[7: Tanışma]

95 11 0
                                    

Dongyoung

Adım Kim Dongyoung, Biyoloji enstitüsünün araştırmacılarından biriyim. Diğerlerine nazaran farkım bambaşka bir konu hakkında gizlice araştırma yürütmem. Varlığını bildiğim mortuus letalisler üzerinde çalışıyorum ve amacım onların türü hakkında olabildiğince fazla şey öğrenip sorunsuzca yaşamamızı sağlamak. İlk önceliklerimden biriyse türün insan eti yeme isteğini ortadan kaldırmak. Bu yüzdendir ki Nakamoto'yla bilgi alışverişi yapmaktan kaçınmıyordum...

Gecenin geç saatinde geldiğim mezarlığın ürkütücülüğü yetmezmiş gibi esen rüzgarın adeta içime işlemesi kemiklerimi sızlatmıştı. Buraya gelme sebebim Nakamoto'nun bahsettiği ölü yiyiciyle tanışmaktı. Kendi isteğiyle ayağıma gelmeyeceğini bildiğimden ilk adımı atan ben olmalıydım.

Mezarlığın çevresinde turlamaya devam ettim, şimdiye kadar kimseyi görmemiştim, insan sesine benzer bir şey de duymamıştım. Buraya boşu boşuna geldiğimi düşündüğüm anda toprak zemine muhtemelen fırlatılmış olan yılan kafası ilişti gözüme. Yuta söylemişti yılanları sever diye, buralarda bir yerde olmalıydı. 2 metre kadar öteme fırlatılan başka bir yılan kafasıyla beni gördüğünü ve oynamaya başladığını anlamıştım.

''Sanırım beni korkutmaya çalışıyorsun ama zaman kaybı, buraya seninle tanışmaya geldim.''

Herhangi bir karşılık gelmemişti ancak fırlatılan bir şeylerde yoktu. Biraz daha ikna edici olmam gerekiyordu galiba.

''Nakamoto'nun insan bir dostuyum, şimdi ilgini çekebildim mi?''

Biraz ötemdeki ağaçlardan gürültülü bir hışırtı sesi gelmişti. Şimdiye kadar bir ağacın dalında oturmuş beni mi izliyordu? Karanlığın içinden çıkıp gelen onu görmüştüm. Düşündüğümden oldukça farklı bir dış görünümü vardı, kıyafetleri de fazlasıyla renkliydi. Gecenin köründe dikkat çekmek için biraz fazla iddialıydı. Bana doğru adımlarken konuşmuştu.

''Kim Dongyoung, bizim hakkımızda çalışan havalı herif? O sensin demek.''

Tahmin ettiğim gibi Yuta onunla iletişime geçeceğimi söylemişti. Böylesi daha iyiydi işin gerçeği, uzun uzun açıklama yapmama gerek yoktu.

''Lee Taeyong, değil mi?''

Elimi uzatmıştım sıkması için, kısaca bakışlarını uzattığım elimde gezdirmiş ardından sıkmıştı.

''Tanışmak için harika bir yer.''

Gülerek söylemişti ve isimlerimizi teyit etmemizin ardından ayrıldı ellerimiz.

''Hakkında ilgimi çekecek şeyler duydum ve ilk adımı atan kişi olmak istedim. Nakamoto sana bir şeyler anlatmış belli, o yüzden uzatmadan konuya gireceğim-''

''Hep böyle aceleci misindir?''

Aceleci değilim Lee Taeyong, sadece senin hakkında fazlasıyla sabırsızım. Yeteneğin eşi benzeri olmayan türden.

Kafamı iki yana sallarken gülümsedim.

''Üşüdüm ve bir an önce sıcak evime dönmek istiyorum işin gerçeği. Karşılıklı kahvelerimizi içerken konuşuruz dersen eğer, bana o da uyar.''

''Isınmana yardımcı olabilirim.''

Ellerini yanaklarıma yerleştirmişti ve sımsıcaktı. Karşımdaki bir mortuus letalis olduğundan aniden bunu yapmasına şaşırmamıştım. İlk olarak vücutları insan vücuduna nazaran soğuğa ve sıcağa karşı çok daha dayanıklıydı, bu yüzden elleri oldukça sıcaktı. İkinci olarak insanlar için romantik görünen davranışlar onlar için bir anlam ifade etmiyordu. Duygusal tavırlar türün nadir özelliğiydi ve bu duygusal birleşmelerin insanlarla olması da düşük olasılıklara dayanıyordu. Ancak Nakamoto gibi insan yaşamıyla kendini bütünleştirmiş örneklerde yoğun bağlılıklar söz konusu olabilirdi. Ayrıca o türü içinde de özel bir yere sahip olduğundan diğerlerinden ayrışan özellikleri vardı. Tıpkı insanlar gibi her ölü yiyici de birbirinden farklıydı.

''Umarım bedeninin bu sıcaklığı bana karşı cinsel bir çekim hissetmenden kaynaklanmıyordur.''

Genellikle mühürlü mortuus letalis'lerde görülen bir özellikti bu. Çiftleşme arzuları kabardığında sanki içlerinde bir yangın başlamış gibi vücut ısıları anormal dereceleri görürdü. Şuan Taeyong'un sıcaklığı o tarz bir sıcaklık değildi, takılmak için söylemiştim sadece.

''Bizi iyi tanıyorsun.''

''Her geçen gün kendimi geliştiriyorum diyelim.''

Ellerini çekip yavaşça boynuma yaklaşmıştı. Karşısındakini tanımak isteyiş biçimiydi bu, çünkü koku onlar için asla kaybolmayacak bir duyuydu. Özellikle unutmak istemedikleri bir koku akıllarından hiçbir koşulda kaybolmazdı. Araştırmalarım bunu doğrular nitelikte.

Burnunu hafifçe değdirdiği boynumdan bir nefes çekmişti. Şuan beni sınarken aynı zamanda kendini sınıyormuş gibi görünüyordu.

''Üç yüzyılın ardından aldığım en güzel koku.''

''Önceki neydi?''

Geriye çekilip eski mesafesine geri dönmüş ve gülümsemişti.

''O kadarını bilmesen de olur Kim Dongyoung. Neyse, bugünlük bu kadar mesai yeter.''

Anlamadım? Daha bir şey konuşamamıştık ki? Çekip gidiyor muydu? Kolundan tutup durdurmuştum.

''Henüz konuşmadık.''

''Hafta sonu görüşürüz.''

Elimi çekip karanlığa doğru yürümeye devam etmişti. Arkasından nasıl iletişime geçeceğiz diye bağırmıştım, mesaj atarım şeklinde karşılık vermişti. Demek ki numaramı çoktan Nakamoto'dan almıştı. Ne tuhaf bir adam ama... Her halükarda kurcalamaya değer.



____

Yazar Notları!!

Bu bölümü biraz ara geçiş olarak düşünün kısaydı o yüzden ve biraz da şimdiye kadar olanlarda bazı şeyleri açıklamak istedim. Doğrusu kimse okumuyor ama neyse.

-Yuta insan yemeyen mortuus letalis'lerin lideri, ekolün temsilini o yapıyor. Bunu ilerleyen bölümlerde net bir şekilde göreceksiniz. Renjun ve Jeno'da insan eti yemiyorlar, Taeyong'sa onların ekolünden değil.

-Renjun'un durumundan biraz bahsetmek gerekirse kendi benliği ve duyguları arasında bir çatışma yaşıyor ve bu onu çok arada bırakıyor. Bir de patlama evresi meselesi var, bu da eğer olursa kontrolü kaybetmeye daha meyilli olacağını işaret ediyor. Renjun için işler pekte kolay olmayacak yani.

-Bir de şimdi anlamadığınız şeyler varsa onlar zamanla tamamlanacak merak etmeyin~

Son olarak artık Taeyong'la Doyoung'un looklarını da vereyim onlar kalmıştı zaten sadece^^

Son olarak artık Taeyong'la Doyoung'un looklarını da vereyim onlar kalmıştı zaten sadece^^

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Heart of the Monster | RenHyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin