Huysuz Kedi

21.bölüm

"Su ister misin?"
"..."

"Yemek yiyebiliriz. Yemek istediğin bir şey var mı?"
"..."

"Boğazın acıyor mu?"
Kafasını olumlu anlamda salladı.
"Hemen ilaç alacağım."
Parmağımı sıktı.
"Hemen almana gerek yok. Alışverişe gidelim."
Elini tutup dudaklarıma yaklaştırdım ve bir çok kez öptüm.
"Hemen gidiyoruz."
"Hızlanma bebeğim."
"Hı?"
"Hızlanma diyorum!"
Elini boğazına koyduğunda doğruldum.
"Bağırma lütfen güzelim. Sadece sonda ne dediğini anlamadım."
"Bebeğim dedim."
Bakışlarımı ona çevirdiğimde panikle çenemi itti.
"Önüne bak Conroy!"
"Üzgünüm."

☆
☆
☆

Kollarımda bulunan rengarenk pijamaları ve iç çamaşırlarını sepete bıraktım.
"Bu kadar almamıza gerek yoktu. Senin tişörtlerini giyiyorum zaten."
"Olsun. Belki giymek istersin."
Beğendiğim birkaç elbiseyi Vina'ya çaktırmadan sepete bıraktım.

"Conroy..."
"Geldim."
"Bunu denemek istiyorum."
"Denemene gerek yok. Alabilirsin."
Elimden tutup 'kabin' yazan yere yöneldi.
"Benle girmelisin."
"Sığabileceğimizi sanmı-"
Beni kabine çekti.
"Sığdık."
Üstündekileri çıkarttıktan sonra askılıktaki kıyafete uzanıp giydi. Süper kısa, beni fenalaştıran kıyafete bakıp dudağımı dişledim.
"Almak ister misin?"
"İsterim."
Sırtındaki karmaşık ipler elbiseyi daha güzel bir hale getirmişti.

Üstündekini çıkarırken eğildiğinde bedeni bedenime değdi. Elektrik şoku verilmiş gibi ürperdiğimde gözlerimi yumdum.
Üstünü giyindikten sonra dudağımı öptü.
"Elbise bakmaya devam etmek ister misin?"
Kafasını olumlu anlamda salladıktan sonra kabinden hızla çıktı. Etrafımıza bakınıp elimi kavradı ve beni de dışarı çekiştirdi.

♡♡♡

"Hiç içki içtin mi?"
"Bir ara tadına bakmıştım ama beğenmedim. Neden sordun?"
"Sadece bir an aklıma geldi."
"Denemek ister misin?"
Kafasını olumsuz anlamda salladı.

Kafasındaki garip ve büyük şapkasını düzelttikten sonra bana doğru döndü.
"Yorulmuş olmalısın. Bugün seni çok uğraştırdım. Eve dönebiliriz."
Kafamı salladım.
"Yorulmadım. Biraz daha bakınabiliriz. Sonra da yemek yeriz."
"Acıktın mı?"
"Çok!"
Mağazanın camına vurmaması için hırkasının yakasını kavradım ve kendime çektim.
"Önüne bakmadan yürüme güzelim."
Elimi tutarak yönünü değiştirdi ve yüzü bana dönüp şekilde yürümeye devam etti.

"Seni bile yiyebilirim şuan."
Kıkırdayarak yanağını omzuna sürttü.
"Ben de seni yiyebilirim."

Kabinde yaşadığımız anların da etkisiyle kafam başka bir yere gitmişti.
Hayır Conroy! Saçmalama!

Gözlerimi yumup kafamı iki yana hızla salladım.
"En çok ben yiyeceğim."
Ayakkabıcının önünden geçerken duraksadım ve çeşit çeşit çizmelere baktım. Uzun çizmeleri Vina'nın bacaklarında hayal ettikten sonra ona çok yakışacağına kanaat getirdim.
"Bunları ister misin?"
"Çok güzeller!"

Birkaç tane bot aldıktan sonra arabaya ilerledik.
"Bugün neden kabine yalnız girmedin?"
"Benle girmek istemiyor muydun?"
"Hayır. O yüzden sormadım bebeğim."
"Beni giyinirken izlemene alıştım."
Kısık sesli konuşsa da almak istediğim cevap tam olarak buydu.
"Sadece alışkanlık mı?"
"Hoşuma gitmiyor demeyeceğim."