20. Bölüm "GİTME"

10.4K 543 60
                                    

Sondaki açıklamayı okuyun lütfen önemli...🐘

Genç adam hala ne yapacağını bilmez haldeydi. Berdel için şartlar uygun değildi ya ölüm olacakti ya ölüm. Onu bekleyen adamlara baktı.

"Ağam ne olacak şimdi?" Diye sordu birisi. Sahi ne olacaktı şimdi? İki insanın ölümünü gerçekleştirip akşam huzurla uyuyabilir miydi? Önüne çökmüş iki insana baktı ikisinin gözlerinde aynı şey vardı. Sevda...
Kızın gözlerinde elifi gördü o an. Elifte doğuma gitmeden evvel kızın sevdiğine baktığı gibi bakmıştı ona.
Yapacak bir şeyi yoktu elindeki silahı ilk başta genç adamın başına dayadı. Ölüm şimdi bir vicdan uzaklarındaydı. Işaret parmağı tetiği bulduğunda gözünün önüne oğlu,karısı,ve daha dünyaya gözlerini açmamış bebeği geldi. Şimdi vursa namus temizledi diyeceklerdi,ama burda bu cinayeti işlediğini karısı duysa onu affetmezdi, oğluna ve bebeğine katil baba olamazdı. Ama burası böyleydi. Töre denen zalim kanun insan hayatını hiçe sayar adına namus derdi. Silahı adamın başından çektiği vakit bi ses duyuldu kızın babasından.

"Ağam şu işi gör artık namusumu iki paralık etti bu rezil kız"

Tüm heybetiyle adamın karşısına geçti.

"Kızın senin namusun! Namusunu kirletecek bir şey yapmamış! Kendine gel berdan ağa ben bu kızın ölümüne sebep olmam!"

Bu sefer duyulan ses ne Şivandan, ne berzan ağadan gelmişti. Bu ses belkide oğlunun iyileşmesini, bebeğinin doğumunu,karısının gülen yüzünü göremeden gideceğinin habercisiydi. Sadece tek bir el silah sesi duyuldu ve Şivan yere çöktü.

Şimdi elifine kavuşup ebediyete mi gidecekti,yoksa kalıp uğruna şehri yakacağı o güzel gözlü karısının yanında eş olup,çocuklarına baba mi olacaktı?

Burçin Hiç bir sesi duymaz olmuştu,kulakları uğulduyordu. Yere düşecekken hamza tuttu onu.

"Beni ona götür"

Dedi zor bulduğu sesiyle.

"Yenge hamilesin sen kal ben gidiyorum zaten"

"Beni kocama götür hamza"

Hamza yengesini alıp çıktı konaktan. Narin Ali'nin yanına gidip baktı hala uyuyordu. Annesi salonda kendini harab etmiş ağlıyordu. Neden herşey onları bulurdu ki?

Hamza son sürat geldiği hastaneye yengesiyle birlikte hızla girdi. Burçin Şivanın hala ameliyatta olduğunu öğrenince olduğu yere ameliyathanenin kapısının önüne çöktü. Gitmezdi değil mi? Kocası onu bırakıp gitmezdi?

1...2....3... derken saatler birbirini kovalamış ama ne bir haber ne bir söz söylenmemişti. Ameliyathaneye hızla giren birkaç hemşireyle gözyaşları hızla aktı. Birşey olmaması için dua etti. Kocası gitmezdi. Hem daha Ali iylesecekti,bebekleri olacaktı onların.
Ameliyathanenin kapısı açıldı ve orta yaşlardaki doktor birinin yanına geldi

"Siz eşi olmalısınız?"

"Evet ben eşiyim, kocam nasıl oldu iyi mi?"

"Biraz zorlu bir ameliyat oldu hayati tehlikeyi atlatmış değil. Beklememiz gerekiyor" Burçin yere çöktü Allah'a dualar etti.

Yoğun bakımın kapısında bekliyordu iyileşecekti kocası biliyordu. Hamza yengesinin yanına gelip harap olmuş haline baktı.

"Yenge hadi sen eve geç Ali'de korkmuş annemi istiyorum diyip durmuş hem bebeğine yazık. Dinlenmen lazım" haklıydı bebeğini hiç düşünmüyordu ama içeride kocası yatıyordu. Hamzaya dönüp aklındaki soruyu sordu.

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin