Bölüm - 13 : Hak Edene Hak Ettiği...Ağabeyim gelene kadar sınıftakilerin sanki gerçekten sapıkmışım gibi olan bakışlarını çekmek gerçekten berbattı en kötüsü de sanki duymuyormuşum gibi konuşmaları.
Elif benim için;
"Orospuya bak sen, gitmiş bir de siteye üye olmuş!"
Deniz;
"Esaslı kevaşeymiş yalnız, sorsak bizle kaça yapar acaba?"
Mert;
"Bir de Giray buna cinsel organını atmış diye şikayetçi oldu yaptığı sürtüklüğe bakmadan"
Enes;
"Belki de parasını vermeden attı diyedir şikayeti."
Leyla;
"Biz de masum sanıyorduk, haspam ne yere bakan yürek yakanmış!"
Daha niceleri...
Hepsini duydum ve hepsi içime oturdu tamam hiçbiriyle bugüne kadar samimi olmadım günaydın veya merhabadan başka sık kullandığım kelime ya da cümle de yoktu ama insan bir öğrenmek istemez mi?
Ney doğru ne yanlış, belki de yanlış bir mesajdı belki de birisi taciz ediyordu tıpkı Giray gibi hiç mi merak etmezdi?
Volkiiimmm
12.13 - Ben geldim, izni de aldım.
12.13 - Hazırlan seni almaya geliyorum.
12.13 - Tamam
Ağabeyimin mesajına cevap verdikten sonra hemen defterimi kitabımı toplayıp çantama attım, yağmurluğumu elime alıp çantamı da omzuma yerleştirdim ve ağabeyimin kapıyı çalmasını bekledim.
Kapı çaldı ve ardından kapı açıldı Volkan ağabeyim başını içeri uzattı, sınıftakiler ona bakarken o gözlerini coğrafya öğretmenimizden ayırmadan konuştu.
"Hocam rahatsız ediyorum kusura bakmayın Seçil'i almak için geldim. Müdür yardımcısı Murat Bey'den izinli." dediğin de coğrafya öğretmenimiz kaşlarını çattı.
"Ne zamandan beri sevgilisini almaya gelenlere izin veriyor Murat Bey?" dediği coğrafya öğretmeni alayvari bir şeklide.
"Ne sevgilisi hocam? Ben kız kardeşimi almaya geldim bugün kontrolleri var." diyerek bana gelmem için işaret verdi
Sahi bugün gerçekten benim kontrolüm vardı öyle değil mi? Ben nasıl unutmuştum ama okul olduğu için öğleden sonraya almıştık ağabeyimin bunu bahane etmesi iyi oldu yalan da değil.
"Ne kontrolü?" diye sordu tek kaşını kaldırıp bana bakarak.
"Seçil kalbinden ameliyat oldu, onun için düzenli kontrolü oluyor bugün de o günlerden. Müsaadenizle." dediğin de hızla yanına gittim.
Çantamı elimden alıp beni de omzunun altına aldığı sırada kapıyı kapatmadan aklıma gelen mp3 ile cebimden çıkarıp Şeyma'ya gösterdim. Elimdeki mp3'ü gördüğün de gözleri büyüdü ve o sırada ağabeyim kapıyı kapattı.
Artık ne oldu veya ne olacak bilmiyorum ama biz ağabeyimle hızlı adımlarla çıkışa ilerlemeye başladık.
"Seçil!" diye bağıran Şeyma ile bakışlarımı koridora çevirdim.
Biz koridorun bir başındaydık o da bir başka başındaydı, bize doğru geliyordu ve ben ağabeyimi çekiştiriyordum.
"Seçil dur!" diye bağırdı nefes nefese.
"Mp3'ümü ver, onu vermeden gitme." dediğin de çoktan çıkış kapısına gelmiştik.
"Seçil ağabeycim versene kızın mp3'ünü ben sana alırım." dediğin de acı bir gülümseme oldu dudaklarımda.
"Ağabey keşke mesela mp3 alıp verme olsa, o kız çoktan yapacaklarımı hak etti sadece okul sınırlarına çıkmayı bekliyorum." dediğim de ağabeyimin kaşları çatıldı.
"Seçil dur lütfen!" diye bağıran Şeyma'yı duymazdan geldim ve kamuya açık alana çıktık.
Artık okul mülkünde değil kamu mülkündeydik burada yaptığım hiçbir şeyi okul soramazdı. Ağabeyimin arabasına gitmeden durdum ve bize yaklaşan Şeyma'nın gözlerinin içine bakarak mp3'ü çıkarıp yere attım ve üzerine bastım. Mp3 ayağımın altında ezilirken Şeyma'nın hıçkırıkları çoktan duyulmaya başlamıştı bile.
Hak etti, hem de sonuna kadar!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3300 (Yarı TEXTİNG) TAMAMLANDI
Aktuelle Literatur|DİKKAT BU HİKAYEDE YETİŞKİN İÇERİK BULUNMAKTADIR| 3300 Adım Dilay, 24 yaşındayım İzmir'liyim bu gece İzmir'i yakmaya ne dersin? ;) :* Oha, oha, oha! Bu kim? Bu nasıl bir mesaj? Beni nereden buldu?