Arabasına koyduğum büyük bebeğin kemerini bağladım. Omzuna bir zincirle astığım emziğini bebeğin ağzına taktım ve biberonunu bebek çantasına koydum. Bir sürü kıyafet almıştım. Çoraplarından, tokalarına, değişik emziğinden, ayakkabılarına kadar...
Bebeği Daphne'ye benzer şekilde almıştım. Aynı onun gibi simsiyah saçları ve masmavi gözleri vardı.Bebek arabasını kucaklayıp kliniğe girdim. Bebek çantası da kolumda asılıydı.
"Günaydın Conroy Bey."
"Günaydın Sarah Hanım."
Derin bir nefes bırakırken heyecanlıydım.
"Daphne'nin yanına mı gidiyorsunuz?"
"Evet."
"Ah, onun başka bir odaya alındığını size söylemediler mi?"
"Neden başka bir odaya alındı?"
"Odasının camlarını kırdığı için camı olmayan bir odaya alındı. Numarasını hatırlayamıyorum."Genellikle böyle olaylarda ceza verirlerdi. Tanrı'm, Daphne neden?
Asistan kızın yanına gidip Daphne'nin odasını öğrendikten sonra adımlarımı hızlandırdım. Odasının kapısını hafifçe tıklatıp içeri girdim.
"Daphne?"
Karanlık odaya adımımı attığımda içim ürperdi.
"Neden karanlıkta oturuyorsun?"
Odanın ışığını yakıp kapıyı kapattım.
"Vina?"
Hıçkırık sesini duyduğumda tuttuğum nefesimi bıraktım.Elimdeki bebek arabasını odanın ortasına bırakıp Daphne'nin yanına ilerledim.
"Ne oldu?"
"B-Ben bilerek olmadı."
Yüzü kıpkırmızı olmuştu ve uzun zamandır ağladığı belliydi.
"Ne zamandır bu odadasın?"
"Sen gittiğinden beri..."
Kolundaki sargı bezlerine baktım.
"Tamam. Sakinleş."
Elimi temkinlice omzuna uzattım ve okşadım.Temas konusunda ekstra dikkatli davranmalıydım. Hassastı.
Yutkundu.
"Sadece cama dokunmuştum."
"Tamam. Ağlama."
"Şuan bağırsam... illa biri duyar değil mi?"
"Tabiki. Koridorlar hiç boş bırakılma-"
Göğsüme sokulduğunda yutkundum. Ellerimi omuzlarına koydum ve hafifçe sıvazladım.
"Tamam. Geçti. Ben yanındayım."
"O bebeği..."
"Evet, dün sen istemiştin."
Burnunu içine çekip kıkırdadı.
"Aynı bana benziyor."
Doğrulmaya çalışırken yatak başlığının sallanmasıyla geri düştü. Ellerinden biri yatak bağlığına kelepçeliydi.Çok çekiştirmiş olmalı ki fena halde iz kalmıştı.
"Kolların acıyor mu?"
Ayağa kalkıp çekmecelerden birinden küçük bir anahtar çıkarttım. Gerçekten kelepçelenmeyi haketmiyordu.Kelepçesini açıp bileğini serbest bıraktım. Ayağa kalkmaya hazırlanırken onu durdurudum.
"Bebeğini getireceğim. Sen otur, bebeğim."
Bebeği kucaklayıp yanına getirdim ve kapının önünde bıraktığım bebek çantasını aldım."Çok güzel."
Bebeği kucağına yatırıp mama önlüğünü çekiştirdi. İçimden gelen bir hissiyatla çantan bir emzik aldım. Emziğin ucunu iyice sildikten sonra Daphne'nin ağzına doğru uzattım. Daphne başta şaşırsa da sonrasında emziği dudaklarının arasına aldı ve emdi.
"Bebeğin kendine benzediğini söylemiştin. Artık daha çok benziyorsunuz."
Kaşlarını kaldırıp indirdikten sonra bebeği bana çevirdi."Fotoğrafınızı çekebilir miyim?"
Kafasını sallarken cebimden telefonumu çıkarttım. Birkaç poz çektikten sonra tekrar cebime koydum.Bebek kıyafetlerinin aynılarından Daphne'ye de yaptırmalıydım. Birlikte inanılmaz tatlı olurlardı.
Daphne çantaya uzandı. Bebeğin kıyafetlerini yatağın üstüne serdikten sonra bir bez aldı.
"Şimdi bebeğimiz ağlıyor."
Kısık bir şekilde bebek sesi çıkarttıktan sonra bebeği kucaklayıp salladı.
"Şşşttt... şimdi altını temizleyeceğiz."
Bebeği yatağa yatırıp elbisesini havaya kaldırdı.
"Bebeğimiz bezini doldurmuş."
Bebeğin bezini çıkartıp katladı. Yeni bir bezi eline alırken eski bezi bana uzattı.
"Babası bezi atsın."
"Atayım."
Bezi elinden alıp tuvalete ilerlerken bebeğin karnını okşayıp mırıldanıyordu.
"Biraz gazı varmış. Artık, rahatladı."Bezini değiştirdikten sonra tekrar kucağına aldı.
"Biberonu bulamadım."
Çantanın kenarındaki biberonu çıkartıp uzattım.
"Ben bez değiştirirken yoruldum. Sütünü içirir misin?"
Biberonu bebeğin ağzına dayayıp bekledim. Yatağa Daphne'nin yanına oturdum. Yarım dakika olmadan Daphne hareketlendi.
"Bebeğin uykusu geldi."
Dizlerinin üstünde doğrulup kucağındaki bebekle birlikte bana baktı."Bacaklarını uzatmalısın."
Ayağımdaki ayakkabıları çıkartıp bacaklarımı uzattım. Arkamdaki yastığa uzanıp ayak uçlarıma koydum. Daphne'nin bebeği koymasını beklerken kendi yatınca şaşırdım. Şaşkın yüz ifademi görmesine izin vermeden toparlandım. Bebeği göğsüne yatırdı. Bacaklarımı sallamaya başladım.
"Ben bugün ilaçlarımı içtim."
"Aferin o zaman sana."
"Mutlu hissediyorum. Çünkü bebeğim var. Hem de emzikli ve bezli bir bebeğim var."Bebeğin elini tutarak öptü.
"Ben de emziğimi istiyorum."
Komidinin üstündeki pembe emziği elime alıp Daphne'ye uzattım. Daphne dişleriyle emziği ısırırken gözlerini kapattı.
"Uyuyacağım."
Ağzında emzik olduğu için sözcükler yuvarlanarak çıkıyordu.
"Uyu. Ben buradayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huysuz Kedi
Short Story(Daddy issuess) (Psikolojik bir kitaptır.) "Bunları hak etmiyordum." "Bunları kim hak eder ki zaten?" Sesimize bulaşmış acıdan rahatsız olarak kafamı salladım. "Buradayım. Senin için hep burada olacağım." Elimi sıkıca tutarken beresini düzelttim. ...