ÖĞRETMEN HANIM

41.BÖLÜM "SERT"

Okumaya geçmeden vote vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar 🌻

Sabah gözlerini açtığında yanında yatan adama baktı Burçin uzun kirpikleri kahverengi gözlerini ondan saklamıştı. Bir kolu yastığın altında diğeri yastığın üzerinde yüzüstü yatıyordu. saçları dağılmıştı ellerini uzatıp hissettirmeden hafifçe dokundu...yumuşacıktı saçları. Kocasına dalmışken kızının uyandığını belli eden sesiyle kalkıp ağır adımlarla ilerleyip kızını aldı,uykulu kızı uyumaya müsaitti. Biraz sırtını sıvazlayıp sakinleştirmek istedi. Küçük Zeynep annesinin kokusuyla mayışmıştı tekrardan. Yatakta ki hareketlilikle kocasının uyandığını anladı. Tamamiyle uykuya dalan kızını yatağına yatırdı. 

Kocası da o sırada banyoya gitmişti. Burçin de ilerleyip yatağı topladı ardından  Dolaba ilerleyip kocasına çok yakıştırdığı lacivert takımını ve mavi gömleğini çıkarıp yatağın üzerine koydu.Koyu  mavi elbisesini üzerine geçirip açık mavi şalını takmak için aynanın önüne geçti. Kocası da o sırada banyodan çıktı. Duş almıştı ve şimdi tüm oda onun şampuanı kokuyordu. 

Şivan odaya geçtiğinde yatağın üzerinde kıyafetlerini gördü. Dünkü halinden ancak duşla sıyrılabilirdi,Öyle de olmuştu. Karısı da banyoya girmiş yüzünü yıkayıp dönmüştü. Burçin şalını yaparken Şivan da giyindi. Burçin Şivana yetişmek için hızlı hareket ediyordu. Yine bir hızla kızının baş ucundaki bebefonu ayarlayıp birini de yanına aldı. Ayağına babetlerini geçirirken Şivan da kızını öpüyordu narince. Burçin hazır olunca kapıdan çıkmaya hazırlanan kocasına yetişti. Merdivende kocasının yanında yerini aldı. şimdilerde ona uzak olan adama o kadar hasretti ki. Gözlerini kaldırıp yanında ki koca adama baktı. Şivan karısının ona olan bakışlarını hissediyordu ama ondan tarafa dönmeye niyeti yoktu.

avludaki odaya girdiklerinde sofrada Narini gördü Şivan, küçük kardeşini ne çok özlemişti. Narin abisi ve yengesinin odaya girmesiyle hemen ayaklandı. Karnının el verdiğince sarıldı abisine.

"abim"

"hoşgelmişsin delalamın, çok özlettin kendini"   daha sıkı sardı kardeşini.

"ben de çok özledim abim ama hamileliğin başlarında tehlikem vardı zararlıydı yolculuk şimdide zar zor ancak izin aldım zaten e sizin de işler güçler derken ancak şimdiye nasip oldu vuslat"

abisiyle hasret giderdikten sonra yanlarında ayakta bekleyen yengesine döndü. Onunla da sarılıp hasret giderdi.

"yengem nasılsın"

"iyiyim narin sen nasılsın, bebek nasıl"

"iyiyiz yenge çok şükür az kaldı kavuşmaya"

"hayırla al kucağına inşallah" 

kapının önün de ki Hamza abisi ve yengesi yüzünden kardeşini görememiş söylenmeye başlamıştı bile.

"Kapının önünde durmak edettir nedir çıksanıza şu kapıdan"

Şivan kapıdan çekilip kardeşinin ensesine vurdu.

"De geç hayde söylenme"

Hamza içeriye girince fark ettiği kardeşiyle abisisnin ensesine vurmasını da unutup Narine sarıldı. 

Sadri ağa en son dayanamayarak,

"Geçin oturun sofraya yormayın kızımı"

sofraya oturduklarında Hamzanın gözleri Zehrayı aradı ama yoktu. Kapının sesiyle o yöne döndü. Zehrası gelmiş kapıda elinde ki çaydanlıkla içeriye süzülüyordu. Asiye hanım her sofrada müstakbel diğer gelinini de görmek istiyordu.Zehra çayları doldurup dağıttı. Hamzanın yanına oturacakti ki son anda Ali Zehranın önüne geçip amcasının yanına oturdu. Zehrada bir diğer boş yer olan Narinin yanına oturdu.