Yüzükler takılmıştı... Ama hem Zehrada hemde Hamzada korku vardı Asiye hanım belli ediyordu tavrını. Zehra gecenin ilerleyen saatlerinde Hamzayı tek bulunca yanına gitti.
"Annene neden söylemedin ki,baksana kadın nasıl bakıyor korkuyorum"
Hamza gözlerini annesine çevirip baktı gerçektende sert sert bakıyordu
Ama hamza tanırdı annesini eser gürler yerini bahara bırakırdı."Sakin ol,annemle ben konuşurum tüm sinirini bana gösterir merak etme"
Zehra içinden 'bunun için geç kalmadın mı?' Demekten alıkoyamadı kendisini.
Şivan ve Burçin taze çiftin yanına gelmiş tebriklerini tekrardan iletmişlerdi. Burçin kocasına dönüp hafıflandı.
"Keşke bizde nişanlı olsaydık. O heyecanı yaşamak isterdim. Ara ara tripte atardım hem"
Şivan karısına yaklaşıp sırıttı.
"Şimdi hiç trip atmıyorsun sanki?"
Burçin ağzını yükselmek için açacaktı ki sustu. Kocasının bunu alayvari söylediğini biliyordu.
"Beni bu triplerimle seviyorsun ağam" dedi nazla.
Allah vardı ikisi de o nişanlılık dönemini yaşamak o heyecanı tatmak isterdi. Hiçbir şey böyle olmamış,acılar yaşanmamış, başından beri yalnızca o ikisi varmış gibi..... ama bazı şeylerin dönüşü yoktu tıpkı hikayeleri gibi. Ama mutluluklarına yine de diyecek yoktu 2 evlatları vardı ve çok şükür ki sağlıklıydı ikiside.
Asiye hanım gelini ve oğlunun yanına gelip Burçini kenara çekti
"De bakayım gelin,herkesin haberi vardır bir benim mi yoktur bu işten?"
"Anne vallahi hamza söylemeyeyim diye tembihledi yoksa söylemez miyim ben sana?"
Asiye hanım tanıyordu gelinini ne çıkıyorsa oğullarının başının altından çıkıyordu zaten,gelinleri pırıl pırıldı yoksa.
Burçin tekrar söze girip gözleriyle Zehrayı işaret etti."Anne kız üzülüyor,hamzanın işleri işte. Bize bugünde Zehrayı yalnız bırakmak yakışır mı?"
Asiye hanım gelinine hak veriyordu. Arkasını dönüp zehraya yaklaştı. Zehra korkuyordu haklıydı da. Asiye hanım zehranın elini tutup gözlerine baktı.
"Yıllardır bizimlesin,bizdensin. Nasipte varmış evimin bir ferdiyken şimdi kızım oldun. Allah utandırmasın kızım"
bu sözler o gece Zehrayı en rahatlatan cümleydi... istenmediğini bile düşündükce ağlamak geliyordu içinden ama şimdi Asiye hanımın o anne yaklaşımı onu çok mutlu etmişti. dönüp Hamzaya baktı
gece bitmiş herkes yorgun argın bir köşeye çekilmişti. nasıl güzeldi taze çift...gözleri ışıl ışıl parlıyordu... elindeki yüzüğe baktıkça sırıttı Zehra mutluluk bu idi işte,sevdiği adamın yüzüğü elinde,sevdası kalbindeydi....şimdiye kadar mutluyum dediği her anı sıfırladı. işte şimdi gerçekten mutluydu...
yıldızları izleyen Hamza eline baktı. yüzüğü...sevdiği kadına bağlılığını belirten o yüzük... öksürme sesinin geldiği yöne baktı Hamza abisi gelmişti.
"müsade var mıdır Hamza bey?"
"estağfurullah abi buyur gel"
"bağladık he senin de başını" Şivanın bu sözüyle güldü Hamza.
"yeter birini bul diyen sizdiniz. buldum işte rahatlayın hepiniz" Şivan kardeşi adına çok mutluydu. inciden sonra yıkılmıştı ama toparlanmayı bilmişti Hamza. Zehranın kardeşine iyi geldiğini de kendi gözleriyle görmüştü...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖĞRETMEN HANIM
General FictionSpiritüel= 2. (21.11. 2020) Güç= 1. (13.09.2022) "Torunumu hayata döndürdüğün gibi oğlumu da hayata döndür" dedi yaşlı kadın. Peki şimdi ne olacaktı? "Olacağına inandığın her şey birgün gerçekleşir." Kapak tasarım: ebrar-ky