Bakugou x Reader (Bnha x Reader)

Ek bölüm 1

Beğenin lütfen 🔪

Yorum da atın

"Hey! Düzgün sür!"

Fırçayı tırnağımdan çekip başını hafifçe kaldırarak bana baktı.

"Elimden geldiğince düzgün sürüyorum!"

"Hadi ama! Kör birine versek daha iyi sürer!"

Kaşlarını çattı ve fırçayı oje kutusunun içine geri koyarak ayağa kalktı.

"İyi. Git kör birine sürdür o zaman Alsie."

Odadan çıkıp gittiğinde Chiru ile şaşkınlıkla arkasından bakakalmıştık.

Başımı yavaşça Chiru'ya çevirdim, o da aynı şaşkınlıkla bana döndü.

Telefon tuttuğu eliyle kapıyı işaret etti, "O ciddi mi?"

İç çekerek kapıya baktım, "Regl günü falan herhalde, anlamıyorum."

Tekrar Chiru'ya döndüm, "Kaç aydır sevgiliyiz, şakalarımı ciddiye almaması gerektiğini bilmesi gerek!"

Omuz silkti, "Umarım benden ilişki tavsiyesi istemiyorsundur. Biliyorsun... En uzun ilişkim 2 hafta sürdü."

Gülmekle Katsuki yüzünden üzülmek arasında gidip gelirken ayağa kalktım, "Onun yanına gideyim."

Odadan çıkıp daha sonra da merdivenlerden üst kata çıktım ve odamıza yöneldim.

Kapalı kapıyı 2 kez tıklatarak içeri girdim, "Hey."

Yatağa uzanmış telefonuna bakıyordu. Başını bana çevirmemişti bile.

"Katsuki... Şaka yapmıştım."

Yatağa ilerleyerek yanına oturdum, "Gerçekten kızdın mı?"

Başımı telefonuyla arasına soktum ve masum gözlerle ona baktım, "Hm?"

Gözlerini telefonundan gözlerime çevirdi ve bir süre baktı. İç çekerek geriye yaslandı.

"Bana o masum gözlerle bakma. Artık onlara kanmıyorum."

Telefonunu elinden alıp kenara koydum ve ona biraz daha yaklaştım.

"Özür dilerim. Sadece dalga geçiyordum."

Ojeli parmaklarımı havaya kaldırdım, "Senin bana oje sürmeni seviyorum. Senin benimle bir şeyler yapmanı seviyorum."

Başını yere eğmiş elleriyle oynuyordu.

"Bilmiyorum... Sadece bazenleri ister istemez alınıyorum. Biliyorum, şaka yapıyorsun ve ciddi değilsin ama... Ne bileyim bazenleri aniden içimdeki diğer taraf buna alınıyor."

İşaret parmağımla çenesinden tutarak başını havaya kaldırdım.

"Bir şeyimden rahatsız olursan bana söyle. Söyle ki sorunu çözelim, aptal herif."

Omuz silktim, "Biliyorsun, her konuda dalga geçecek potansiyele sahibim ve buna alışığım."

Çenesindeki elimi önce yanağına, daha sonra da saçlarına götürdüm ve yavaşça okşamaya başladım.

"Ama eğer rahatsız oluyorsan bunu yapmam."

Gülümsedim, "Seni seviyorum limon kafa."

Kendisi de gülümsemeye başladı, "Muhtemelen ojelerin bozuldu."

Umursamaz bir şekilde başımı sallarken bir ayağımı öbür tarafına atarak kucağına oturdum.

"Ojeler umrumda değil."

Gülümsemesi büyürken elini belime yerleştirdi ve dudaklarını dudaklarıma bastırdı.

Birkaç saniye sonra ayrıldı ve kısa kısa öpmeye başladı. "Çok güzelsin."

"Sen de çok tatlısın. Özellikle yavru köpek hallerin."

Göz devirdi, "Yine mi?"

Kaşlarımı kaldırdım, "Ne? Gayet de yavru köpeğe benziyorsun!"

Gülümsedi ve aniden benimle birlikte yatakta dönerek beni altına aldı.

Gözlerim kapıya kaydı, "Chiru aşağıda. Kapı açık. Ve kesinlikle şu an seninle sevişemem limon kafa."

Gözleri umutsuzca kısıldı ve üstüme eğilip önce dudaklarımı, sonra yanağımı, daha sonra da boynumu yavaşça öptü.

"Mükemmel bir varlıksın."

Gülerek kollarımı boynuna doladım, "Biliyorum. Ne de olsa senin sevgilinim."

"Bu arada, geçen gün sana donat ile evlenme teklifi ettim ve ona cevap vermedin."

"Çilekli donat ile evlenme teklifi ettin..."

Başını boynumdan kaldırıp yüzüme baktı,

"Hadi ama! İkimizi geç merkezdeki diğer polisler bile evlilik teklifi edilirken tektaş gibi saçma sapan şeyler alınmasından nefret ettiğini biliyor!"

Kahkaha attım, "Ben ondan bahsetmiyorum! Karamelli yerine çilekli ile ettiğini söylemeye çalışıyorum!"

Kaşları havaya kalktı, "Ne yani, tek sorun donatın çilekli olması mı?"

Aniden eğilip dudaklarımı sıkıca öperek tekrar başını kaldırdı.

"Bebeğim öyle desene ya! Ben de kendime sövüyordum keşke tektaş alsaydım diye!"

"Bana yenilemeyen bir şey alma. Yenilemeyen şeyler sevmem. Evlilik yüzüğümüzü de yemem lazım."

Gülerek onu yakasından tutup geri kendime çektim ve öpmeye başladım.

"ÇOCUK MU YAPIYORSUNUZ? AMAN TANRIM! VALLA YAPIYORLAR! DURUN, DURUN VİDEOYA ÇEKEYİM DE DİĞERLERİ DE YAPTIĞINIZA İNANSIN!"

Başımızı kapıya çevirdiğimiz de Chiru gülerek bize bakıyordu.

Elimi yandaki komodinin üstündeki vazoya attım ve hızlıca ona fırlattım.

"BELANI SİKECEĞİM OĞLUM SENİN! SİKTİR GİT LAN EVDEN! SEVİLMEYEN MİSAFİR ÇOCUĞU GİBİ YAPIŞTIN YAKAMIZA!"