Bölüm 6

418 59 20
                                    

Kısa bir süre sonra arabasına binip arabasını çalıştırdı yanımdan geçerken kafasını çevirip son kez gözlerimin içine baktı.Donup kalmıştım bakışlarının karşısında,üstümde çok güçlü bir etki bırakıyordu.Neydi bu adam böyle bana ne yapıyordu.Etksinden çıkmak için kafamı iki yana salladım ve derin bir nefes çektim içime.Departmanın kapısına yöneldim.Ofise giremeden arkamdaki ses beni durdurmuştu. "Han Jisung bir dakika durur musun?" Arkamı döndüğümde Seo Changbin'in seslendiğini fark ettim. "Odama gidelim seninle konuşmam gereken bir konu var." Arkasından odasına kadar takip etti.İçeri masasına geçtiğinde eliyle oturmam için işaret verdi.Hızlıca koltuğa oturup kafamı ona doğru çevirdim.Ellerini masada birleştirip konuşmaya başladı. "Nasıl gidiyor Bay Han? Alışabildin mi buraya?" Asıl konunun bu olmadığı çok açıktı,şimdi cevabımdan sonra asıl konunun geleceğini hissetmiştim.

Boğazımı temizleyip konuşmaya girdim: "Alıştım Bay Seo,ekip arkadaşlarımla çok iyi anlaşıyorum.Çok sıcak ve samimi kişiler.Birlikte güzel bir ekip olduğumuzu düşünüyorum." Memnun olmuş gibi kafasıyla onayladı beni.Evet şimdi gerçek konu geliyordu.Biraz gergin görmüştüm onu.Yerinde doğrulup biraz kıpırdandı. "Size bir sorum olacaktı.Lee Minhoyu tanıyor musunuz?Yani..Ailenin tanınmış ünlü bir aile ve çevreniz birbirinize yakın." Kafam karışmıştı Lee Minho ne alaka demiştim.Benimle ne alakası vardı neden bunu sormuştu?

"Hayır efendim tanımıyorum.Şirketimizle ilgilenmiyorum.Daha çok babam ve abim ilgileniyor.Bunu neden sordunuz?" Ne diyeceğini bilmezmiş gibi rahatsızca kıpırdandı Changbin,bunu nasıl açıklayacaktı ki?Aklına herhangi bir bahane gelmiyordu.Ona asıl nedeni söyleyemezdi yoksa Minhoyla arasında sorun çıkabilirdi.Changbin ciddi tavrını korumaya çalıştı ve inandırıcı olması için bir kaç yalan söylemeyi tercih etti.

"Geçen gün sizi girişte bakışırken gördüm.Birbirinizi tanıyorsunuz sandım.Çünkü normal bir bakışma değildi.Duymuşsunuzdur geçmişte Bay Lee için departmanımız özel bir iş için çalışmıştı.Size detay veremem ama bir bağlantınız olduğunu düşündüm." Ne saçmalıyorsun Changbin diye geçirdi içinden.Bu ne kadar saçma bir konuşma.Şimdi tamamen kafasını karışmış gerekiyordu Jisung'un.

"Hayır efendim onun hakkında hiç bir bilgim yok.Adını bile geçen gün öğrendim.Neden bunu sorguladığınızı anlayamadım efendim." Şaşırmış ve kafası karışmış bir şekilde kaşlarını çatmıştı Jisung.

"Önemli bir şey değil Bay Han.Neyse son vakada bir ilerleme var mı ?" Tamamen kaçmak için hızlıca konuyu değiştirmeye çalıştı Changbin.Bunu fark etmişti Jisung ve neden böyle yaptığını anlayamıyordu.

"Şuanlık yok laboratuvar sonuçlarını bekliyoruz ve güvenlik kameralarını bilişim araştırıyor.Elbet bir ipucu bulacağız efendim.Bugün bulunan diğer cesetle bir bağlantısı olduğunu düşünüyorum hatta.Aynı şekilde,yakın bir yerde bir kadın cesedi daha bana tuhaf geliyor."

"Olabilir,şuan her türlü olasılığı düşünmeliyiz.Sıkıştığınızda banada danışabilirsiniz,zaten size karışmasamda her vakayı yakından takip ederim."

"Anlıyorum Bay Seo müsadenizle şimdi gitmeliyim.Diğer ceset için otopsi yapılacak ona katılmalıyım.Bay Felix'i bekletmemeliyim."

"Haklısın,çıkabilirsin." Ayağa kalkıp kapıdan çıkmadan önce eğilip çıktım.Bay Seo bayağı bir şüpheli geldi hareketleri neyse yakında çıkar kokusu. Kendi kendime mırıldanarak otopsi odasına doğru ilerledim.

Changbin

Hızlıca telefonunu çıkartıp rehberdeki numarayı aradı Changbin.

"Alo hala buralarda mısın?"

"Hayır ayrılalı yarım saat oluyor bir sorun mu var dostum?"

"Şimdilik bir sorun yok gibi gözüküyor ama olmayacağının bir garantisini veremem.Seni tanımıyormuş adını bile daha geçen gün öğrenmiş."

"Vay.... demek ki beni merak edip adımı öğrenmiş,kesin webte de aratmıştır."Telefondan Minhonun kahkaha sesleri kulağıma geldiğinde yüzümü buruşturup telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırdım.

"Bu daha kötü değil mi dostum?Adamın dikkatini çektin.Böyle olmaması gerekiyordu.zaten tanıyor musun diye sorduğumda bir afalladı.Beklemiyordu sanırım ama toparlamaya çalıştım hemen arkasından, sanırım pek başarılı olamadım.Daha da işkillenmiş duruyordu." Bıkkınca nefesini verdi Changbin eliyle alnını ovuştururken.

"Saçmalama hiç bir bok öğrenemez o velet.Planımız gayet güzel ilerliyor endişelenme herşey tıkırında.Boşver bunları şimdi akşam yemek yiyelim birlikte kadınlarla takılmaktan sıkıldım." Kahkahasını bir kez daha kulaklarıma gelmişti.

"Tamam sen öyle diyorsan , çıkmama yakın seni ararım görüşürüz dostum ."

Changbin konuşmanın ardından bile hala gergin hissediyordu.Sanki bu sefer bir şeyler yanlış gidiyormuş gibi his vardı içinde.Eline tekrar telefonunu aıp mesaj yerine girdi daha yakından takip etmeliydi her şeyi hata yapmalarına imkan vermemeliydi.

Hey Felix,şuan otopsiye gireceğini biliyorum ama işin bittiğinde öğle yemeği yemeğe ne dersin,Ben ödüyorum :)

Mesajını yollayıp beklemeye baladı.Hala başlamadıysa hemen cevap verirdi Felix.Yaklaşık 1 dakika sonra bildirim gelmişti: Güzel olur Changbin işim bitince haber veririm :)

'Yesssss' diye mırıldanarak kollarını başının arkasına alıp arkaya doğru koltuğunda yayıldı.

Jisung

"Çok beklettim mi? Özür dilerim Bay Seo'nun yanındaydım." İçeri girip hızlıca önlüklerden birini üstüne geçirdi Jisung.

Hyunjin merakla döndü "Neden onun yanındaydın bir sorun mu var?" diye sordu.

Jisung ellerini hızlıca iki yana salladı "Hayır!Hayır! Hiçbir sorun yok sadece alışıp alışmadığımı vakanın nasıl gittiğini sordu." Konuşurken masanın yanına gelmişti.Eldivenlerini takıp hazır olduğunu söyledi.

Yine aynı sırayla ilerliyordu otopsi.Merak ettikleri tek şey yine yüksek dozdan mı öldüğüydü.Akciğerlerini çıkarttığında tahminleri onaylandı.Felix öteki cesette de olduğu gibi kendi sıvılarından boğulduğunu söyledi.Yüzsek dozdan köpüklerle boğulmuştu.En azından bu kadın diğeri gibi aç ölmemişti midesinde bol miktarda et ve yiyecek vardı.Tam olarak enzimlerle parçalanmamıştı yiyecekler midesinde.Bu da yemekten kısa süre sonra uyuşturucuyu alıp öldüğünü gösteriyordu.Tırnak aralarında doku örnekleri olduğunu fark etti Felix ,incelemek için onlarıda ayrı bir kaba koydu.Vücudunda diğerinden farklı olarak ufak morluklar vardı ve kollarında başka bir elin sıkmasından kaynaklı morluklar oluşturmuş el izleri.Tutan kişi o kadar sıkı tutmuştu ki cesette parmaklarının görüntüsü kalmıştı.Özenle incelenip siyah fermuarla kapattı cesedi Felix.

Hyunjin eldivenlerini çıkartırken konuştu "Daha önce ki sonuçlar bile gelmedi bu şekilde bir ilerleme kaydedemiyoruz.Lütfen hızlandırmak için bir şey yapamaz mısın Felix?"

"Biliyorum,farkındayım Hyunjin ama tekrar arayıp hızlandırmalarını söylerim umarım işe yarar."

Herkes onaylayıp Görüşürüz diyerek odadan çıkmışlardı.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şimdilik okuyucum olmadığını biliyorum ama umarım okuyanlar beğenir ve yorum yapmayı ihmal etmez.Teşekkürler

Teşekkürler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Farklı Dünyalar (Stray Kids)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin