Part 13 SU DEĞİRMENİ

36 1 0
                                    


BÖLÜM 13


SU DEĞİRMENİ


Değirmende Sansar Sakis'le ilgili dedikodular vardır. Başlık'ın zehirli yılanlarla ve akreplerle dolu olduğudur. Paskalya gecesi bu yolu kullanan iki kişi bulunduğudur.


            Yağmur kurbağalarının sesleri bütün gece devam etmişti. Derenin kıyısındaki değirmenin suları dün geceki yağmurdan sonra coşmuş, değirmenin tahta çarklarından dökülmekteydi. Kızıl Safer köylülerin konuşmalarıyla uyandı. Değirmenin kapısında bekleyen dağ ve ova köylülerinin yaylı arabaları sıraya girmişlerdi. Çınar ağaçlarının altındaki tahta masada sabah kahvaltısını yapan birkaç köylü oldukça acıkmış görünüyorlardı.


            Değirmen taşları dönmeye başlamıştı. Çuvallardan dökülen ekinler, kısa bir müddet sonra un ve kepek olarak çuvallara dolduruluyordu. Geçen yıl da değirmenine gelen sıradaki köylüyü tanımıştı. Rum köyünden gelen Bay Yorgi'den başkası değildi bu. Bay Yorgi kucağındaki çuvalı değirmen taşlarının gözünden ağır ağır dökerken gözlerinin Manoli'yle aynı renkte olduğunu fark etmişti. Boş çuvalı uzatırken Bay Yorgi gülümsedi.


            "Yıllar önce köyde bir yel değirmenimiz vardı. Eğer tamir olsaydı, şu an buralara kadar gelmek zorunda kalmayacaktık."


"Gelişiniz beni oldukça memnun ediyor Bay Yorgi."


"Ama bu kadar işin arasında buralara kadar gelmek de beni oldukça yoruyor. Atölyede Sansar Sakis'in şarap fıçılarını ve kavları bağbozumuna yetiştirmem gerekiyor."


"Bağbozumu için daha erken değil mi?"


"Sansar Sakis'in, riski pek sevdiği söylenemez. Yaz boyunca şarap fabrikasını yeni sezona hazır tutar. Bağbozumu öncesi bütün malzemeleri hazır olarak görmek ister."


"Hımm. Yakında Sansar Sakis'in bana da işi düşer o halde."


"Yıllardır onun fıçılarını tamir ederim ama geçen yıldan bu yana ücretimi ödemedi. Köydeki işçilerin de paralarını ödemediği söyleniyor."


"Sansar Sakis bana olan borcunu her zaman zamanında ödemiştir."


"Ama siz Türk'sünüz, sizi sıkıntıya sokmayı göze alamaz sanırım. Sansar Sakis, kızını bağbozumundan sonra İzmirli bir levantenin oğluyla evlendirecekmiş. Eğer bu evlilikte gerçekleşirse halkı iyice sömürecek. Köyde kışı çıkamayan soluğu onda alıyor. Yüksek faizle borç para verdiği biliniyor."


"Ve faizi ödeyemediğinizde bağlarında gönüllü işçi oluyorsunuz desene."


"Aynen öyle. O bir tefeci. Şu an Sansar Sakis'in işleri, defterleri çok karışık ve bu işin içinden nasıl çıkacak anlamıyorum. Hatta köyde, onu öldürmek isteyenlerin bile olduğunu biliyorum."


"Öldürmek mi?"


Dışarıdan gelen sabırsız köylülerin sesleri duyuldu. Acele etmeleri gerektiğini vurguluyorlardı. Aladağ köylüleriydi bunlar. Öğleden sonraya kalmayı istemezlerdi.

ÖMRÜM UZAKLARDA AZALMASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin