₁₄lolipop

2.3K 204 57
                                    

Bölüm sadece Eunkyung ve Jin'e ait.
İyi okumalar ^^

EunKyung havaların ısınmasından istifade SeokJin'i parka gitmek için ikna etmişti. Sömestr tatiline birkaç gün kalmıştı ve onunla daha fazla vakit geçirmek istiyordu. SeokJin elleri pantolonun cebinde, geniş omuzlarını biraz daha dikleştirmiş bir şekilde EunKyung'un yanında sessizce yürüyordu. Karşıdaki çocuk parkını işaret ederek alaycı gülümsemesiyle EunKyung'a döndü.

"Kumdan kale mi yapmaya geldik?"
EunKyung gözlerini devirip ona baktığında karşılaştığı yakışıklı yüz sinirini hemen söndürüyordu. Samimi ve sıcak bir gülümsemeydi, bu yüzden sakinleştirici işlevini görüyordu EunKyung üzerinde. Onun tüm kötü hislerini dindiriyordu.

"Hayır, sersem. Burası sessiz ve rahatlatıcı." Sağ elini kaldırıp ileride bir yeri göstererek devam etti EunKyung. "Orada banklar var ve yüksekte olduğu için şehrin bir kısmı görünüyor. Sadece çok güzel."

İşaret ettiği yönde yürümeye başladığında Jin de onu takip etti. Bahsedilen yere geldiklerinde nefes nefese kalmışlardı. Seok Jin ilk kez gördüğü için, EunKyung da sevdiği mekana sonunda kavuştuğu için hayran bakışlarını gezdiriyorlardı etrafta. Varoş, gecekondu tipi evlerin olduğu mahalleye bakıyordu oldukları yer. Kışın ayazı burada daha çok hissediliyordu. Bu yüzden ikisi de vücutlarına değen rüzgarla titredi.
EunKyung siyaha boyanmış banka oturduktan kısa bir süre sonra SeokJin de yanına geldi.

"Burası gerçekten güzelmiş, Eunnie."
EunKyung onun gülümsemesine karşılık verdi içtenlikle. Bunaldığı zaman kaçıp geldiği bu yeri ona gösterdiği için mutluydu. Artık paylaştıkları bir şey olmuştu.

EunKyung bakışlarını Jin'in pürüzsüz yüzünden bacaklarına kaydırdı. Kaşlarının çatılması da aynı zaman dilimine denk gelmişti.
"Neden bunu giydin? Bacakların görünüyor." dedi, gözlerini tekrar Jin ile buluştururken. Onun böyle sinirlenmesi bu soğukta üşütecek olmasından değil, sadece başkalarının onun güzel bacaklarını görecek olmasındandı. Gerçi SeokJin'den başka hangi akıl noksanı bu havada diz kapaklarında biten kısa bir kot giyerdi ki?

"Ne o, bacaklarım seninkilerden güzel olduğu için kıskanıyor musun?" Ardından hemen göz kırptığı için EunKyung kalbinin teklediğini hissetti. Onun bacaklarının daha güzel olması, başka ve küçük bir etkendi aslında.

"Hayır. Bir daha böyle bir şey giyersen o görünen bacaklarını alçıda bulursun." Dişlerinin arasında ama yine de gülümseyerek söylediğinde SeokJin bu üstü kapalı tehdidi çok iyi anlamıştı ve bu onun gergince gülmesine neden oldu. Bu ilişkideki erkek-kız tarafı ayrımını ikisi de çözememişti henüz. Buna rağmen ne EunKyung'un ne de SeokJin'in buna itirazı vardı. Jin onun tarafından kıskanılmayı seviyordu, Kyung da ona sahip çıkmayı.

SeokJin uysal bir şekilde başını sallayıp önündeki manzaraya döndü. Derin nefeslerle temiz oksijeni depoluyordu ciğerlerine. EunKyung da aynı şekilde onun hareketlerini takip etti. Az önceki kıskançlık hissi Jin'in sevimli bir şekilde kabul etmesiyle azalmıştı. Onun daha fazla uzatmadan isteğini benimsemesi gerçekten hoşuna gitmişti.

SeokJin'e gün geçtikçe daha fazla bağlanıyordu. Onu daha fazla ne kadar sevebilir bunu da bilmiyordu. Takıldıkları bu süre boyunca onun hassaslığını tanımıştı, duygusal ve düşünceli oluşunu da. Ve bu EunKyung'un onu kaburgalarının arasına hapsedip diğerlerinden saklama isteği uyandırıyordu.

Birkaç kez birbirlerine bakıp sonra gözlerini kaçırdıklarında sebepsiz yere gülmeye başladılar. Fazla oksijenin kafa yaptığı doğru olmalıydı. Birlikte mutlu olmanın tadını çıkarıyorlardı.

"Bir dakika. Biz neden gülüyoruz?" EunKyung sonunda yaptıkları saçmalığın farkına varıp nefesleri arasında sordu. SeokJin gülmekten kısılan gözlerini açıp yanındaki kıza baktı. Ellerini dizlerinin altına koyup banktan sıkıca tutup bir yandan ayaklarını sallıyordu. Yüzündeki gülümseme de henüz sönmemişti.

"Bilmiyorum. Sadece... " SeokJin durakladığında EunKyung ona bakma gereksinimi hissetti. Ona döndüğündeyse kendisini inceleyen bir çift gözle buluştu, kahverengi büyük gözleri. Bakışları derin ve onu yakabilecek cinstendi. "Seninle olmak beni mutlu ediyor. " SeokJin cümlesini tamamlayınca bakışlarını hemen yere indirdi. Bir ihtimal utanmış olabilir miydi? Kesinlikle. EunKyung duyduklarının etkisiyle hiç hareket etmeden yanındaki bedene bakıyordu. Tarifi zor bir mutluluk doldurmuştu içini. SeokJin'in kırmızı elmacık yanaklarını gördüğünde kalbi yeniden atmaya başlamış gibiydi.

"Beni de." İstemsiz bir şekilde EunKyung'un da yanakları kızardığında hızla önüne dönüp manzarasında bulduğu baraka bir eve sabitledi bakışlarını. Bir erkeğe karşı utanmak pek onun tarzı değildi. Kendini rezil eden davranışlarda bulunduğunda utanırdı o. Ama bu seferki daha farklı bir histi. Mutlu cuma sabahına uyanmak gibiydi bu.

EunKyung ayaklarının altındaki erimeye yüz tutmuş beyaz kara basarak griye dönüşmesini izledi, sessizleşen ortamda. Bu anı daha da garip kılan şey ise sol yanağında hissettiği kuru baskıydı. EunKyung tamamen donmuş bir şekilde hareket özelliğini yitirmişken SeokJin apar topar ayağa kalktı.

Az önce onu öpmüştü! Bu cesareti son bir haftalık samimiyetlerinden almıştı belki de. Ama asıl önemli olan SeokJin'i buna neyin ittiği değil, bunu yapmasıydı.

Aralarında bir şey olduğu söylenemezdi. EunKyung henüz ondan bir teklif almadığı için bu kanıdaydı. Arabasıyla evine bırakan ve açık giyindiği için kıskanıp kızan taraf olduğundan teklif eden kişinin de kendisinin olması gerektiği konusunda şüpheleniyordu. Ama bu kadarı da olmazdı herhalde.

SeokJin gergin ve sessiz havayı dağıtmak için boğazını temizledi ve "Sana şarkı söylememi ister misin?" dedi. Yeniden EunKyung'un oturduğu banka yaklaşmıştı ve onay vermesi için EunKyung'u bekliyordu parlak gözleriyle.
"Tabii..." Üzerindeki garip hissi atmak için neşeli sayılabilecek bir ses tonuyla cevapladı EunKyung. Onun sesini yeniden duymak için sabırsızlanıyordu doğrusu.

SeokJin banktaki eski yerini alıp oturdu. Ellerini nereye koyacağını bilemez bir şekilde önce bacaklarının yanlarına, sonra üstüne koyarak birleştirdi. Küçük bir öksürüğün ardından şarkısına yumuşak sesiyle can verdi. Yaşadıkları şu son birkaç dakika, belki de daha fazlası, EunKyung için gerçekten romantikti.

Uzun zamandır git gide
Arayan ilk ben oluyorum
Senin olmadığın yerlerde ben şimdiden
Sana 'bebeğim' diye sesleniyorum
Bu bana da komik geliyor..

Sen benim çikolatamsın
En tatlı çikolatam
Seni gerçekten istiyorum
Çok tatlı olan seni
Seni istiyorum, seni istiyorum

Bana yaslan
Rahatlayabilmen için
Çok mutlu olabilmen için
Sana her şeyimi vereceğim.

Sen benim dondurmamsın
En tatlı dondurmam
Seni gerçekten istiyorum
Çok tatlı olan seni
Seni istiyorum, seni istiyorum

Sen bana aşkı hediye eden kişi
O sensin..
Bana baş döndürücü aşkı veren o kişi
İşte sen O'sun..

SeokJin yerdeki kar tanelerini izledi söylediği şarkı boyunca. EunKyung pür dikkat onu izlerken sesindeki büyüye bırakmıştı kendini. Onu dinlendiren, rahatlatan, içinde yeni duyguları canlandıran sese. SeokJin gözlerini yanındaki bedene çevirdi. EunKyung sözlerin kendisine olduğunu bildiğinden utandığı halde gözlerini kaçırmadı.

Bana bakan sana,
Şimdi sadece sana şarkı söyleyeceğim...

Sen benim şekerimsin
Lolipop şekerim
Seni gerçekten öpmek istiyorum.
Seni gerçekten sevmek istiyorum.

NAMELESS •  ☑︎ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin