Bölüm 20

293 37 14
                                    

Kadın kapıyı arkasından kilitleyip içeriye girdi. Yaşlı adam yatağa yaklaşan kadının üzerinde sadece kalçasını örten ve de göğsünün hizasından aşağıya sarkan pamuklu bir bornoz olduğunu görebiliyordu. Kadının bornozunun tamamen örtemediği bronz teni adamın gözüne ziyafet çektiriyordu. Yaşlı adam kadının kalçasının bedeninin diğer kısımlarına göre açık tenli olduğunu görebiliyordu. Kadın saçını açtı ve omzunun üzerinde ahenkle salladı. Ayakları da çıplaktı.Adamın koynuna girdi.

Kalbi hızlica atmaya başlayan adam, "Barbara?" dedi. "Burada ne arıyorsun?" Kadın konuşarak, "Beni istediğini biliyorum," dedi. “Gözlerin her şeyi anlatıyor."

Kadın adamın elini alıp bornozunun içine soktu ve memelerine yaklaştırdı. Yaşlı adam inledi. "Ama ben yaşlı bir adamım.Seni tatmin edemem. Yapa... mam."
"Sana yardım edeceğim. Yavaşça, hoşça vakit geçireceğiz."
"Peki korumam? Kapının hemen arkasında. Bizi duymasını istemem."

Kadın nazikçe adamın başını okşadı. "Doğum günün olduğunu, benim de hediyen olduğumu söyledim." Gülümsedi.
"Bize en az iki saat vermesini söyledim."

"Ama benim doğum günüme daha bir ay var." “Bekleyemeyeceğim."

"Ama yapamam. Seni istiyorum, Barbara ama çok yaşlıyım. Lanet olsun!" Barbara adama daha da yaklaştı ve adamın onlarca yıldır dokunulmamış yerlerine dokundu. Adam zevkle inledi. "Bana bunu yapma. Yapamayacağımı söylüyorum."

"Ben sabırlı biriyim."
"Ama neden beni isteyesin?"

"Çok zengin ve güçlü bir adamsın. Bir zamanlar çok yakışıklı olduğun da belli oluyor." Adam bu lafi duyunca çok sevindi.
"Öyleydim. Öyleydim.Şurada bir fotoğrafim var."

Barbara, "Göster bana," dedi. Adamın elini bornozunun altında bir aşağı bir yukarı götürüp getirirken kulağına, "Göster bana," diye fısıldadı.

Adam baş ucundaki kapağı açtı, fotoğrafi kasadan çıkardı ve kadına uzattı.

Kadın, fotoğraftaki adama ve yanında duran eski Güney Kore başkanına baktı. "Kahraman gibi görünüyorsun. Yoksa kahraman misin?" Adam, "Ben sadece işimi yaptım," dedi. "Benden istenen neyse onu yaptım."

"İşini iyi yaptığından eminim."

"Bu fotoğrafi daha önce hiç kimseye göstermemiştim. Hiç kimseye."
"Onurlandım. Şimdi arkana yaslan."

Adam arkasına yaslandı ve kadın adamın üzerine çıktı. Bu sırada da adamın bedenini tamamen görebilmesi için bornozunu çıkardı. Ayrıca adamın boynundaki çağrı cihazını da çıkardı.

Adam ona itiraz ediyordu. Barbara cihazı adamdan uzaklaştırırken, "Kazara düğmelere basmak istemeyiz," dedi. Memelerinin adamın yüzüne daha da yaklaşması için öne doğru eğildi. "Rahatsız edilmek istemeyiz."

"Evet, haklısın. Rahatsız edilmeyelim." Kadın elini cebine attı ve bir hap çıkardı. "Sana bunu getirdim. İşine yarayacaktır." Elini adamın kasığına doğru götürdü.
"Almalı mıyım bilmiyorum. Diğer ilaçlarımla..."

Kadının sesi daha da alçaldı. "Saatlerce enerjin tükenmeyecek. Çığlıklar atmamı sağlayacaksın."

"Tanrım, keşke yapabilseydim."

"Yapman gereken tek şey, bunu yutmak." Kadın ufak hapı elinde tuttu. "Sonra da benimle birlikte olmak."
"Hap gerçekten de işe yarayacak mı?" Heyecanlanan adamın ağzından salyalar akıyordu.
"Beni daha önce hiç hayal kırıklığına uğratmadı. Hadi iç şu hapı."

Kadın hapı adama verdi. Yatağın başındaki sürahiden bir bardak su doldurdu ve adamın hapı yutup ardından da suyu hevesle içişini izledi.

Farklı Dünyalar (Stray Kids)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin