19.Bölüm "KONTROL"

10.1K 517 18
                                    

Adam sustu,kadın kahroldu. "Evet" demesini bekledi. "Seni benimsedim" demesini bekledi. Bekledi. Bekledi....
...

Hâlâ beklentiyle bekleyen karısına döndü sahi gerçekten benimsemiş miydi? Karısının yüzünü avcuna alıp gözlerini gözlerine sabitledi.

"Sen benim karımsın,çocuğumun annesisin"

Seni benimsedim dememişti. Seni seviyorum diyemediği gibi... burçin de sustu. Ne diyebilirdi ki?
Yüzünü yıkayıp kocasıyla beraber kahvaltıya indi. Kahvaltı sonrasında arabada sessizlik hakimdi. Burçin biraz korkuyor biraz da mutluydu oğlu iyleşecekti. Elini karnına koydu öyle kaldı bir süre. Şivan gülen gözlerle ona bakıyordu. Bu kadın ateşti,Yakıyordu.
Sekreterin 'ali hazindar' demesiyle odaya girdiler. Doktor tahlillere bakıp ameliyatın bebek doğar doğmaz olabileceğini ve bebeklerinin çok sağlıklı olduğunu söyledi . Burçin biraz olsun rahatlamıştı şu ameliyat bir bitsin daha çok rahatlayacaktı.

Eve gelince asiye hanım gelinini odasına gönderip dinlenmesini istedi. Oğlunu da yanına alıp uyudu genç kadın.

Şivan şirkete gelmiş ama hamzayı görememişti. İçeriye giren sekreterine dönüp;

-Hamza geldi mi?

-Hayır efendim hamza bey bugün hiç uğramadı.

Kafasını olumlu anlamda salladı bir iş vardı ama....

Karşısındaki açık kahve gözlerde kaybolup gitti genç adam.

"Evlenelim artık."

Dedi bir anda. Genç kız içtiği çayı boğazına aldırıp öksürmeye başladı.

"he...hemen mi?"

"Hemen tabii,olmuyor böyle."

"Ali hasta dedin az önce, iyleşsinöyle yapalim lütfen."

Hamza inciye hak vermişti ama böyle de olmuyordu ki. Özlemi git gide büyüyordu. İnci artık eve gitme vakti gelince ayaklandı;

"Ben gideyim artık annem merak eder "

"Peki"

İnci gittikten sonra hamza da ayaklandı sert adımları atarak mekandan çıktı. Arabayı son sürat otoparka yönlendirip arabadan çıktı. Asansör Kendi odasının bulunduğu katta kapıları açınca karşısında abisini gördü.

"Hoşgeldiniz hamza bey,keşke zahmet edip gelmeseydiniz"

"Ağabey ne diyorsun işimiz vardı herhal ondan geciktik"

"Düş önüme bikaç saate ağalar toplanacak"

"Hayırdır bi sorun yol değil?" Dedi şiveli sesiyle.

"Yok sorun yoktur. Öyle toplanıp konuşulacak"

Birlikte tekrar çıktılar zaten akşam olmasına birkaç saat vardı.

Burçin gelen seslerle gözünü açtı Şivan oğlunu kucağına almış sessiz bi şekilde konuşuyordu. Biraz daha konuştuktan sonra oğlunu öpüp sessizce;

"Şimdi sen halanın yanına git yemek ye" dedi. Burçin gözlerini tam açıp ayaklandı,hızlıca koşup kocasının beline kollarını doladı,kafası göğsüne geliyordu. Şivan hızla ona sarılan karısıyla ne yapacağını bilemedi.

"Ne oldu Burçin?"

"Kocama sarılıyorum ne var bunda bebeğim babasını özledi sarılmak istedi"

Her şeyi bebeğine yükleyen karısına güldü.

"Sadece bebeğin istedi yani"

"Evet sadece bebeğim istedi"

Biraz daha öyle kaldı,zaten üşümüştü kocası da sıcacıktı. Şivan karısını kendine bakmaya zorlayıp;

"Benim çıkmam lazım,sende aşağıya inip yemek yiyeceksin sonrada vitamin için meyve yiyeceksin ben narine söyledim zaten kendine dikkat et jinamın yorma hemen uyu bekleme beni geç gelirim"

"Nereye gideceksin ki?"

"Ağalar toplanacak konuşulacak"

"Kötü Bişey mi var?"

"Hayır kötü bişey yok"

Üzerini değiştirip çıktı. Burçin de aşağıya inip sofraya oturdu sadece bayanlar kalmıştı evde. Evin erkekleri ağalarla görüşmeye gitmişlerdi. Yemekler yendikten sonra asiye hanım uyumak için odasına gitti. Burçin de oğlunu alıp odasına çıkardı. Masal okuyup uyuttu. Zaten yorgun olan oğlu hemen uyumuştu. Kendisi de odasına geçti,üzerini değiştirip yatağa yattığı sırada kapı çaldı.

Narin elinde meyve tabagıyla geldi.

"Yenge abim yesin dedi." tabağı yengesine doğru uzattı.

"Gel birlikte olsun beraber yiyelim hem sende anlat bakalım gelemedim bugün alışverişe ne oldu bitti mi?"

"Bitti yenge çok şükür haftaya da düğün var biliyorsun anca yetişti herşey"

"Yetişmesine sevindim" dedi. Kendi alışverişi oldu bittiye gelmişti. Görümcesiyle biraz daha muhabbet edip ayrıldılar. Çok uykusu gelmişti. Gözlerini kapatacakken duyduğu sesle irkildi Şivan gelmiş üzerini değiştiriyordu. Saate baktığında 02:30'u gösteriyordu ve şivanın
Kaşlarına bakılırsa hayli sinirliydi. Yavaşça doğrulup kocasına seslendi.

"Hoşgeldin"

"Uyandırdım mı?"

Kalkıp kocasının yanına gitti.

"Şivan sinirlisin sanki ne oldu?"

"Mirzaoğlu aşiretinin kızı kaçmış karat istediler berdel dedik,ama karşı tarafın kızı yok"

"Ne olacak Peki?"

Ölüm... dedi genç adam içinden ama bunu karısına söyleyemedi.

"Bakacağız."

Diyebildi sadece. Sabah kahvaltıya indiğinde kocasını göremedi burçin. Asiye hanımın geldiğini görünce

"Anne şivanı gördün mü?"

"Erken gitmiş kızım."

Dedi. Şivan neden erken gitmişti ki? Hem haber de vermemişti. Akşama kadar oğluyla vakit geçirdi. Akşam hamza gelmişti ama Şivan hala yoktu. Hamzanın yanına gidip.

"Abin nerde?"

Hamza ağzını açtığı sırada telefonu çaldı.
Karşıdan duyduğu şeyler hiç hoşuna gitmemişti. Telefonu kapattığında burçin hala ona bakıyordu.

"Abim" Diyebildi sadece

"Ne olmuş Şivana,söylesene"

"Abim vurulmuş yenge"

......................................................................
Hayırlı ramazanlar😍 bölüm biraz kısa oldu ama hemen atmak istedim🤗
Dualarınızda beni de unutmayın olur mu? İsmen dua isterim hepinizden. Allah kabul etsin💕

ÖĞRETMEN HANIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin