23. Félix

282 30 210
                                    

"Sen benim hayatımdın ama hayat adil olmaktan çok uzak."

Billie Eilish, No Time To Die

🌈

Yazarın Ağzından...

Pipetle bardağın içindeki buz küplerini dairesel hareketlerle döndürdü. Kahve ve süt birbirine karıştıkça renklerin dağılımını daha iyi izledi. Sonra bu hareketi yapmayı kesti. Kenarları kırışık gözleri bardaktan çekildi, başını kaldırdı.

"Az önce ne dedin?"

Agreste Malikânesinde sıradan bir gündü. Gabriel, sabahı karısının havuza gitme isteğini yatakta zıplayarak gösterirken gözlerini zor bela açtığında kucaklamıştı. Emilie tam olarak olmasa da isteğini gerçekleştirmiş bir şekilde sabahtan beri malikanede değildi. Oğlu Adrien ile birlikte havuza gitmişti. Emilie ısrarla Gabriel'ın da gelmesini istemişti ama Gabriel onu defalarca kez reddetmişti. En sonunda da kabullenmiş, oğlunu koluna takıp malikâneden ayrılmıştı.

Gabriel yorgun hissediyordu. Bu yorgunluk tuhaftı. Daha önce hiç hissetmediği ama gün geçtikçe, ilkel hisleri içinde barındırmaya devam ettikçe bu hisleri kendine resmen bir çatıya dönüştürüyor gibiydi. Neden böyleydi biliyordu ama kendisini süregelen bir reddedilişe soktuğu için gerçeği aklından her seferinde silip atıyordu.

Bu sıcak günde soğuk kahvesini yudumlarken ofisini ziyaret eden Nathalie olmuştu. Aralarında dönen konuşma sır perdesinin aralanmış hâliydi. Bu konuşma sürerken az önce Nathalie'nin söylediği söz Gabriel'ın dikkatini çekmişti.

Bir kez daha sordu: "Ne dedin?"

Nathalie derin bir nefes aldıktan sonra gözlüğünü düzeltti. "Duydun,"

"Yanlış mı duydum diye kontrol etmek istiyorum." Gabriel baskılı bir sesle konuşunca Nathalie'nin gözleri kısıldı.

"Ne yapmaya çalıştığını biliyorum Gabriel ama artık sınırı aştığını da söylemem gerekiyor."

Sakin kaldı ve onu dinlemeye devam edeceğini gösterir gibi arkasına yaslandı. "Daha açık konuşabilir misin?"

"Yarattığın amokatizeler..." Nathalie'nin yüzü buruşurken gözlerini inanamaz gibi kırpıştırdı ve devam edemediği sözünü toparladı: "Amacının dışındasın Gabriel."

"Amacımdayım."

"Değilsin. Amokatizelerle şehre saldırıyorsun. Bu yaptığın resmen teröristlik." dediği anda Nathalie tamamen dürüst olmuştu. Gabriel'ın donmuş yüz ifadesine bakarken, "Bunu destekleyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun." dedi. "Sana yardım teklifimi şehri alt üst et diye yapmadım ama sen," Son kelimenin üzerine bastırdı ve işaret parmağıyla onu gösterdi. "İnsan olmak için insanlıktan çıkıyorsun."

Bu cümle tamamen gerçek anlamındaydı.

Gabriel amacını yerine getirebilmek için artık akuma yollayıp akumatize olan kişiyi manipüle edip mucizeleri ele geçirme isteğiyle hareket etmiyordu. Amokatizeler yaratıyor, şehre saldırıyor ve kahramanların zayıf kalmasını sağlamaya çalışıyordu. Bunun sonucunda hedef kitle kahramanlar olmuyor, bizzat Paris oluyordu.

Gabriel bunu bile göze almıştı fakat Nathalie'den böyle bir karşılık alacağını aklının ucuna getirmemişti.

Nathalie karşındaki yaşlı adamın onu daha iyi anlayıp kavramasını istercesine kollarını masanın üstüne koydu öne doğru eğildi. "Kabullenmek istemiyorsun Gabriel." dedi onun çökmüş gözlerinin içine baka baka. "Kendini görüyorsun. Gittikçe benliğinden uzaklaştığının farkındasın. Şehre terör estirecek kadar artık kuraldışı kararlar alıyorsun. Bunun nedenini de çok iyi biliyorsun."

BAYAT MAKARON | MiraculousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin