Merhaba! 🙂
Yine ben geldim.
Keyifler nasıl? 💕
Evde değilim bu yüzden bölüm biraz geç kaldı, kusura bakmayın ❣️
Bölüm sonunda yine görüşürüz 😘
❤️[[[YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN]]] ❤️
KEYİFLİ OKUMALAR 🌸
🖤Multideki Shop bana ait 😂🖤
°°°
Karnımda bir çift el hissedince gözlerimi ovuşturdum. Ama benim hâlâ uykum var yaa... Gözlerimi açınca ellerini karnıma koymuş bir adet Ömer gördüm. Ne tatlısın sen öyle kocacığım. Öhöm, neyse. Ömer'in gözleri beni bulunca tebessüm etti. Ben de ona tebessüm ederek "Günaydın" dedim.
"Günaydın" dedi. Üzerinde bir şey yoktu. Yani cidden üzerinde, altında eşofman var tabi ki. Bu arada hamileliğimin üçüncü ayına girdim. Artık daha hızlı yoruluyorum ve neredeyse hiç yemek yiyemiyorum. Yediğimi kusuyorum, mide bulantım daha iyi sayılır. Ömer ile aramızı düzelttik. Aynı evin içinde ne kadar küs kalabiliriz ki? Akşam eve geldiğimizde Ömer, ben ve Mercimek plates yapıyoruz. Aynen Ömer de yapıyor. Bazı temas gerektiren hareketlerde kendimi sakinleştirmekte zorlansam da şimdiye kadar rezil olmadım çok şükür.
Bu arada ben size asıl olayı anlatmayı unuttum. Ömer ve dedesi barıştı! Bu çok kolay olmadı. En son Ömer'in dedesinin yanına gidişinin üzerinden bir hafta geçti. İlk önce niyeti olmayan Ömer amcasının uğraşları, yengesinin çenesi ve benim tatlı dilim ile dedesi ile iki kere daha görüşte ve aralarındaki buzları erittiler.
"Hadi kalk bakalım" diyerek Ömer'i üzerimden itekledim.
Homurdanarak önce yatakta doğruldu, ardın da ayağa kalıp bana bakmaya başladı. Ben de yatakta doğrulmaya çalışırken ufak bir sancı hissetmem ile elimi karnıma koyup duraksadım. Ömer hemen önümde eğilip elimi tuttu. Telaş yapmaması için gülümsemeye çalıştım. Biraz daha iyi olduktan sonra yatakta tamamen oturur pozisyona geldim.
Kocam! da yanıma oturup "Artık yoruyor seni değil mi?"
Başımı sallayarak cevap verdim. "Evet, çabuk yoruluyorum artık. Sanırım bundan rahat hareket edemeyeceğim."
Elimi tutarak yataktan kaldırdı beni ve mutfağa indik. Bu gün cumartesi olduğu için işe gitmeyeceğiz. Kahvaltı yapar, film falan izleriz. Zaten akşam büyük İplikçi'nin evine gideceğiz. İlk defa göreceğim.
Ömer ile kahvaltı hazırlamaya başladık. Yaklaşık yarım saatin sonunda her şey'i hazırlamıştık. Masaya oturmadan önce Ömer kendine kahve koydu. Ben de istiyorum, banane.
"Ömer ben de is-"
Sözümü tamamlayamadan Ömer itiraz etti. "Defne, itiraz etme lütfen. Sana portakal suyu, daha sağlıklı."
"Off... Off..."
"Şşt, offlanmaz kocaya"
Bu söylediğine ufak bir kahkaha attım. Ömer de masaya oturunca birbirimize 'afiyet olsun' diyip kahvaltımıza başladık.
Kahvaltı bitince Ömer mutfağı topladı. Ben de yardım etmek istedim ama izin vermedi. İşime geldi vallahi, yalan yok. Kendi kendime gülerek kanalları gezmeye devam ettim. Yoda uyanmıştı, biz bu gün biraz erken uyandığımız için anca uyanıyordu Yoda'm. Havlayarak kucağıma çıkınca onu omzuma yatırdım ve sırtını okşadım. Benim boynumu yalamaya başlayınca gülerek ben de onu öpücüklere boğdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PATRONUMUN BEBEĞİ
Chick-Lit> Kitapta 'Kiralık Aşk' dizisine benzeyen yerler var. Kabul ediyorum. Zaten ben DefÖm/ ElBar hayranıyım ve kafamda tasarladığım senaryoyu Defne ve Ömer karakterleri üzerinden anlatacağım. Sadece Bi şans verin :) Ben yazar değilim . Tabiki hatalarım...