Beğenin lütfen 🔪
Yorum da atın
Dinlenme alanındaki koltuklara uzanmıştık ve Andieler PlayStation oynuyorlardı.
Ben de bir yandan cips yiyip bir yandan da onları izliyordum.
"ANDİE! YARDIM ET LAN!"
"Sik gibi oynamazsan yeterince yardım ediyorum zaten Chiru."
"Çok ayıp! Çok. Ayıp. Sen nasıl arkadaşına öyle dersin? Ben senin canın arkadaşınım!"
Aven kahkaha atarak Chiru'ya baktı, "Drama queen yine iş başında."
İçeri Jake ve arkadaş grubu girdiğinde gözüm ona kaydı. O da bir saniyeliğine bana baktı ve geri önüne dönüp çaprazdaki koltuklara oturdu.
"Hey, şu yeni gelen brokoli kafayla sarı pipi var ya?"
Andie gözünü oyundan ayırmadan mırıldandı, "Evet?"
"Onlar nerede lan? Hiç ortalıkta görmüyoru-"
Chiru'nun ağzına cips sokuşturdum ve daha sonra da kendi ağzıma attım.
"Ne bok yerlerse yesinler."
Bana döndü, "Onlara cidden sinir oluyorsun ha?"
"Sen olmuyor musun?"
Omuz silkti, "Bana yanlış bir şey yapmadı-"
Aven bir eliyle Chiru'nun ensesine vurdu. "Oyuna bak lan!"
Yüzbaşı Daniel odaya girip tam televizyonun önünde durdu. "Size bir görevim var."
Diğerleri hâlâ oyunla ilgilenirken ben ona baktım. "Ne görevi?"
"Rus başkanı şehre geliyor. Herhangi bir saldırı olur diye onu korumak için birilerini göndermemizi istedi. Siz-"
"Yüzbaşı Daniel..."
"Evet?"
Kaşlarımla Jakelerin grubunu işaret ettim. Başını onlara çevirdi ve geri bana baktı.
Onların duymayacağı bir şekilde mırıldandım, "Hazır kendisi de Rusça biliyorken onun takımını gönderseniz?"
Bir süre düşünür gibi baktı ve başını sallayarak onlara ilerledi.
Birkaç dakika onlarla konuştuktan sonra Jake ve takımı ayaklanarak odadan çıkmaya başladılar.
Çıkmadan önce Jake'in bana baktığını fark ettim, muhtemelen görevi onlara gönderdiğimi anlamıştı.
Odadan çıktıklarında derin bir nefes alarak yerdeki 1.5 litrelik kola şişesinden bir yudum aldım.
Benden sonra Andie'de biraz içti ve başını bana çevirdi. "Neden görevi Jakeler'e verdin?"
Omuz silkip önüme döndüm.
"Bu aralar pek göreve gitmiyorlar gibi hissettim. Bir şeyler yapmasını istiyorum. Kafasını dağıtsın."
Andie bir süre bana baktı ve bir şey demeden geri önüne döndü.
İçeri limon kafa ile brokoli kafa girince kaşlarımı çattım.
Brokoli kafa televizyondaki oyuna baktı ve gözleri kocaman oldu. "Oha! Bu oyunu çok severim!"
Chiru başını kaldırıp ayakta duran brokoli kafaya baktı ve elindeki konsolu uzattı.
"Saatlerdir ben oynuyorum, istersen sen oyna biraz."
Brokoli kafa teşekkür ederek direkt Chiru'nun yerine geçtiğinde limon kafa da benim yanımdaki tekli koltuğa oturmuştu.
"Selam."
Ona bakmadan mırıldandım, "Selam."
"Sen oynamıyor musun?"
"Bu oyun pek ilgimi çekmiyor."
Anlarcasına mırıltılar çıkardığında başka bir şey demedi.
Cipsin bittiğini fark edince paketi yerdeki çöp boşetine atıp önümüzdeki masadan başka bir cipsi alarak açtım.
Herkese uzatıp almalarını sağladıktan sonra tam sırtımı koltuğa yasladığımda başımı limon kafaya çevirdim.
Gözü elimdeki cipsteydi.
Paketi ona uzattım, "İstiyorsan al."
Bunu teklif ettiğime şaşırdığını belli edercesine kaşları havaya kalktı ve direkt birkaç tane alarak ağzına attı.
"Teşekkürler."
Önüme dönüp cipsi yemeye devam ettim. "Önemli değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakugou x Reader (Bnha x Reader)
FanfictionÖzel bir timin lideri olan Alsie, ekip arkadaşları ile birlikte bir çatışmadayken kahraman olan Bakugou Katsuki olayı görür ve yardım amacıyla olaya girerek Alsie'nin yakalamaya çalıştığı kişiyi yakalar. Alsie ile Katsuki'nin ilk karşılaşması da bu...