6. Bölüm

1.3K 20 13
                                    

Ben kendime su dökerken halam beni köpüklemeyi bırakıp;

"Beni dinle." dedi. Yüzüme eğilmiş ciddiyetle beni ve vücudumu inceliyordu.

"Kocanı nasıl mutlu etmen gerektiğini biliyor musun?"

"Ha?"

"Yani nasıl birlikte olacağınızı."

Sırıttım. Uzun zamandır o yüzden beni dövmeyip aklınca morlukları azaltmaya çalışıyorlardı.

"Madem fahişeyim bunları biliyor olmam gerekiyor değil mi?"

Kafama testiyle vurduktan sonra;

"Aptal aptal konuşup sinirimi bozma. İnsanlıkta yaramıyor."

İnsanlık? Şeytan görse ben insanmışım derdi.

"Beni dinle ve kulaklarını aç. Nikahtan sonra eve geçeceksiniz..."

Tabi olursa...

Devamına kulaklarım kendiliğinden tıkanmıştı.
Bu yaşıma kadar beni cahil bir şekilde büyüttü. Bana hep ayıp bir şey gibi gösterdi. Şimdi bir gecede benden seks yıldızı olmamı bekliyordu

Okulda arkadaşlarım bunu konuşurken uzaklaşır, gizli gizli ayıp birşey konuşuyorlarmış gibi kaçardım. Pavyonda Merve ve yan oda sayesinde öğrendiklerim beni bazenleri rahatlatıyordu.

Arada kulaklarım halama kayıyor sonra ne kadar acıyıp kan geleceğinden falan bahsedip beni korkuttuğu için dinlememeye çalışıyordum.

                                      ***

Camın önüne oturmuş dışarıyı seyrediyordum.

"Asel çabuk buraya gel geldiler."

Daha önce görmediğim insanlar beni istemeye geliyorlardı. Merdivenlerden inerken bacaklarım titriyerek sürükleniyordu.

"Hadisene lan seni mi bekliyecez!" dedi eniştem.

İnmek için kendimi zorlasamda ayaklarım demirleşmiş gibi ağır ağır ilerliyordu. Kapıya vardığımda arkadan gelen aksanlı sesler kulağımı tırmalıyordu.

Klasik selamlaşmaları yaparken halamın deyimiyle hanım hanımcık rolünü oynamak zorunda kalıyordum. En sonda evleneceğim piçin olduğunu düşündüğün adam elime çiçek verdi. Ağzı kulaklarına varmış benden tepki bekler gibi duruyordu.

"Sağol." diyip salona yürüdüm.

Herkes oturunca kafasına örtü örtmüş beni süzen bir kadın gördüm. Bir kaç kişinin ayakta kaldığını görüp mutfağa sandalye almaya gittim. Gülümsemekten çeneme şimdiden ağrı girmişti. 

Sandalyeyi taşımak için elime alıp arkamı döndüğümde arkamda o adamın durduğunu gördüm. Nerden baksan benden 5-10 yaş büyüktü. Sandalye aldı.

"Yardım edeyim." Türkçesi diğerlerine göre daha düzgündü.

"Gerek yoktu." dedim.

"Yok yok ben ta..."  Cevabını dinlemeden salona girdim. Aklı sıra gözüme iyi gözükecekti.

"Bu mu kızımız?"

Utanmadan kızımız diyen kadına çakma sırıtmamı yaptım.
Halam gözlerini kapatıp evet anlamında başını salladı.

Pavyon  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin