BÖLÜM 33
GREG, SENİ SEVİYORUM
Bedros'un, Greg ve Manoli'yi öldürmek için gelişi, iki aşığın atölyede sevişmesi, Manoli'nin köpeğinin zehirlenişi ve Salamis'in zamansız ölümüdür.
Bedros, elindeki tabancayı uzaktaki hedefe doğru uzattı. Bir gözünü kısarak nişan aldı. Aylardır Greg'in peşindeydi. Akşam Aladağlar'a erken çökmüştü. Kapalı bir geceydi ve hava oldukça bulutluydu. Ağaçların altından ve köyün arnavutkaldırımları arasında köyün dar sokaklarında yürüyordu. Kimselere görünmemek için öne eğik yürüyordu ve tanınmamak için de ceketini kulaklarına kadar kaldırmıştı. Başında Greg'in evinden aşırdığı siyah bir şapka vardı ve Greg'in babasına ait olabileceğini düşünüyordu. Ceketinin cebinde unutulan kâğıt paraları da zulaya indirmişti. Şu ana kadar onu köyde gören olmamıştı. Hedefe ağır ağır yaklaşıyordu. Ay birdenbire bulutların arasına girdi ve Bedros, Bay Yorgi'nin kapısında belirdi.
***
Manoli, akşam yemeğinden sonra mutfaktaydı. Bayan Mariya ve Bay Yorgi yatmaya hazırlanıyorlardı. Zavallı babası bugün oldukça yorulmuştu. Aylardır Bay Midas'ın koskoca malikânesinin ahşap malzemeleri ve yeni kilisenin sütunlarını biçimlendirmek zorunda kalmıştı. Yemek boyunca da yorgunluktan esneyip durmuştu. Bayan Mariya'nın hastalığı giderek ilerliyordu. Kuru öksürükler ardı ardına kesilmemiş, onu nefessiz bırakmış ve ciğerleri acımıştı. Salamis, her zamanki gibi ya elmalarla ya da kedilerle oynuyordu. Ablak yüzünde garip bir gülümseme beliriyordu oyun oynarken. Zaman zaman Manoli de eşlik ediyordu bu oyuna.
Manoli, bulaşıkları bitirdiği sırada bahçelerinde köpeklerinin havlamasını duydu. Kartopu, bir yabancıya havlıyordu. Koşarak dışarı çıktı ve merdivenlerden bağırdı.
"Kartopu, Kartopu çabuk yerine git."
Köpeği loş kandil ışığında, kuyruğunu sallayarak oradan uzaklaştı. Manoli elindeki kandili daha yükseğe kaldırarak bağırdı.
"Kim var orda, kim var orda?"
"..."
Dışarıda sert bir rüzgâr çıkmıştı ve bahçe kapısını durmadan çarpıyordu. Merdivenleri ağır ağır indi, birkaç metre ilerledi ve kapının kilidine uzandı. Tam bu sırada belinden iki elin yakaladığını hissetti ve kendini tutamayıp bağırdı. Bu sese köpekleri de üç defa havladı.
"Sevgilim korkma benim Greg."
"Allah kahretsin seni. İnsan karanlıkta bu şakayı yapar mı hiç?"
"Korkacağını bilseydim yapar mıydım?"
"Karanlıkta belimden iki el yakalasın ve sen sakin olmamı bekle. Bu mümkün mü, Greg?"
"Özür dilerim sevgilim korkutmak istememiştim. Sadece seni bu akşam biraz arzuladım ve görmek istedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖMRÜM UZAKLARDA AZALMASIN
RomanceÖMRÜM UZAKLARDA AZALMASIN BÖLÜM 1 SEL Kurbağalar yağmuru günl...