[16: Kod 1501]

82 10 0
                                    

Dongyoung

Kod 1501. Bu kod bir mortuus letalis'in faili meçhul şekilde öldürüldüğünü ifade eder. Mortuus letalis'ler böyle durumlar için hızlı organizasyon yeteneklerine sahiptirler. Genelde ölü yiyicilerin öldürülmesi sık yaşanan bir durum değildir ama ortada bir ceset olduğunda da hızlıca yok edilir. Sebep tabi ki de bunun adli bir vaka olarak kayda geçmemesi...

Şimdi Seul'dan uzak bir kasabanın ormanlık alanındaydık. Orman kasabaya çok yakın değildi ve ceset burada bulunmuştu. Burada olma sebebimizse olayın içinde Renjun'un olabilme olasılığıydı. Taeyong ve Chenle cesede tekrar tekrar bakmışlardı, en sonunda gergin sessizliği bozan Lee olmuştu.

''Baksana Yuta, Renjun'un işine benzemiyor bu.''

Hemen sonrasında Chenle devraldı lafı.

''Huang olsaydı kalbini söker alırdı. Kolundaki yanık izine bakarsak o ama asıl ölüm nedeni sadece yanıktan dolayı olamaz.''

''Kim Dongyoung, bir bakmaya ne dersin?''

Lee Taeyong denen bu adama doktor değilim diyordum ama beni anlamıyordu. Yine de şöylece bir cesedi incelemiştim. Yuta çok sinirliydi ve onu sakinleştirecek bir iki şey söylesem iyi olurdu. Sonuçta sorumluluğu altında olan biri şuan şüpheli konumundaydı.

''Yuta, bende diğerleriyle aynı fikirdeyim. Bu adam muhtemelen önce Renjun'la bir tartışma falan yaşamış ama sonra onu öldüren bir başkası olmalı.''

''Zaten bu kasabada değil mi, neden yakasından tutup onu buraya getirmiyorum.''

İyi bir fikir değildi, hiç değildi hem de. Üçümüzde bir şeyler söyleyecek gibi olduğumuzda cesedi götürmek için bir grup ölü yiyici gelmişti. İçlerinden bir tanesi bu işlerle ilgilenen ana kişilerden biri olduğundan onu daha öncede görmüştüm. Adı Jaehyun'du, anlaşması çok zor biri değildi bu yüzden iyi ki de gelen o olmuştu.

''Pek iç açıcı bir akşam değil he Nakamoto?''

Nakamoto belli belirsiz kafasını sallamıştı. Jeong, Taeyong ve Chenle'ye de selam verdikten sonra en son bana bakmış ve burun kıvırmıştı. Vakit kaybetmeden cesede göz atmaya başladı. Tıpta eğitimli biriydi ve bize daha doğru bilgiler verebilirdi. Az önce benden çokta hoşlanmadığından burun kıvırmıştı. Benim gibi her olayın dibinde biten bir insan kolay kolay sevilmezdi zaten, onların türü için normal insanlardan bir tık daha fazla rahatsız ediciydim.

Bay Medusa'nın oğlu elini belime koyarak şık bir hareketle beni biraz daha yanına çekmişti. Hoş adamdı işin gerçeği. Tek eksisi bir insanı sevemeyecek kadar korkak olmasıydı, bu da az çok anlaşılabilir bir şeydi.

''Neden içgüdüsel davranışlar sergiliyorsun? Karşında senin için tehdit olan biri mi var?''

''Burnun kızarmış, üşüdüğün besbelli. Sıcaklığımla ısınırsın diye düşündüm.''

Kafamı iki yana sallayarak gülmüştüm. Sonra Yuta'nın Jaehyun'a ''nedir Jeong?'' diye sormasıyla ikimizde bakışlarımızı o tarafa çevirmiştik.

''Fark ettiniz mi bilmiyorum ama boğazında morarma ve tırnak izleri var, muhtemelen boğazı sıkılmış. Dişlerinde kan var ve ayrıca kolundaki yanıkta 3.derece. Tabi asıl ölüm nedenini sorarsanız göğsüne öldürücü bir darbe indirilmiş. Her kim yaptıysa güçlü bir ölü yiyici olmalı.''

Bir insan bir mortuus letalis'i öldüremezdi. Bu sebeple onların katilleri yine kendi aralarından biri olmak zorundaydı. Nakamoto anladığını belirtircesine kafasını sallamasının ardından konuşmuştu.

Heart of the Monster | RenHyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin