11. Aldatmak ya da Aldanmak

881 39 46
                                    

"Sana bu kadar çok ihtiyacım olmasından nefret ediyorum."

Never Get Used To People, Life Letters

🌈

Adrien Agreste'in Ağzından...

Nasıl oluyor da onu hayal ediyorum?

Gecenin koynuna uzanmış ıssız bir çölün ortasında bir şeyin hareketini bekliyorum. Bir ses, bir ışık, bir yardım. Hiçbir şey değişmedi. Aynı hissettim, aynı gördüm, aynı dokundum. Çöl kumları toplandı bir yana, bir şey değişmedi. Fırtına çıktı ama benimle yarışamazdı. Mucize sandılar çöle oluk oluk damlalar yağınca ama habersizlerdi benim gözyaşlarımdan. Sel olurdu, bu çölü kuruturdu.

Bu his beni öldürürdü.

Dudaklarıma yeniden kapandığında boğazımdan karnıma yuvarlanan lav topunu hissettim. Aşk konulu şiirlere benzetme olan kelebekler karnımda dolaşıyordu. Daha fazlasını ister gibi çekiyordu beni kendine. Dudaklarının sıcaklığı yine değişmiyordu benim için. Tanıdıktı, aynı hissiyattı. Aynı sıcaklığı, aynı dokunuşu nasıl hissederdim? Dudaklarıma dokunan Lady'ydi, nasıl Marinette'i düşlerdim? Aklımdan çıkmıyordu. Aklımdan hiç çıkmayacak gibiydi.

Aldattım. Hem kendimi hem de Lady Noire'yi aldattım.

"Wonder," Nefes nefese dudaklarıma fısıldadı. Yüzümü avuçlayan parmakları tenimi sevdi. Gözlerimi açamadım. Ona bakamadım. İçimde dolaşan kan değildi. Öyle rahatsız etti ki bu durum beni, tamamen gitmek istedim. Sonsuza kadar uzaklaşmak, yok olmak.

Ellerimin ne kadar güçsüzce durduğu fark ettim onun ince belinde. Kirpiklerim titredi. Çikolata kokusunun her yana dağılışı gibi soluklarımız da karışıyordu.

"Lady," Ses boğazımdan çıktı. Evet, o benim partnerimdi. Hayır, Marinette değildi, partnerimdi. Beni öpen oydu. Bana hissettiren oydu. Marinette değil, o değil! İçimdeki çatışmayı sona erdirme sanki güç ellerimde toplanmış gibi belini sıkıca kavradım. Canı acırmış gibi inlediğinde koluma dayanmış eli sertleşti. Alt dudağımı ısırarak geri çekildi. Dokunuşu elmacık kemiğim boyunca kaydı. Boynuma doğru soluklandı. Örgülü saçları aramıza karıştı. Kokusu burnuma doldu. Hayır...

Alnımı omzuna yasladım. Kollarımı bedenine sarmalayarak sarıldım ona. Özür dilerim, Lady. Bunu durduramıyorum. Teninin kokusu saçlarından, sıcak boynundan geliyordu. Daha sıkı sarıldım ona. Kendime benimle olanın Marinette değil, Lady olduğunu anlatmak ister gibiydi bu çabalarım.

Kollarını omuzlarıma koydu, boynuma sarıldı. Saçlarımdan parmaklarını geçiriyordu. "Wonderbug," Bağdaş kurduğum bacaklarımın arasındaydı hâlâ, kıpırdandı. Yüzümü kaldırdı. Göz hizasına ulaşabilmem için parmaklarıyla çenemin altından baskı uyguladı. "Gözlerini aç böceğim." Sesi kısık ve etkileyiciydi. Kirpiklerim titredi ve tekrar ettim: O Lady. Seninle olan partnerin Lady.

Gözlerimi ağırca araladım. Önce buğulu bir karartı düştü gözlerime bir perde gibi. Yıldızlarım bu perdeyi aydınlattı. Uzun kirpiklerin çevresi, kedi yeşili gözlerini gördüm. Bir eli yanağımı kapladı. Kızarmış dudaklarının şişkinli okunuyordu. Dudaklarım sızladı. Gözlerim tamamen net görmeye başlayınca sureti zihnimde oynadı, yanılttım kendimi.

BAYAT MAKARON | MiraculousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin