25.bölüm

923 66 15
                                    

Sessiz mutfakta yankılanan burun çekme sesini duyduktan sonra panikle kafamı kaldırdım.
"Güzelim..."
Kendimdeydim ama sözcükler ağzımdan yuvarlanarak çıkıyordu. Yerde yuvarlanan küçük şişecik hiç yardımcı olmuyordu.
Sandalyemi geriye çekerken ürkek adımlarla yanıma yaklaştı.
"Neden yanımda değildin?"
Kolundan tutup kucağıma çektim ve kollarımı etrafına doladım.

"Kabus mu gördün?"
"Gittin sandım."
"Gittiğim için mi ağladın?"
Dudakları yine büzülürken eğilip boynunu öptüm.
"Acıyor."
"Neresi?"
"Her yerim."
Üşümüş teninde sıcak ellerimi gezdirdim.
"Biraz içtim. Dengemi sağlayamayabilirim."
Kucağımdan kalktıktan sonra ben de ayağa kalktım. İşaret parmağımı avucunun içine alıp sıkıca tutarken önümden ilerledi.

"Banyo yapmalısın."
"Neden?"
"Acını geçirecektir."
Banyoya girip ışığı açtığında bedenindeki kızarıklıkları net bir şekilde görebildim.

Sırtında diş izlerim bile vardı.

Musluk küveti sıcak suyla doldurmaya başlarken Vina'ya yaklaştım. Kollarımı beline dolayıp dudaklarını öptüm.
"Ağlamanı istemiyorum."
Omzundaki küçük benleri öptüm.
"Hiç üzülme istiyorum."
"Soğuk..."
Titreyen vücudunu nasıl fark edemem?

Küvetin içine oturduğunda yere çöktüm. Islanmış saçları suyun yüzeyine dağılırken bana doğru döndü.
"Mutsuz görünüyorsun."
Ellerini yanaklarıma uzattı. Parmaklarını yüzümde gezdirdi. Dudağımı okşarken dudaklarımı büzerek parmak uçlarını öptüm.
"Mutluyum. Sen mutlu musun?"
Kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra eğilip dudağımı öptü. Uzanıp suyu kapatırken sordum.
"Yarın evlenmek ister misin?"
"Efendim?"
Gözlerini büyütürken küvetin kenarına tutunarak doğruldum.
"Yarın evlenmek ister misin?"
"..."
"Yanına geleceğim."
Baksırımı çıkartıp arkasına oturdum. Su omuzlarına kadar ulaşırken bana doğru döndü ve göğsüme uzandı. Saçlarını okşadıktan sonra avucuma aldığım sularla birlikte ıslattım.

"Şşşttt, şaka yaptım."
Şampuana uzanırken omuzlarıma tutundu.
"Ciddi değil miydin?"
Şampuanı saçlarına dökerken gözlerini kırpıştırdı.
"Hemen yarın evlenmek mi istiyordun?"
"Evet demeyi düşünüyordum."
"Olmaz."
"Tamam."
"Şşttt, üzülme. Senle evlenmek istemediğimden demiyorum. Gelinliğini seçmemiz uzun sürer."
"Gelinlik mi?"

Gözlerini yumarken saçlarını köpürtmeye başladım.
"Evet gelinlik."
"Sen damatlık giyecek misin?"
"Tabiki giyeceğim."
Nefesini tutarak suyun altına girdi ve kafasını sağa sola salladı. Sudan çıktıktan sonra tekrar kucağıma çektim. Sırtı göğsüme çarptığında inledi.
"Acıdı mı?"
"H-Hayır."
Karnının altına elimi koyup masaj yapmaya başladım.
"Acıyor mu?"
"Pek değil."
Karnının altına doğru inerken doğruldu.
"Yaslanmalısın."

Tekrar eski konumuna gelirken elimi kadınlığına koydum.
Kafasını omzuma yaslarken dudaklarını dişledi ve hafifçe kıvrandı.

Nazikçe okşadım.
Ellerini koluma koyup sıktı.
"Devam etme."
"Ne oldu?"
"Akacak. Uh..."
"Ne akacak güzelim?"
Yüzünün kızarıklığını göremesem de sesinin titremesi çok hoştu.
"Ah..."
Vücudu titrerken sarsıldı ve sonra kendini bana bıraktı.
"Bu kadar hızlı geleceğini düşünmemiştim."
Yan döndü ve yüzüme baktı.

Elini uzatıp penisime dokundu.
Doğru ya iki saattir vücuduna değiyordu.

Huysuz KediHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin