Bir pavyona gelen adam ve o pavyonda garson olarak çalışan masum bir kız...
Bir adamım pavyona gelmesiyle kavgayla başlayan ilişkileri, arkadaşlığa dönecektir.
Kız adamın kim olduğundan habersiz , adamda kızın ailesinin yaptıklarından habersizdir...
Üstüme kahve rengi ceketimi giyerken Akgün abi yanımıza geldi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Nereye gidiyorsunuz ya? Saat yedide değil miydi dava?"
"Ben avukatla konuştum erkene aldırdım davayı."
Aynanın karşısında hazırlanırken bir yandanda Akgün abiyle konuşuyordu Ayaz.
Söze atlayarak sevinçle konuşmaya çalıştım. İçimdeki o sıkıntı hala hiç geçmediği için biraz titrek bir sesle ama kendimden emin konuştum.
"Harika, bugün bitiyo herşey."
Ayaz'da bana dönüp kafasını hafifçe eğip dudağını yaladı.
"Bugün bitiyor..."
Kravatını eline aldığında arkasına geçtim. Bağlamaya başlamamla Akgün abi konuştu.
"Hadi insan öldürmeyi öğretemedik, kravat bağlamayıda mı öğretemedik lan sana? Asel gidince napacaksın bakalım."
Bu espriye tek gülen kendisiydi.
Bağladıktan sonra Ayaz ceketini giydi.
Arabanın kapısını benim için açtığında hafifçe dizlerimi kırıp boynumu büktüm. Oda hafifçe bir prens gibi eğildi. Ayaz'ın ilk zamanlar keko olduğunu düşünmüştüm değil mi? Tamamen değil ama çoğunlukla yanılmıştım.
Mahkemeye vardığımızda bazen ben ayağa kalkıp dolaştım bazen de Ayaz. Ama hala çağırılmamıştık.
"Küfredicem artık daha kaç dakika bekleyeceğiz?"
"Sinirlenme hemen Ayaz, sabırlı ol."
"Sence ben hemen mi sinirlendim Asel? 5'te geldik buraya saat 6 oldu."
Cümlesi biter bitmez bir adam içeriden çıkıp konuştu.
"Ayaz Karaçay, Asel Karaçay."
İkimizinde ayağa kalkmasıyla mahkeme kapısının içinden girdik.
Karşımda durduğu için arada göz göze geliyorduk. Hakim konuşmaya başlayınca ikimizde o tarafa döndük. Hakimin sorduğu soruya kafa salladım.
Ayaz'da cevap verdi.
"Evet."
Bakışlarımız buluştuğunda tebessüm etmeye çalıştım. Oda zorla silik bir tebessüm etti.
Dava bittiğinde kapıdan çıkıp avukatla el sıkıştık.
"İyi günler."
"Sizede."
Ayaz bana döndüğünde kalbimde bir yerde bir şey hissettim.
