Yanımdaki kıpırdanmalarla birlikte gözlerimi kırpıştırarak açtım.
"Vina?"
Daphne Vina dizlerinin üstünde otururken camdan dışarı bakıyordu. Seslenmemle birlikte bana döndü. Elini göğsüme koyarak hafifçe güldü. Dudaklarının arasında tuttuğu emziğe baktım. Elimi yüzüne uzatıp okşadım.
"Günaydın bebeğim."
Vina'nın gözleri sevinçle parlıyordu.
Cidden bebeğim gibi davranmak istediği için sanırım emzik takmıştı.
"Bunu nereden buldun?"
Kollarının arasındaki bebeğe baktı.
"Ondan mı aldın?"
Kafasını olumlu anlamda salladı. Bebeği yatağın köşesine bıraktıktan sonra kafasını göğsüme koydu.
"Uyanmamı mı bekliyordun?"
Cevap vermedi. Boynumu kokladı. Yanağını göğsüme sürttü. Saçlarını öptükten sonra doğruldum.
"Üstünü bile giyinmişsin!"
Koltuk altlarından tutarak kucakladım ve boynunu koklayarak öptüm. Yataktan çıktıktan sonra bacaklarını belime sıkıca doladı. Üstüne giydiği kazağım sıyrılırken çıplak bacağını sıktım.
Beyaz eteği belinde toplanırken kollarını boynuma sararak kendini üste doğru çekti.
Gözlerinin altındaki hafif morluklar az uyuduğunu gösteriyordu.
Banyoya girip tezgaha oturmasını sağladım. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra ıslak elimi yanaklarına bastırdım. Huylanarak kıpırdanırken kıkırdadı. Havluyla önce onun yüzünü sonra da kendi yüzümü kuruladım. Bu sabah enerjik hissediyordum.
Tüm gün kızımı eğlendirebilecek kadar enerjik...
Vina elini yüzüme uzattı. Sakallarımı okşadı.
"Kesmeli miyim?"
Yaklaşarak yanağını yanağıma sürttü.
Geri çekilirken kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Tamam. Kesmeyeceğim."
Omzuma tutunarak aşağıya doğru kaydı ve yere bastı. Elimi tutarak beni çekti.
"Nereye götürüyorsun?"
Elimin üstüne diğer elini koyarak beni çekiştirmeye devam etti. Odamızdan çıktıktan sonra merdivenleri inmeye başladık. Ayağı takılırken hızla atılıp boşta olan elimi beline koyup dengesini sağladım.
Mutfağa girdiğimizde masanın üstündekiler dikkatimi çekti. Bana kahvaltı hazırlamıştı. Birkaç kahvaltılık ve tabak çıkartmış olsa da beni gülümsetmişti. Masaya bakarken bir anda çenemi hafifçe tutarak kafamı çevirdi. Buzdolabına bakmamı sağladı. Elini buzdolabının üstündeki resme koydu.
"Hmm resim mi yaptın bebeğim?"
Kafasını hevesle sallarken dudaklarının arasındaki emziği çekerek öptüm. Geri çekilecekken elini enseme koydu. Beklemediğim hamleyle sendelerken elimi sertçe tezgaha koyarak üstüne eğildim.
Kafasını eğerken çıplak kalçası tezgaha değdiğinde panikle bana yaptı.
"Üşüdüm!"
Kıkırdayarak boynunu öptüm.
"Üzgünüm güzelim."
Emziğini elimden alırken elini belime sardı. Resme baktım. Beni ve kendini çizmişti. Güneş olmasına rağmen yağmur yağıyordu. El ele tutuşuyorduk. Yerlerde çiçekler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Huysuz Kedi
Short Story(Daddy issuess) (Psikolojik bir kitaptır.) "Bunları hak etmiyordum." "Bunları kim hak eder ki zaten?" Sesimize bulaşmış acıdan rahatsız olarak kafamı salladım. "Buradayım. Senin için hep burada olacağım." Elimi sıkıca tutarken beresini düzelttim. ...
