22. Bölüm

586 12 10
                                    

Asel

Uyandığımda arkamda hissettiğim bedene tekmeyi bastım. Merve yanıma yatmış olmalıydı.

Gözlerimi hafif araladığımda tam yüzüme bakan bir Ayaz görmemle olanlar kafama dank etti. Dün gece ilk gecemiz olduğunu hatırmamla içim yeniden alevlenmiş biraz da kızarmıştım.

Gözlerimi açmamla gülümseyen Ayaz elimi yanağıma attı. Üstüm çıplak olsada üzerimde ve bacaklarımda ince bir örtü hissediyordum.

"Bebeğim."

Gülümseyip esnemek için gerindiğimde yanağımı okşadı. Biraz doğrulmaya çalıştığımda belimde hissetiğim ağrıyla inledim.

"Ahh."

Doğrulmamla Ayaz da kendisini yatağa yasladı.

"Günaydın bebeğim."

"Günaydın."

Birbirimize bakarken barışmamız hala bana imkansızmış gibi gelirken gözlerine dalmıştım. Kahkaha atıp kafasını eğdiğinde yüzüne bakmaya çalıştım.

"Noldu?"

Hala kahkaha atarken gözlerini benden kaçırıyordu.

"Noldu dedim Ayaz!"

Yine gözlerini kaçırmaya çalıştığında kafasını tutup üzerine doğru doğruldum.

"AYAZ!"

"Tamam tamam söyliycem."

Kollarımdan tuttuğunda kulağıma eğildi. Yüzündeki pislik sırıtışı geçmemişti.

"Dün gece..."

Söylediği şeyle yüzüm kızardığında hemen geri çekildim.

Omuzuna bir tane geçirdiğimde daha çok gülüp belimden tutup kendine çekti.

"Artık benden utanamazsın."

Belimi sıkıca tutup kucağına oturttuğunda belim sızlasada bişey diyemedim.

Yüzüm bile kırışmasada sanki anlamış gibi elini belimde sürtüp ovuşturmaya başladı.
Kaşları çatık;
"Çok ağrıyor mu?"dedi.

Birşey söylemeyip omuzuna yattığımda komidine uzandı. Bir hap uzattı.

"İç bunu bebeğim. Ağrın geçer."

Alıp yuttuğumda suda verdi. İçtiğimde bir damla göğsüme ve örtüye döküldüğünde örtüyü hafifçe indirdi. Gözlerime yanan gözlerle baktığında indirmeye çalıştığı örtüyü tutup çektim. Morali bozulmuş gibi elini indirdiğinde iç çekti.

"Üstünü yıkayalım mı?"

"Iı. Uykum var."

Hem hala yorgundum hemde belim ağırdığı için üşenmiştim.

"Ben yıkayacağım seni. Küvet var."

Yüzüne sinsi bir gülüş takındığında kafasını geri atıp belimden tuttu. Adem elmasının hareket ettiğini gördüm. Belimdeki ellerini yukarı aşağı hareket ettirdiğinde bende hareket etmiştim.

Duyduğum zevkle inlerken Ayaz bir anda dudağıma yapışıp kucağındaki beni arkaya yatırdı. Sırtımın ve belimin yatağa çarpmasıyla duyduğum acıyla inledim. Ayaz inlediğimi duymamla hemen dudaklarını geri çekti. Korkmuş bir ifadeyleydi ve kaşları çatılmıştı.

"İyi misin?"

Hayır anlamında kafa salladığımda üstümden doğruldu. Belim gerçekten çok ağrıyordu.
Ayağa kalktığında üstümüzdeki örtüyü sadece benim üzerime örtüp alnımdan öptü.

İçeri gidip geldiğinde elinde bir hap ve su vardı.

Yatağa oturduğunda elime tutuşturduğu hapa ve bardağa baktım.

"Peki bu ne hapı?"

"İç."

Kararlı ve şefkatli bakışlarından sonra içtiğim bardağı elimden alıp komidine koydu. Belimden tutup beni yavaşça kucağına aldığında kollarımı omuzuna attım.

Neden kucağına aldığını ve nereye gittiğimizi bilmesemde kucağında olmak çok rahattı. Gözü hala üzerimde olan örtüye kaydıktan sonra hemen gözlerini çekti.

Odanın içinde bulunan bir kapıdan girdiğimizde gri temalı bir banyoyla karşılaştım. Mermer zeminden çıkan ayak sesleri hoşuma gitmişti. Hafifçe eğilip beni soğuk mermere bıraktığında ağzımdan hafif bir inleme döküldüğünde, dibimde bana şehvetle bakan gözleriyle karşılaştım.

"Soğuk mu?"

Hayır anlamında kafa sallayınca suyu açtı. Küvetin suyu dolarken ayağa kalktım. Sırt kasları belirginleşmiş olan Ayaz'ın sırtına yaslandım.

Gözleri omuzunun üstünden bana baktığında burunlarımız çarptı. Yüzünde oluşan gülümseme genişlerken belimden tuttu. Küvete oturunca belimden tutup birazcık kendine yaklaştırdı. Üzerimdeki örtü yere düşerken gözleri bedenime kaydı.

"Çok özledim seni."

Beni kendine biraz daha çektiğinde göğsüm yüzüne yaklaştı.

"Yıllardır arzuladığım ama hiç dokunamadığım bu bedenini çok özledim."

Bu cümlesinden yıllardır aşkının sönmediğini anlamıştım bile. Bende onu arzuluyordum. Kendimi tutamayıp dudağına yapıştığımda hemen kucağına alıp beni suya koydu.

Suyun içine hafifçe süzülüp üstüme yattıktan sonra geri çekildi.

"Kal. Gitme."

Cevap vermek istemiyordum. Gitmekte istemiyordum, kalmakta. Ama gidecektim. Konuşmasına izin vermeden dudağına yapıştım. Suda birkaç saat daha özlem giderecktik. Sonra da gidecektim.

Pavyon  +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin