Herkese merhaba! Umarım hepiniz iyisinizdir. Ben yine biraz geç geldim kabul ediyorum fakat geçerli sebeplerim vardı. Amcamı kaybettim, biz kaza sonucu olması hepimizi çok daha fazla üzdü.
Bunu bir kenara bırakıyorum, başka bir konu daha var. Ben emeklerimin karşılığı alamadığımı düşünüyorum. Ne oy sayısı, ne de yorum olarak istediğim hedefe ulaşamıyorum ve bu hevesimi kaçırıyor açıkçası. İstediğim sonucu alamadığım için bölüm yazasım gelmiyor. Sizden ricam emeklerimiz karşılığını vermeniz. 💛🙏
Takip etmeyi, yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen ❤️🛐
KEYİFLİ OKUMALAR
Çok sıcaktı, hatta çok demek az kalırdı. Üzerimde sadece ince bir kumaştan iç çamaşırları olmasına rağmen ter döküyordum. İnat gibi yatak odamız bu saatlerde evin en çok güneş alan kısmıydı. Belki daha serindir umuduyla sağıma döndüm. Kolumu ileri attığımda muhtemelen Ömer'in çıplak bedenine değmişti.
"Sevgilim, günaydın. Uyandın mı?" uyku mahmur çıkan sesi dudağımın kıvrılmasına neden oldu.
"I-ıh" diye mırıldandım. Eğer uyuyor olsan cevap veremezsin Defne! Takdir edersin ki ;Ömer de bunu anlayabilecek kadar zeki!
"Uykunda ne güzel konuşuyorsun sen..." parmak uçlarını sütyenimin göğüslerimi açıkta bıraktığı kısımda hissedince kıpır kıpır oldum. Yine oynaşmak istiyordu insafsız.
"Çek elini, yorgunum. Uyuyacağım." diye diklendim.
Boğazından güldüğünü belli eden bir ses çıktı. Bir elini göğüslerinin altına diğerini ise bacaklarıma yerleştirdiğinde beni kendine çekeceğini anlayıp elimi ileri uzattım. "Ya hayır yaa!" huysuzluğum fayda etmedi. Bir kaç saniye içinde kendimi Ömer'in tam yanında buldum. tenlerimiz birbirine değiyordu.
Elleri vücudumun her yerinde arsızca dolaşırken dudakları rahat durmadı. Önce üst dudağıma hafif öpücükler bırakmaya başladı. Çok sürmeden bu sakinliğini kaybedip üst dudağımı dudakları arasına alıp emmeye başladı. İnlememek için avuç içlerime tırnaklarımı geçirdim. Adama o kadar söylenip sonra inlemenin anlamı yoktu sonuçta. Dudakları usulca alt dudağımı hapsettiğinde gülümsedim. Ne güzel uyanmıştım ben öyle! Dudağımı dişlerinin arasına alıp ezdiğinde inleyerek geri çekildim.
"Acıdı ama aşkım yaa!"
"Bir daha söylesene." eli sağ yanağımdan bir makas almıştı. Sonrasında elini geri çekmek yerine iyice yanağıma yerleştirip baş parmağı'yla okşadı.
"Neyi?" dedim kaşlarımı havaya kaldırarak. Ne demek istediğini gerçekten anlamamıştım.
"son söylediğini güzelim"
Kahkaha attım kocam kendisine tekrar' aşkım' dememi istiyordu. "Aşkımmm!" dedim. Aynı bu şekilde son harfi uzatarak ve anlamsız bir heyecanla.
Ömer "Ağzını yerim kız senin! "diyerek ben daha ne olduğunu anlamadan bir hışımla üzerine çektiğinde popom kasıklarının üzerindeydi. "Yedin zaten" dedim ve ellerimizi birbirine kenetledim. "Çok yoruldum ama senin yüzünden, bak çocuk bile nasıl yorulduysa bu saat oldu hâlâ kıpırdamıyor." sahte kızgınlıkla söylediğim cümle benim herifin hoşuna gitmişti.
Munzur bir ifadeyle güldü. "Ama ben sana dedim banyoya birlikte girmeyelim diye, dayanamayacağımı tahmin ediyor olman lazımdı."
"Şu an olduğu gibi çok uykum vardı, n'apim?" dedim ve mercimeğe dikkat etmek suretiyle başımı Ömer'in omzuna yasladım. Saçlarımı geriye atıp omzumu açıkta bıraktı ve tenime dudaklarını bastırdı. "Aç mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONUMUN BEBEĞİ
ChickLit> Kitapta 'Kiralık Aşk' dizisine benzeyen yerler var. Kabul ediyorum. Zaten ben DefÖm/ ElBar hayranıyım ve kafamda tasarladığım senaryoyu Defne ve Ömer karakterleri üzerinden anlatacağım. Sadece Bi şans verin :) Ben yazar değilim . Tabiki hatalarım...