Prolog | İnsanlığın idamı

328 153 48
                                    


Medya; Belda.

         Belda; Kan ve hırçın demek

Kitap konusu tamamen bana aittir.

Kitap sonradan düzenlenmiştir bu yüzden yorumların yeri değişmiş olabilir.

****

"İnsanların yaşamını umursayacak kadar çok yaşamayacağım."

-Belda-

***

Yedi temel duygu, Korku, üzüntü, öfke, nefret, utanç, sevinç ve şaşkınlık. 

Bu duyguların hepsine sahip olarak doğan insanlar çok nadir bulunurken, her insana sadece bir kaç duygu yaşama şansı verilmişti.

Bu duyguların hiç birine sahip olmayan insanlar ise, toplumdan soyutlanmaya zorlanmıştı. 

Belda, toplumdan dışlanmış ilk lanetli doğan çocuk. Tüm duygulara sahip olarak doğmak çok nadir demiştik değil mi? hiç birine sahip olmadan doğmak ise imkansızın da imkansızıydı ama o sıfır ihtimalle doğan bir çocuk vardı.

Belda, İsminin anlamını taşıyan kan ile toplumun önde gelenlerinin dikkatini çekmiş, tanrıların lanetinin sorumlusu olarak görülmüştü. Bütün duygularını anne karnında bırakmış diye aşağılanmış, eksik görülmüştü. O doğmaması gereken lanetli çocuktu.

Belda'nın lanetiyle sonlarının geleceğini düşünen Mariposa halkı, bu durumdan kendilerini kurtaracak tek bir yöntem düşünebilmişlerdi. Bu yöntem ise onların içlerinde çıkmayı bekleyen kötülüğü tüm şeffaflığıyla ortaya seriyordu. 

Ölüm. 

Belda'yı tereddütsüz idama mahkum etmişlerdi. Onun hayatını değersiz görmüş tek bir kelimeyle karanlığa mahkum olmasını emretmişlerdi.

"Öldür!"

Kurtuluşlarının yok olmasını büyük bir keyifle izliyorlardı ki bu uzun sürmeyecekti, kendi elleriyle yarattıkları canavar onların sonu olacaktı.

Mariposa halkı nasıl bir canavar yarattıklarından habersiz Belda'nın kellesini cellatın ellerinden tanrının bir lütfu gibi alırken oldukça keyifliydi. Bu keyiflerinin sebebi çok açıktı. Artık kurtulacaklarını düşünüyorlardı fakat hiç bir şey düşündükleri gibi gitmeyecekti. Onlar kördü. Herkese ve her şeye karşı.

Ama artık bu işin geri dönüşü yoktu çünkü Belda yeminler etmişti, tekrar dönecekti. Tekrar dönecekti çünkü o hala bir duyguyu hissedebiliyordu.

Nefret.

En derinlerine kadar. Baştan sona bu duyguyla dolup taşmıştı. Öyle ki Belda'nın nefreti  Mariposa Duygu tanrılarına bile fazla gelmişti. 

"Nefretim yeminim olsun ki geri döneceğim!Belda son sözlerini Mariposa halkına armağan ettikten sonra gözlerini, tekrar geçmişe açmak üzere yumdu ve sıranın tekrar ona gelmesini beklemeye başladı.

Bu onun ilk doğuşu olmamıştı.

Bu onun son yok oluşu da olmayacaktı.

***

Umarım hoşunuza gider <3

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.


Nefretin TanrısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin