Başımı cama yaslayıp, gözlerimi yumduğumda, yüzümde tebessüm oluşturan hayallerim var seninle.
Ve sen, en hoş şeysin gözüme gelen.
˖♡
Eylül 'den..
Gittikçe artan kahkaha seslerine uyanmıştım. Üstümdeki battaniyeyi biraz daha başıma çekerek sesli bir nefes bıraktım. Ne oluyo ya?
Başımdan çekilen battaniyeyle birlikte sinirle gözlerimi açtım. Talha ve Arya karşımda durmuş bana sırıtıyorlardı.
"Ne var ya?"
Talha bana bakıp cık cıklayarak başını iki yana salladı. "İnanmıyorum Eylül! Unutmuş olamazsın değil mi?"
Kaşlarımı çatarak doğruldum. "Neyi unutmuş olamam?"
Ordan Arya atılmıştı" Teyze. Sen bugün benim Fatih'cimin gelini olmucak mısın?"
Of evet ben bugün evleniyordum. Ellerimle yüzümü kapatıp kahkaha attım. İyi değilim.
"Hem seni dışarıda bekleyen birisi var. Bi bak derim?"
Ellerimi yüzümden çekerek hızla yataktan kalktım ve penceremden dışarı baktım.
Bera? Yiağğğ ben seni yerim ki.
Elinde bir sürü kalpli kırmızı balonlar vardı.
Talha ve Arya'ya döndüğümde sırıtışlarını bozmamışlardı. Saçlarımı sweatimin kapişonunun içine saklayarak odamdan çıktım ve terliklerimi giyerek kendimi dışarı attım.
Koşar adım sevdiğim adamın yanına gittim. "Bera..."
Bera'nın bana dönmesiyle, kaşları şaşkınlıkla havalanmıştı.
"Kahverengi'm..."
Gözleri bir süre bende oyalanmış ve kahkaha atmaya başlamıştı.
Üstüme baktığımda anlamıştım neden güldüğünü.
Of!
Yataktan kalktığım gibi çıkmıştım dışarı. Bera'yı görünce akıl mı kalmıştı bende?
Kahverengi sweatim, altında ayıcıklı pjamam bi de onlar yetmiyormuş gibi pizza desenli çoraplarım vardı. Bi de terliklerimle Bera'nın karşısındayım. Allah'ım.
Rezil oldum ya!
"Uf gülme ya!"
Tabi beni ilk defa böyle ev hâliyle görüyordu. Adam ne yapsın ki?
Başımı yere eğip, ellerimi mahçup bir şekilde önümde bağladım.
"Ya güzelim benim gel buraya. Kurban olurum ben sana."
Balonların ipini daha da sıkı tutarak bana biraz daha yaklaşmış ve kollarının arasına almıştı beni.
Başıma kondurduğu öpücüklerle birlikte daha da sinmiştim ona. Çok seviyorum...
"Ben seni pizzalı çoraplarınla da severim güzelim."
Bera'yı ittim. "Gıcıksın ya."
Kahkaha atmıştı.
Eğildi ve yanağımdan öperek konuştu" Seni seviyorum. Çok seviyorum toprak gözlüm."
Ya ama ama ben... Trip de atamıyorum ki.
"Yiağğ bende seni çok seviyorum erik gözlüm."
Kollarımı açmış ve Bera'nın boynuna atlamıştım. Atlamıştım atlamasına ama ikimizde yeri boylamıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kahverengi
EspiritualSaate baktığımda ders çoktan bitmişti, Akel'e dışarı çıkacağımı söyleyip derslikten çıkmıştım. Fakültenin bahçesine çıkmadan önce kantine doğru yürüyüp bir kahve aldım ve ilerledim. O sırada hahverengi başörtülü bir öğrenci kitabını düşürmüş ama fa...