DAPHNE VİNA
Tedirginlikle dudağımı ısırmaya devam ettim. Ağzımın içine yayılan metalik tat hiçte yabancı değildi. Dizlerimi iyice kendime çekerken dışarıdaki yağmurlu ve kapalı havaya baktım. İçerisinin sıcaklığından dolayı cam hafifçe buğulanmıştı.
Parmağımı buğulanan kısma uzattım. Kalp çizip içine 'C&V' yazdım. Sonrasında yazdığım şeye gülerek sildim.
Vücudumu sıcak bastığını hissederek ayaklandım. Üstümdeki Conroy'un kazağını sıyırıp aynanın karşısına geçtim. Karnımda birkaç tırnak izi bulunuyordu.
Bunlar için Conroy sana çok kızacak.
Conroy öyle biri değil.
Karnımı kavrayıp sıkarken derin derin nefesler aldım.
"Conroy bana kızmaz."
Baban gibi...
Sus.
Arka arkaya yutkunduktan sonra komidine doğru adımladım. Komidinin çekmecesinden çıkarttığım kremi bacaklarıma ve kollarıma sürdüm. Ellerimi yıkadıktan sonra saçlarımdaki tokayı çıkarttım.
"Banyo yapmak istiyorum."
Conroy onu beklemeni istedi.
"Onu bekleyeceğim."
Aynada bir süre daha bedenimi inceledim.
Kollarımı havaya kaldırarak popomu salladım.
"Dans etmek istiyorum."
Dudaklarımı bükerek kendimi yere bıraktım.
Sırtım soğuk zeminle buluşurken tavana baktım. Yeni yapıştırdığımız karanlıkta parlayan yıldızlar bana göz kırpıyordu sanki.
"Hareket etmek istemiyorum."
"Bence karar vermelisin."
"Conroy!"
Ayağa kalkıp ona doğru koştum ve beline sarıldım.
"Üstündeki nerede?"
"Hatırlamıyorum. Böyle gezsem olmaz mı?"
Altımda şorta benzeyen bir iç çamaşırı vardı ve saçlarım göğsümü kapatmaya yetiyordu.
CONROY
Çok güzel!
S*keyim, çok güzel!
"Uslu durduğun için ödül almak ister misin?"
Kafasını olumlu anlamda sallarken dudaklarını büzerek öne uzattı. Dudaklarımı dudaklarına değdirip geri çektim.
"Acıktın mı?"
"Pizza istiyorum."
"Tamam. Söyleyelim."
Bu büyük bir adım.
Bana alışıyor.
Benim yanımda düşüncelerini saklamıyor.
"Hadi!"
İşaret parmağıyla mutfağı göstererek kucağımda tepindi.
"Gidelim!"
"Tamam."
Eliyle tişörtümü sıkıca tuttu. Bacağını okşarken mutfağa ilerledim.
Mutfak masasına bırakıp buzdolabının üstündeki magneti elime aldım.
"Sen aramak ister misin?"
Yüzü değişirken kafasını olumsuz anlamda salladı. Bacaklarının arasına girdiğimde kafasını göğsüme yasladı. Saçlarını okşayarak eğildim. Birçok kez öptüm ve kokusunu içime çektim.
"Akşam banyo yapmak ister misin?"
"Olabilir."
"Krem mi sürdün?"
"Biraz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huysuz Kedi
Kurzgeschichten(Daddy issuess) (Psikolojik bir kitaptır.) "Bunları hak etmiyordum." "Bunları kim hak eder ki zaten?" Sesimize bulaşmış acıdan rahatsız olarak kafamı salladım. "Buradayım. Senin için hep burada olacağım." Elimi sıkıca tutarken beresini düzelttim. ...
