Part 25 ENGEREK İNTİKAMI

15 0 0
                                    


BÖLÜM 25


ENGEREK İNTİKAMI


Köylülerin isyan çıkardığı ve malikâneyi ateşe verdiğidir. Zülüce'nin kör zindanlarda çürüdüğü ve Sansar Sakis'in yedi engerek yılanı tarafından boğulduğudur.


Hizmetçi Rozali bahçedeydi. Köknar ve ladin ağacı sütunlarından yapılma kameriyeyi mor salkım çiçekleri ve hanımeliler sarmalamıştı. Rengârenk çiçekler börtü böceği çekmişti. Aslanağızlarının, büyük papatyaların, ortanca ve sardunya çiçeklerinin süslediği yoldan yürüyordu. Kameriyenin altında yarı gölgeyi seven küpeli çiçekleri, şeker çiçekleri, fesleğenler ve ortancalar arasından masaya yöneldi. Sansar Sakis dün gece geç saatlere kadar bahçede şarap içmiş ve sızıp kalmıştı. Helena'nın ölümünün ardından oldukça keyifsiz ve sinirli görünüyordu. Bunda Levanten Şimon'la şarap ticaretinin bozulması da etkili olmuştu. Hatta Rum çetelerin Edincik yakınlarında Bay Şimon'un arabasını yağmalaması, şarap şişelerini talan etmesi, arabayı ateşe vermesi ve onu öldürmesi ruh halini içinden çıkılmaz bir girdaba sokmuştu. Yunanlıların işgaliyle birlikte eli silah tutan köy gençleri orduya katılmış ve Bay Sakis malikânesinde iyice yalnız kalmıştı. Savaş yıllarıydı, birkaç yıl şarap işleri sekteye uğrayabilirdi. Köylüler her geçen gün kapısını daha da aşındırır olmuş, üzüm bağlarında çalıştıklarının karşılığını istemeye başlamışlar hatta daha da ileri giderek onu tehdit etmeye bile başlamışlardı. Sansar Sakis, köylülerle baş edemeyeceğini anlamıştı artık. Eğer onların ücretlerini bir an önce ödemezse köylülerin patlamaya hazır bir bomba olduğunu da biliyordu.


Hizmetçi Rozali, masaya yiyecek taşırken Sansar Sakis'in birkaç köylüyle tartıştığını ve onlara para ödediğini de görmüştü. Yakında tüm köylü buraya hücum eder ve para isterdi. Sansar Sakis gece boyunca şarap içmişti ve oldukça düşünceli görünüyordu.


Hizmetçi Rozali endişeliydi. Yılların emeği üzüm bağları, şarap fabrikası, eşsiz güzellikteki malikâne ve çiçekli bahçe sert rüzgârların darbelerine dayanamayabilirdi.


            Öğleye doğru hizmetçi Rozali son tabakları almak için bahçeye indi. Oldukça sıcak bir gündü, temmuz sıcakları dedikleri bu oysa gerekti. Büyük havuzun fıskiyelerinden serpilen su biraz nefes almasını sağlamıştı. Kameriyenin altındaki masada tatlı tabaklarının üzerine arılar üşüşmüştü. Sıcaktan karasinekler ve at sinekleri de insana sarıyordu. Hizmetçi Rozali sineklerin seslerine sinir olurken kovalamaya çalıştığı tabağın üzerindeki arılardan birinin kolunu sokmasıyla bağırdı. Sinirleri iyice gevşemişti. Koşarak merdivenlerden çıktı. Mutfağa yöneldi, yaranın üzerine sirke sürdü. Yatağına uzandı ve bir süre dönerek uyumaya çalıştı. Uyandığında öğle uykusunun bedenini dinlendirdiğini düşündü. Sansar Sakis'i merak etti. Sabahtan beri hiç görünmemişti. Dün gece içtiği şarapların etkisinde olmalıydı. Nasıl olsa biraz sonra uyanır ve yine akşam yemeğinin kameriyede hazır olmasını isterdi. Telaşla mutfağa koştu. Mutfakta yiyecek hazırlarken, pencerede ikindinin sarı, kızıl ve kırmızı renkleri gözlerini kamaştırdı. Bugün Bay Sakis'e patates püreli rosto da hazırlamalıydı. Eti ateşe koyduğunda salatayı hazırlamaya başladı. Arı ve sinek vızıltılarından sonra kulağına yüksek sesle yaklaşmakta olan insan sesleri geldi. Balkona çıktığında gözlerine inanamadı. Kalabalık insan seli şarap fabrikasının önünde toplanmıştı ve ellerindeki meşalelerle malikâneye yaklaşmaktaydılar.

ÖMRÜM UZAKLARDA AZALMASINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin