İyi geceler minnoşlarım! saat 01.45 ve ben anca bitirebildim. Dediğim gibi bu kez erkenden gelmeye çalıştım. Sizi daha fazla bekletmeden yeni bölüme alayım o zaman , buyursunlar...
Başlamadan önce oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Öpüldünüz <3
*****
ÖNCEKİ BÖLÜMDEN
Daha rahat bir şeyler giyip mutfağa, yanıma gelince ben masada oturup onu izlerken o da salatadan başladı. Kocamın sayesinde her şey tamamdı. Sadece üzerimize şık bir şeyler giymemiz gerekiyordu. Bu yüzden el ele yatak odamıza çıktık ve üzerimizi değiştirdik . Makyaj masasına oturup makyajıma başlayacakken telefonum titredi .Elime alıp gelen bildirime baktım, kayıtlı olmayan ve tanımadığım bir numara mesaj atmıştı.
KİMDEN:0544******* :''Sonunda seni buldum ,bir daha hiç ayrılmayacağız.''
******
Bir kaç saniye sonra ilk şoku atlatınca mesajın kimden gelmiş olabileceğini düşünmeye başladım ama nafileydi. Aklıma kimse gelmiyordu. Ben kimden ayrı kalmıştım? Kendi kendime düşüncelere dalmışken Ömer'in sesi düşüncelerimi böldü. '' Sevgilim, niye duruldun? '' Boğazımı temizleyip '' Yok aşkım, hangi farı sürsem diye düşünüyordum.'' dedim. Anladığını belirten mırıltılar çıkarınca ben de bu mesaj işini bir kenara bırakıp makyajımı yapmaya başladım. Sonuçta bu gün evime ilk kez misafir gelecekti. Sütlü kahve tonlarında, dizlerimin biraz üzerinde olan elbiseme uygun bir makyaj yapmıştım.
Hazırlanıp salona indik , az sonra kapı zili çalmıştı. Misafirlerimiz geldi! kırmızı kapının kulpundan tutup açtığımda Ömer de tam yanımdaydı. Gülümseyerek ''Hoşgeldiniz'' dedim. Onlar da bana aynı sevecenlikle karşılık verdiğinde sarılıp salona geçtik. Beyler zaten birbirini tanıyordu. Bize bizi tanıtmaya başladılar. İsminin Filiz olduğunu öğrendiğim alımlı kadını incelemeye başladım. Boyu benden çok değil, tahminen üç santim kadar, uzundu. Simsiyah ve beline kadar uzanan saçlarını serbest bırakmış ve omzunun arkasına atmıştı. üzerine giydiği koyu yeşil ve kalem elbise mercan rengi gözlerinin ışıldamasını sağlıyordu. Kadın kıskanılmayacak gibi değildi!
Saçmalama kızım! tamam yani şu an minik bir panda yavrusu gibi görünebilirsin. Yada ellerin ve ayakların şişmiş olabilir. Hatta karnındaki insan yavrusu yüzünden dik duramadığın için kambur da duruyor olabilirsin ama bunların hepsi bir hafta sonra yedi aylık hamile olacak olmandan. Çok takılma yani. Yoksa her türlü elersin!
Ayy! ben ne çirkin bir insanmışım yaa! Allah da benim belamı versin.
Ömer'in '' Aşkım niye ağlıyorsun.'' demesiyle ben de ağladığımın yeni farkına vardım. Odağımı Filiz'den alıp etrafa baktığımda hepsi pür dikkat beni izliyordu. Utanmıştım. '' Filiz...'' Dedim ve hıçkırığım yüzünden duraksadım. Kızcağız telaşa kapılıp yerinde huzursuzca kıpırdandı. '' Ben istemeden kırdıysam özür dilerim.''
Beyler aptal bir ifadeyle bize bakıyordu. Çok fena dağıtmıştım. Şimdi nasıl toplayacağım acaba? Ellerimi hemen hayır anlamında salladım. '' Yok yok! Lütfen yanlış anlama senlik hiç bir şey yok. Sadece çok güzelsin . Ben de kocaman göbeğime, şişmiş el ve ayaklarıma bakınca öyle bir sinirim bozuldu sadece . Gerçekten ben çok özür dilerim.''
Herkesin yüzünde tebessüm oluşurken yanımda oturan Ömer kolunu bana atıp beni kendine çekti ve yanağımdan öpüp '' Yavrum takılma böyle şeylere . Ben seni her halinle seviyorum. Ayrıca böyle de güzelsin.'' dedi. Haklıydı. Sonra Deniz '' Ayrıca bunların hepsi geçici, lütfen üzme kendini.'' dedi. Oda haklıydı. Neden bu gün herkes haklı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONUMUN BEBEĞİ
ChickLit> Kitapta 'Kiralık Aşk' dizisine benzeyen yerler var. Kabul ediyorum. Zaten ben DefÖm/ ElBar hayranıyım ve kafamda tasarladığım senaryoyu Defne ve Ömer karakterleri üzerinden anlatacağım. Sadece Bi şans verin :) Ben yazar değilim . Tabiki hatalarım...