26. Bölüm

392 9 6
                                    

 Başımı hızla öne eğerken tek istediğim buradan hemen kurtulmaktı. Bir yandan kalbim sıkışıyor bir yandan dua ediyordum. 

Ve sonra asla duymak istemediğim iğrenç kahkaha  sesi geldi kulaklarıma.  Asla durmayacakmış gibi güçlü ve sahte gülüşü beni korkutmuştıu.

"Ayh, hay karnıma ağrı girdi gülmekten Asel." dediğinde kahkahalarına dayanamayarak içeriye doğru yürümeye başlasam da iğrenç kelimeleriyle beni durdu. 

"Seni gururlu bilirdim be Asel. Boş gururların da hikayeymiş demek. Hahahaha!"

Arkamı dönüp cevap verdiğimde gözlerinde takıntılı ruhla tekrar karşılaştım. 

"Merak etme şirketine kalmadım. Sadece işten ayrıldığımı söylemeye geldim. "

"Yaa öyle mi?  Haa , bu arada polisler nerde?  Ben göremedim de. Yoksa beni şikayet edecekken eski kocanın hapislerde çürümesinden mi korktun?"

"Kimin hapislerde çürüyeceği belli! Bana tecavüz etmeye kalktığını polislere anlatacağım!"

"Yaa öyle mi?" 

Bana adım adım yaklaştıktan sonra tam önümde durdu. " BEN YANARSAM AYAZ DA YANAR!"

Merak etme bi sikim olmaz. 

Aklıma bu söz gelince dalga geçer gibi bir sırıtışla "Öyle." dedim .

Bir yandan Ayaz'a ne olacağını düşünerek omuzuna çarpıp merdivenlerden odama çıktım. Odadaki birkaç eşyayı toplarken bir yandan Ayaz'a en hızlı şekilde olayı anlatmam gerektiğini düşündüm. Ona anlatmazsam işler daha da kötüleşebilridi. Belki de gerçekten Ayaz korkup polise anlattırmazdı. 

Şiddetten kaç yıl yatardı?  5 yıl ? 10 yıl ? Bu şiddet değil öldürmeye teşebbüstü be!

O stresle birşey kırdığımda korkudan ağzımdan küçük bir çığlık çıktı. Korkuyordum çünkü ya Ayaz hapse girecekti ya da dediği gibi yaptığı işleri başkasına atan birisine dönüşmüştü. Benim yüzümden...

Valiz gibi dev bez sırt çantama önemli eşyaları tıkıştırdım. Omuzuma attığım çantanın ağırlığıyla tökezledim. İstifa dilekçemi vermek için hızlı adımlarla ansansöre ilerleyip yazdığım kağıdı inceledim. 

Kapı açıldığında istifa dilekçemi vermek için o adamın odasına girmek zorundaydım. Yaşadığım travma aklıma gelince gözlerim karardı ve dengemi kaybedecek gibi oldum. Tekrar toparlandıktan sonra derin nefes alıp odaya ilerledim. 

TIK...TIK...TIK...

Uzun aralarla üç kere tıklattım. 

"Gel."

Yüzü sargı bezleri ve morluklarla dolu Baış'la karşılaşınca başımın dönmesine engel olamadım. Beni görünce sırıttı. 

"Kahramanın Ayaz nerde? Polislerin yanında mı yoksa?" 

Seni manipüle ediyor inanma Asel inanma...

"İstifa dilekçemi vermeye geldim." Onun gözünde ezik birisi olduğum için böyle bir cesaretlilik karşısında tökezledi. Birkaç saniye sonra gülmeye başladı. Sinir bozucu sesiyle konuşmaya başladı. 

"Sana anlatmadılar mı Asel'cim?" 

Anlamaz gözlerle ona doğru baktım.

"İstifa etmeden 15 gün önce söylemen gerekirdi. Sözleşmende de yazıyor. Yani 15 gün daha burdasın."

                                                                                         *** 

Gece olduğunda Ayaz gilin  evinde yatakta gülüşüyorduk. Sabahtan beri yaşadıklarımı bana unutturan tek kişi Ayaz'dı(15 gün daha onunla birlikte olmayı bile). 

Pavyon  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin