Heart of the Monster | RenHyuck

[6: Kibrin Senin Sonun Olacak]

Donghyuck

Sıradan bir laboratuvar dersinde olduğu gibi Renjun içinde yer tutmuş dersin başlamasını bekliyordum, daha doğrusu bekliyorduk. Mark'ta yanımda oturuyordu, onun yanında da Jaemin vardı. Gözümü kapıdan alıp onlara doğru dönmüş ve aniden konuşmuştum.

''Şu dövme meselesini kesinlikle açmıyorsunuz, tamam mı?''

İkisi de kafasını sallamıştı onaylarcasına.

''Zaten bize ne bundan, başımızın etini yiyen sensin 2 gündür.''

''Markie haklı, merak edilecek bir durum yok bizim için. İlginç olan tek şey Renjun'da hiç dövme yaptıracak bir tip olmaması.''

Yalan yok, işin o kısmına bende şaşırmıştım. Biraz da önyargı galiba, Renjun hiç öyle bir hava vermiyordu ama bunu eleştirmekte bize düşmezdi. Aksine dövmesini merak ediyordum, vücudunda nasıl durduğunu da...

''Yuta'mın da var bir tane, bence epey seksi duruyor.''

''Bu arada onların Renjun'la tanışıklıkları neymiş?''

Jaemin sorduğunda Mark'la ben birbirimize bakmıştık. İki taraftan da açıklama almamıza rağmen bence halen içimize sinmeyen şeyler vardı, ya da en azından benim için durum buydu.

''Eskiden beri tanışıyormuşlar işte, öyle çok yakın değiller ama çok mesafeli de değiller.''

''Yuta güvendiği biri olduğunu söyledi Renjun için. Onu küçüğü olarak görüyor yani, öyle.''

O konuda şüphem yoktu, ikisinin arasındaki ilişki abi kardeş ilişkisinden öte görünmüyordu. Benim şüphelendiğim şey söylediklerinden daha yakın olduklarıydı. Bu tabiki de bir problem değil, sorun şu ki eğer tahminim doğruysa bunu neden bizden saklıyorlar?

Gözlerim önümdeki kitaba dalmışken omzuma değen elle irkilmiştim. Kafamı kaldırdığımda Renjun olduğunu görüp gülümsedim.

''Burayı benim için mi tutmuştun?''

Hızla gözlerimi kırpıştırdığımda çantasını masanın üzerine bırakıp oturmuştu. Mark'la Jaemin ona selam vermişlerdi, sonrasında Renjun'la benim grup olduğumuz dersin ödevi hakkında konuşmaya döndüler.

''Donghyuck raporuna bakabilir miyim?''

Laboratuvarda yapılan deney hakkında haftalık olarak raporlar yazıyorduk, Renjun'un kastettiği şey buydu. Hazırladığım 2 sayfalık raporu ona uzatmıştım ve kendininkini de önüne koyup incelemeye başlamıştı.

''Deneyi anlatmakta zorlandın mı?''

''Hayır ama sen bu derste benden çok daha iyisin. Senin raporuna baktığımda kaçırdığım kısımları daha iyi anlayabiliyorum.''

Mal gibi sırıtmama gerek yoktu ama engel olamadığım bir şekilde yapmıştım bunu. Beyaz lilyumum bendeki herhangi bir şeyi beğenince sanki dünyalar benim oluyordu. Bir de beni benim onu sevdiğim gibi sevse aklımı kaybederdim herhalde.

''Nasıl oldun bu arada?''

Raporumu geri önüme koyup doğruca bana bakmıştı.

''Gerçekten ama gerçekten çok iyiyim Donghyuck, endişe edecek bir durum yok.''

''Ben yine de bir şeyler yapmadan duramadım, üzgünüm.''

Çantamdan bir paketin içinde bulunan bitki çayı karışımını çıkartmıştım.

''Büyükannem ne zaman hasta olsam bana özel bir bitki çayı hazırlardı, bende onu arayıp içindeki bitkileri sordum ve aynılarını aldım aktardan. Günde bir bardak içebilirsin, tabi istersen.''