Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ✨
**************************Kalbi o kadar şiddetli çarpıyordu ki bütün vücudunun titrediğini hissetti genç kız. Kolunu tutan ceset onu derinlere doğru sürüklerken bütün gücüyle çürümüş eli kolundan çekmeye çalışıyordu. Nafileydi. Aldığı derin nefes de git gide azalıyordu. Bir günde çok fazla ölüm korkusu yaşamıştı. Şimdi de ölümü kabulleniyordu.
Derinlere indikçe ışık, gücünü yitirmişti. Karanlık git gide yaklaşıyordu. Bazı cesetler gölün dibindeki bitkilere takılmıştı. Ara sıra kıza çarpıyorlardı. Tamamen dibe geldiklerinde ceset elini kuma daldırdı. Sanki bir şey arıyor gibiydi. Diğer eli ise hâlâ kızın kolunu tutuyordu. Aradığını buldu ve elini kumun içinden çekti. Elindeki şey hafif bir ışık yayıyordu. Onu kızın kolunu tuttuğu eline koydu. Bu bir karttı. Üzerinde hiçbir şey yazmayan bembeyaz bir karttı.
Kız cesede baktı. "Bu onun zayıflığı." dedi. Bunu söyledikten sonra çürük eli kızın kolunu bıraktı. Artık hareket etmiyordu. Görevini yerine getirip cansız haline geri dönmüştü.
Mavera yüzeye çıkmak için kalan son nefes kırıntılarıyla çırpındı. Bir an önce kafasını sudan çıkarması gerekiyordu. Olan tüm gücüyle su yüzeyine çıkmayı başarınca derin bir nefes aldı. Bilincini kaybetmeye çok yakındı. Gözleri kararmıştı ama şimdi yeniden her şeyi net görüyordu. Beyaz saçlı kediyi etrafta görememişti. Gitmiş olabilir mi diye düşündü. Fakat içinden bir ses hâlâ buralarda bir yerlerde olduğunu söylüyordu.
Avıyla oynamak için ondan saklanıyordu.
Yüzerek kıyıya ulaştığında kendini yere attı. Vücudu titriyordu ve derin derin nefes alıp veriyordu. Yorgunluk tüm benliğini ele geçirmişti. Baş dönmesi mide bulantısını da beraberinde getiriyordu. Güvende hissetmediği için olabildiğince çabuk toparlandı. Tabii buna toparlanmak denilirse. Birkaç yalpalamadan sonra ağır ağır yürümeye başladı. Çantasını yere fırlatmıştı. Bunu ne zaman yaptığını hatırlamıyordu.
Çantasını aldı. Titreyen elleriyle çantanın içindeki haritayı ararken ensesinde bir nefes hissetti.
"Hmm ne varmış çantada merak ettim."
Genç kız hızla arkasını dönüp ondan uzaklaştı. Beyaz kartı hâlâ elinde tutuyordu. İşe yarayıp yaramayacağından emin olmasa da deneyecekti. Kedi, kendisine bir adım yaklaştı. Yüzünde çılgın bir gülümseme vardı. Birazdan kızı öldürecekti.
Mavera elindeki kartı hızla öne doğru uzattı ve tehditkâr bir sesle konuştu.
"Yaklaşma!"
Sesi istediği gibi güçlü çıkmıştı ama gerçekte öyle hissetmiyordu. Kedi, adımlarını durdurdu. Artık gülümsemiyordu.
Dişlerinin arasından "Onu nasıl buldun?" dedi.
Genç kız belli etmese de biraz rahatlamıştı. Demek ki bu kart gerçekten de onun zayıflığıydı. Ayağa kalktı. Vücudu hâlâ titrese de özgüvenli bir şekilde Kedi'nin karşısında durdu.
"Bakıyorum da artık gülümsemiyorsun."
Böyle konuşsa da kartın sırrı ne bilmiyordu. Sadece Kedi'nin tereddüt etmesinden cesaret almıştı.
"O kartı tutan elini kestiğimde gördüğün son şey benim gülümseyen yüzüm olacak."
"Öyle mi? O zaman ben de kartı yırtarım." kartın iki yanından tutup yırtmaya yeltendi. Ancak Kedi onu telaşla durdurdu.
"B-bekle tamam. Kartı bana ver. Ben de gitmene izin vereyim." Genç kızı ikna etmeye çalışıyordu.
"Aslında ben buradan kartla birlikte ayrılmayı düşünüyordum. Belki sıkılırım ve onu yırtarım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Mimarı
FantasíaAlçalan trenin kapıları açıldı ve içeriye biri girdi. Silindir şapka takan ve yüzünün üst kısmını siyah tülle örten biriydi içeri giren. Üzerinde siyah uzun paltosu ve elinde yılan başlı bir bastonu vardı. Yavaş adımlarla vagonda ilerlemeye başladı...