13. Bölüm "OLACAK"

14.6K 651 99
                                    

Arabadaki tek ses Ali'nin sesiydi.
Burçin cama başını dayamış öylece bakıyor, Şivan ise ne yapacağını düşünüyordu.
Oğlu...biricik oğlu...
Kanser denen o illete daha ufacık yaşında yakalanmıştı, ne yapısındı bu adam şimdi?
Gözleri sesi çıkmayan karısına döndü boş boş bakıyordu çevreye.
Konağa gelince uzunca bir baktı derin bir nefes alıp girdi içeriye.
Ali babaannesinin yanına geçip aldığı oyuncağı gösteriyordu. Asiye hanım oğlu ve gelininin yüzüne bakınca birşeyler olduğunu anladı.
Aliyi bırakıp oğlunun yanına çalışma odasına gitti.

-Oglum de bakalım bana nedir bu haliniz?

-Ana Ali hasta.

-Ne hastası turp gibi çocuk

-Kanser olmuş anne. Dedi eliyle yüzünü sıvazlayıp.

Asiye hanım şoktan çıkamamıştı

-Sen ne dersin oğlum?

Şivan olayı kısaca anlatıp odaya gitti, olanları sindirmesi gerekiyordu.

Karısı üzerini değiştirmiş koltukta oturuyor ve dışarıyı seyrediyordu.
Karsısına oturup

-Burçin?

-e-efendim.

-eğer istemiyorsan seni anlarım yaptığın fedakarlık zaten beni altında eziyor.

-Ben hala anlamıyorum, o daha çok küçük bu hastalık ona ağır.
Karısının alnını öpüp

-Geçecek güzelim geçecek.

1 hafta sonra yine kontrolleri vardı. O zamana kadar burçin karar vermeli ve olacaklar olmalıydı.
Burçin Ali'nin yanına gidip uzunca uyuyan oğluna baktı. Bu ona haksızlıktı o daha oyun oynayacak yaştaydı. Gözyaşları söz dinlemez bir şekilde aktıkça aktı.

-Allahım güç ver oğlumun yanında olabilmem için bana güç ver...

Asiye hanım Burçinin yanına gelip ellerini tuttu.

-iyileşecek yavrum,oğlun iyileşecek.

Evet belki iyilesecekti ama onun iyileşmesi burçinin elindeydi. Eğer kabul ederse bir çocukları olacak ve o şekilde Âli'de iyleşecekti. Ama burçin kararsızdı. Bir asiye hanıma baktı bir oğluna.
Ardından musade isteyip çıktı odadan,ruhu daralıyor artık nefes alamıyordu.

Kafasını önündeki çizimden kaldırıp balkona çıktı, karısı gökyüzüne bakıp biseyler mırıldanıyordu. Gidip yanına oturdu.

-Şivan o iylesmeli.

-Bu senin elinde burçin.

Biliyordu onun elindeydi ama kabul etmek zordu nasıl kolay olsundu ki?

-Biliyorum Şivan benim elimde karar vermek zor ama o çocuğun ölmesine de izin veremem, ben ne yapacağım bilmiyorum.

Başını kocasının omzuna yasladı.

Şivan karısının yanağını okşayarak

-Gönlünü ferah tut kontrole gittiğimiz zaman durumunu anlayacağız o zaman herşey belli olacak.

O akşamı zar zor geçirdi Burçin. Sabah kalktığında Şivan hazırlanıyordu. Kendisi de kalkıp elini yüzünü yıkayıp ardından abdest alıp giyindi. Oğlunun odasına gidip onuda giydirip kahvaltıya indi. Evde sessizlik hakimdi ama Ali'nin sesi avluyu dolduruyordu şen kahkahaları hiç eksik olmuyordu.

Hastaneye vardıklarında bir nebze umut vardı burçinde. Belki iyleşirdi oğlu. Doktorun yanına girmeden evvel kan tahlili için kan odasına girdiler. Ali kan alınmasından korkardı,hangi çocuk korkmazdı ki?
Elini tutup yanında durdu Burçin.
2 tüp kanın ardından sonuçlar için doktorun yanına girdiler. Ali kapının önünde herşeyden habersiz bekliyordu. Yanına gelen bir çocukla ona döndü. Ağzını kapatan bir maske vardı. Babasının ona aldığı çikolatadan uzattı

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin