ÖĞRETMEN HANIM

50. BÖLÜM "KUL-KÖLE"

Yeni bölümle hepinize merhabaaa❣️

Bildirim ve duyurular için profilimi takip etmeyi unutmayın 👀

Yorum ve votelerinizi heyecanla bekliyorum 🥳

Keyifli okumalar 🐣

Burçin kocasıyla 2 dolu gün geçirmişti. Hatta çocuklarını da alıp dışarıda kahvaltı bile yapmışlardı. Şimdi ise valizlerini hazırlıyordu. Akşam evlerine döneceklerdi. 

Valizleri de hazırlama işi bitince ailesinin yanına geçti, kocası babasıyla birlikte oturmuş ekonomiden, işten konuşuyorlardı. Ailesiyle son günü olması onu çok üzüyordu. Evet buraya kötü bir olay yaşaması üzerine gelmişti, ama ailesiyle vakit geçirmek ona çok iyi gelmişti. Ateş ve halası İstanbula evlerine dönmüştü, Burçinin gözünden Ateş ve Nur yakınlaşması kaçmamıştı.

Zehra kocasından aldığı haberle sevinmişti. Sonunda eltisi geliyordu.

"Jinamın vallahi ben daha bana böyle hazırlık yaptığını görmemişim. Nedir bu elti sevgisi?"

Zehra yaptığı tatlıyı kenara bırakıp kendisine takılan kocasına döndü

"Burçin benim için kıymetli, hem biliyor musun sana olan aşkımı ilk o fark etmişti."

Hamza karısına yaklaşıp sarıldı.

"yaa demek öyle? nasıl bir aşkmış o delalamın anlat bakalım kocana?

"Ay bilmiyorsun sanki meremın"

Zehra akşama kadar hazırlık yapmış, hazırladıklarına kocasının el sürmesine dahi izin vermemişti.

Hamza en son dayanamayıp sinirlendi

"Zehra yeter ha! nedir bu açlıktan öleceğim hala da aman dokunma aman yeme"

Zehra tezgahın üzerinde ki tepsiden bir dilim börek alıp kocasına yaklaştı.

"Ben kocamı aç bırakmam ki hadi ye bakalım"

"İstemiyorum Zehra xanım sen eltinle karşılıklı yersin yaptıklarını. Ben gider dışarıda yerim"

Zehra dudaklarını büzüp kocasına baktı.

"Ne demek dışarıda yerim? Bir sürü yemek yaptım sabahtan beri uğraşıyorum"

"Sanki yememe müsaade ediyorsun?"

Zehra trip atan kocasına baktı. Erkeğin tribi de çekilmiyordu yahu!

"Ama kocacığım birazdan gelecekler hep beraber yeriz diye demiştim ben. Hem sen şimdi yersen sofrada yemezsin bilmiyor muyum ben sanki seni?"

elinde ki böreği kocasına yedirmeye başladı.

"Güzel olmuş mu?"

"Yav delalamın senin o öpmeye doyamadığım elin değer de güzel olmaz mı?"

Zehra ağzını açacaktı ki gelen araba sesiyle kocasıyla avluya çıktılar. Kapı açıldığında Ali koşarak amcasına sarıldı. Zehra da içeriye giren eltisine sıkıca sarıldı. Burçin de bu sıkı sarılmaya aynı şekilde karşılık verdi.

Hamza abisinin eline vurmuş sırıtıyordu

"Aldın geldin ha yengemi abi?"

"Karımı almaya gidiyorum dedim değil? aldım geldim"

Şivan gözlerini avluya çevirdi.

"Anamla bav nerde?"

"Onlar yukarda oturuyor duymamışlardır"