∆Bölüm 23(M)

466 36 21
                                    

Changbin

Perşembe günü Felix bütün gün durgundu onu böyle görmek iyice canımı sıkmaya başlamıştı. Aklıma gelen şeyle hemen telefonumu cebimden çıkartıp Jeju adasında bir hotele rezervasyon yaptım. En güzel manzarası olan çift kişilik bir oda. İş çıkışı Felix'i tam arabasına binerken yakalamıştım ama geldiğimi farkedemeyecek kadar dalmış olmalı ki ben çok gürültücü biriyimdir omzuna dokunduğum gibi sıçrayıp gözlerini kocaman açmış şaşırmış bir ifadeyle hemen arkasını dönüp bana baktı.

'' Sakin ol Lix benim korkutmak istememiştim özür dilerim aslında ses çıkartmıştım yanına gelirken ama dalgın olmalısın ki duymadın''

'' Aah Changbin! Gerçekten boşluğuma geldi bir an da korktum'' dediğinde; '' Bu aralar çok dalgınsın ve bu benim hiç hoşuma gitmemeye başladı. O yüzden şimdi eve gidiyorsun ve bir valiz hazırlayıp yarın işe öyle geliyorsun ve iş çıkışı haftasonu küçük bir tatile gidiyoruz'' Büyük ihtimal itiraz edecekti söylediğim şeye ama ben itiraz kabul etmeyecektim o tatile gidilecek çünkü onu öyle görmek gerçekten beni endişelendiriyordu. Felix ile uzun zamandır arkadaştık ama ben sanırım ona arkadaşlıktan daha farklı şeyler besliyordum ve bu şey içimde daha fazla tutup saklayabileceğim türden bir şey değildi. Eğer o tatile gidersek hem kafası biraz olsun dağılacaktı hem de ben ona karşı olan duygularımı söyleyebilecektim.

'' Changbin çok düşüncelisin çok teşekkür ederim ama hiç gerek yok bu aralar biraz yorgunum sanırım o yüzden böyle oldu haftasonu evde dinlensem kendime gelirim ''

İşte tam tahmin ettiğim gibi reddetmişti ama pes etmek yok
'' O tatile gidilecek itiraz istemiyorum o kadar. Eğer şimdi evine gidip eşyalarını hazırlamazsan yarın iş çıkışı seni kaçırmak zorunda kalırım'' deyip yarım ağız gülünce '' tamam dediğin gibi olsun gidelim'' dediğinde içimde hissettiğim kelebekler nefesimi hızlandırmıştı. Akşam hızlıca çantama kıyafetlerimi yerleştirip erkenden uykuya dalmıştım. Cuma günü iş diğer günlerden farksızdı. Cesetler, soruşturmalar, evrak işleri... Bir an önce gün sonuna gelmek için sabırsızlanıyordum. Bir şekilde gün bitmek üzereydi otoparkta Felix'i bekliyordum. Elinde küçük bir valiz vardı çekiştire çekiştire yanıma geldiğinde gülümsedim
'' Hadi hemen arabaya bin yola çıkmalıyız vapuru kaçırmak istemiyorum '' arabaya binip kemerini bağlarken meraklı bir şekilde bana dönüp; '' Nereye gidiyoruz ?'' diye sorarken o kadar sevimliydi ki hayır Changbin tut kendini oğlum burada yapışamazsın dudaklarına adada kaldığımız gece için daha güzel planların var senin diye geçirdim içimden.

'' Jeju adasına gidiyoruz'' bunu duyguğu gibi alkışlayıp gülümsemişti. Vapurda yol boyunca onun anlattıklarını dinledim daha doğrusu yüzünü inceledim yüzündeki yıldızlara benzeyen çillerine dalıp gittim bir ara hatta. Felix'in yüzü benim gökyüzüm çilleri ise yıldızlarımdı benim için.

Adaya geldiğimiz de oteli kolay bir şekilde bulmuştuk. Sadece bir tane oda tuttuğum için başta itiraz etse de kaç yıldır tanışıyoruz benden mi çekiniyorsun dememle sesini çıkartmamıştı. Odaya çıktığımız da üzerini değiştirme için valizinden eşyalarını alıp banyoya gitti. Şimdilik çekingen davran bakalım. O banyoya gidince bende odada üzerimi değiştirdim daha sonra yemek yemek için aşağı inmiştik yol beni açıktırmıştı Felix' e de açtım tabi ama o daha sonra. Geç olduğu ve yol yorgunu olduğumuz için erkenden uyumaya karar verdik. Tekrardan banyoya gidip pijamalarını giyip geldi yavaşça yatağa yattı ben ise koltukta oturmuş sadece onu izliyordum. Yatağa yattığı gibi yanına gittim ben de uzandım. Hala çekiniyordu kalp atışlarını bile duyabiliyordum hatta biraz fazla hızlı atıyordu sanki.

'' İyi geceler Lix tatlı rüyalar''

'' İyi geceler Changbin sana da tatlı rüyalar'' deyip arkasını döndü bana. İzin almadan ona doğru yaklaşıp arkasından elimi sardım ince beline. Nefesini tuttuğunu hissedebiliyordum bu bana küçük bir kahkaha attırmıştı.

Farklı Dünyalar (Stray Kids)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin