Tanrım!"

Mimarlık fakültesinin kütüphanesi kampüsteki en iyi kütüphaneydi. Başka bölüm öğrencileri dahi burada çalışmak için can atıyordu. Fakültenin iki katı bunun için ayrılmıştı ve ortadaki büyük daire şeklindeki alanlarda normal sessiz çalışma ortamları kuruluydu. Bu alanlara bağlı olarak açılan küçük cam kapılar en fazla 5 metrekarelik bireysel çalışma alanlarına açılıyordu. Grup çalışmaları bu şekilde rahatça yapabiliyordu.

Şimdi EunKyung ve SeokJin'in bulunduğu oda da böyle bir çalışma odasıydı. EunKyung çizim masasının üzerine malzemelerini hazırladı ve dikkatle tasarladığı planı çizmeye başladı.  SeokJin de onu izliyordu. Tabi bir yandan planın detaylarını anlatan EunKyung'u da dinliyordu.

NAMELESS •  ☑︎ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin