Mahperi¿

3K 230 95
                                        

Bugün Mahperi'min yanına gidecektim o yüzden sabah namazından sonra uyumamış ve mutfağa geçmiştim.

Önce kendime çay koyup, yudumlayarak kahvaltı hazırlamaya başladım. Kahvaltılıkları çıkarıp masaya koydum ve ocaktaki patateslere baktım. Akel ve Melih'in en sevdiğiydi, sanırım benim içinde.

Onlar patates kızartması kokusunu alınca uyanırlardı nasıl olsa, onlar uyanana kadar Mahperi'm için browni yapacaktım. Hızla malzemeleri çıkardım ve ocağa erimesi için tereyağını koyup, çikolataları küçük parçacıklara bölmeye başladım. Diğer kaba da yumurta ve şekeri koyarak çırpmaya başladım. Tereyağı ve çikolata erimişti, onları cam kaseye almış ve diğer malzemelerle birlikte hepsini bir güzel karıştırıp üstüne yağlı kağıt serilmiş borcama döktüm ve buzdolabından çıkardığım vişneleri üstüne koyarak fırına verdim.

"Allah'ım, bu gözler neler görüyor?"

Melih'in dediği ile sırıtıp, kolumu göğsümde birleştirip ona döndüm " Bir gün sende mutfağa gir bende şaşırayım ha?"

"Çok beklersin! Ben yapmayı değil yemeyi seviyorum abi, bilmiyor musun?"

Hızla masaya geçmiş ve tabağına patates kızartması almaya başlamıştı.

"Akel'i bekle, sonra kavga ediyorsunuz!"

Melih omuz silkerek patates kızartmasının yarısından çoğunu kendi tabağına almıştı.

"Melih!"

Melih'e dalmış browniyi unutmuştum. Hızla fırına döndüm ve browniyi fırından çıkardım.

"Mahperi'm buna bayılacak."

"Abi, o ne?"

Melih başını uzatmış, browniye bakıyordu, arakadaş hangi ara geldin dibime?

"Browni yapmışsın, abi ne oluyor sen böyle şeyler yapmazdın?"

"Bilmem." Sırıtıp yanından geçtim ve Akel'e sarıldım.

"Günaydın yeşil gözlüm."

Gözlerini ovarak masaya bir de bana baktı" G-günaydın da, sizin mutfakta ne işiniz var?"

"Kahvaltı hazırladım-"

"Melih dayımda yedi."

Kahkaha atarak konuştum"Tam olarakta öyle oldu."

"Hi! Patates kızartması mı o?"

"Hıhım."

Koşarak masaya geçti ve bir tane alıp ağzına attı."Ya çok güzel, uzun zamandır yemiyordum."

Koşarak yanıma geldi ve boynuma atlayıp yanağımdan öptü" Sen var ya dayıların bir tanesisin, seviyorum seni orman gözlüm."

Melih üstümüze atlayıp sımsıkı sarıldı." Bensiz sarılırsınız ha?"

Melih'i itip Akel'e sımsıkı sarıldım ve masaya geçtik.

"Orman gözlüm, annemgil nerde?"

"Onlar erken çıktılar, işleri varmış."

"Bana neden söylemiyorlar ya bende giderdim."

Onun bu haline kahkaha atıp dudağımı araladım"Bugün benimlesiniz, sizi bir yere götüreceğim."

Melih ve Akel hızla bana dönmüş ve merakla bakıyorlardı.

"Sizi bugün Mahperi'm ile tanıştıracağım."

"N-ne, hani senin sevdiğin biri yoktu?"

"İnanmıyorum abi, bize daha yeni mi söylüyorsun."

"Sevdiğim-" Kim olduğunu söylemekten vazgeçtim, göreceklerdi nasıl olsa.

kahverengiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin