24. Bölüm

474 9 4
                                    

Bu Ayaz'ın aklında ne vardı? Herhalde orada kalacağımı düşünmüyordu. Aklımda bir yandan eve gidince ne tepki göreceğimi bir yandan Ayaz'ın o adamlar hakkında ne yapacağı vardı.

Ayaz'ın hiç bir adamı vurmak istemediği geldi aklıma. Akgün abinin adamı vurmadığı için onu dövmesi. Sahilde bana söyledikleri...

"Peki ben Asel!
Benim hikayem ne olacak? Eski hayatıma geri mi döneceğim ha?Tek dertleri para olan, para için birbirlerini canına kıymayı göze alan insanlara mı dönüşeceğim?
Görmüyor musun abimin bana yaptıklarını !?Benide kendileri gibi yapacaklar Asel! Sen bana merhameti öğretirken onlar acımasızlığı öğretecekler!Adam öldüreceğim! Bir sürü adam öldüreceğim! Saymayacağım bile. Unutacağım hepsini. Tam sen gelip beni bu karanlıktan kurtardıktan sonra, beni kendine aşık edip gidecek misin Asel?"

Dediği gibi sayamayacağı kadar adam öldüren birisine mi dönmüştü? Onu bu hayatına döndüren ben miydim? Eğer dediği gibi insan öldüren biri olursa... onu sevebilecek miydim?

Arabanın durmasıyla  saçma düşüncelerimden vazgeçtim. Korumanın kapımı açmasıyla arabadan indim. Buraya uzun zamandır gelmesemde hala değişmediğini ve ağaçlar içinde olduğunu farketmiştim. Asıl merak ettiğim kişi Nurcan teyzeydi. Hızlı adımlarla içeri girerken korumalardan biri;

"Hoşgeldiniz Asel abla." diyince dejavu yaşadığımı hissettim. Ama birşey değişmişti.

"Hoşgeldin Asel yenge."

İçeri girdiğimde Nurcan teyzenin mutfakta olduğunu düşünerek mutfağa koştum. Sandalyede oturmuş üzüm yiyen Nurcan teyze beni farketmemişti. Arkasına geçip gözlerini kapattım.

"Ayaz ellerin ne kadar yumuşamış oğlum."

Hafifçe kıkırdayınca şüpheyle ellerimi yüzünden çekip hızla arkasını döndü. Yüzündeki şok ve mutluluk ifadesi gülümsememe sebep olmuştu.

"Asel!"

Hemen bana sarılınca neredeyse dengemi kaybediyordum. Bende ona sıkıca sarılınca ağlar gibi içini çekti.

"Nerelerdesin kaç yıldır?! Ne kadar da büyümüşsün. Çocuk Asel gitmiş yerine kocaman Asel gelmiş gibi. Çok özledim seni. Ayaz mı gönderdi seni buraya? Sabah tüm korumalar ayaklandı gittiler. Senin için demek ki."

Kendimi kötü hissetmemle fark etmiş gibi konuyu değiştirdi.

"Senin için olacak tabi. Ayaz senden başka kimseyi bu kadar önemsemedi bu zamana kadar."
Cümleyi algıladığım an kalbim şok etkisiyle hızla çarparken kalbimde kelebekler uçuştu.

"Ben yokken de mi?"

"Sen yokken de. Her sabah gözleri kıpkırmızı uyanır, eve de geç gelirdi. Sensiz bir kere ağzına lokma koyduğunu görmedim bu evde. Kaç gün aç kaldı, Akgün'ün zoruyla yedi. Kaç kere Akgün ayağına gelmeye çalıştı senin biliyor musun?"

Demek o yüzden benim olduğum şirketle anlaşma yapmışlardı. Akgün abinin benim o şirkette çalıştığımdan haberi vardI.

"Akgün ne kadar yanına gelip senle konuşmak istese de Ayaz izin vermedi. Onu terk edip başka sevgilin olduğunu gördüğünde sana çok sinirlendi. Neden Ayaz'la olmak istemediğine hepimiz hak verdik ama o zaman neden yeni sevgili yaptın kızım?"

Neye sinirlendiğini anladığım zaman Barış denen adamı bıçaklamamak için zor durdum.
Herşey onun yüzünden olmuştu. Eğer o bizi sevgili gibi göstermeye çalışmasaydı...

Pavyon  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin