Farklı Dünyalar (Stray Kids)

Bölüm 33

Ertesi gün haftanın son mesai saatinin bitmesine yakın masalarında Fare Kadın vakası hakkında bir şeyler bulmak için çabalıyorlardı.

"Hiç bir ip ucu yok gerçekten sıkıldım." Jisung bıkkınca elindeki dosyayı masasına fırlatıp ayağa kalktı.Dışarı yağan kar gecenin karanlığında süzülüyordu.

"Kadın cüzzam hastasıymış,hala bu devirde bu kadar ilerlemiş cüzzam vakasına rastlanması beni çok şaşırttı.Modern tıp yöntemleri bu kadar hasar görmesine izin vermeden hastalığı durdurur." Hyunjin edindiği bilgileri sıralamıştı Jisunga.

"Felix'in anlattıklarına göre kadın tedavi görmüş ama tedavide çok geç kalınmış.Diş kaybı be yüz kemiklerinin çöküşü.Herhangi bir tedaviye başlamadan önce on ya da on beş yıl bu virüsle yaşamış."

"Hadi ama Jisung bu ülkede en fakir hasta bile bir şekilde tedavi olabilir.Sanırım kadın göçmen ."

"Bu hastalığın en yaygın görüldüğü ülkeler nereleri?" Jisung'un sorusuyla Hyunjin direk bilgisayarına dönüp araştırmasını yapmaya başladı.

"Brezilya,Bengladeş,Endonezya,Myanmar ve tabi Hindistan.Kadın bu saydığım ülkelerden birinden olabilir mi?"

"Olabilir belki hastalığı orada kaptı ve buraya göçmen olarak geldi."

"Off elimizde hiç bir şey yok olay yerine tekrar gitmek ister misin?" Hyunjinin sorusuyla Jisung ister istemez gerildi.

"Bu saatte mi? Karanlıkta bir şey bulacağımızı düşünüyor musun?"

"Belki gözden kaçırıdğımız bir şey vardır Jisung hadi kalk gidelim." Hyunjin ceketini giymek için kalkmıştı.Jisunga baktığında hala kararsız bir şekilde dikiliyordu.

"Ne o korkuyor musun yoksa? "

"Ya katille karşılaşırsak,biliyorsun ki katil çoğu zaman olay yerine geri döner."

"İyi ya eğer karşılaşırsak işimiz kolaylaşır direk neden öldürdüğünü ona sorarız."

"Off Hyunjin tamam gidelim."

Hyunjin ve Jisung bir zamanlar ünlü restorant olan metruk binanın bulunduğu sokağın başında ayakta dikilmişlerdi.Keskin rüzgar montlarından içeri giriyordu.Jisung mantosuna daha sıkı sarılıp mırıldandı. "Aklıma Ben Hur'daki Cüzzamlılar Vadisi geldi."

"Saçmalama Jisung, Ben Hur sadece bir filmdi."

"Ama hastalık gerçeğin ta kendisi.İnsanın yüzüne,ellerine neler yapıyor."

"Evet.Bedeni çirkinleştirip fazlasıyla zarar veriyor.Eski insanların bu kadar korkmasının nedeni bu.Yüzlerine bakmaya dayanamıyorsun."

"Tanrım! Düşünsene Seul'de cüzzamlı biri dolaşıyormuş." Hyunjin omzunu silkti. "Dondum burada.Hadi içeri girelim."

Dar sokağa girdiler.Ayakkabıları daha önce sürüyle emniyet görevlisinin ayak izlerinin oluşturduğu buz tutmuş çukurlara girerken haşır huşur ses çıkartıyordu.Anahtarı çıkarıp asma kilide soktuğunda kapı hemen açılmadı.Donmuş kilidin içinde hafifçe oynatmaya başladı anahtarı Hyunjin.

"Neden parmaklar düşer?" diye sordu Jisung.

"Ne?" kilitle uğraşırken anlamsızca bakmıştı hyunjin.

"Cüzzamlıları diyorum.Neden parmaklarını kaybederler?Hastalığın özünde et yiyici bakteriler mi var?"

"Yo hayır.Hasarı başka bir şekilde veriyor.Cüzzam sinirlere saldırır ve böylece hastanın parmakları ve topukları uyuşur.Hiç acı duymazlar.Eğer acı duymazsak örneğin parmaklarımızı kaynar suya batırdığımızda derimizin yandığının farkına varmayız tabi ki.Bir cüzzamlı tekrar tekrar üst üste yaralandığında,darbe aldığında artık ciddi bir şekilde enfeksiyon kapmaya başlar.Buna kangren denir." Hyunjin durdu.Bir türlü kilidi açamamıştı.