BAYAT MAKARON | Miraculous

30. Esirgenen Değerler

"Aşkın bir gölge gibi üzerimde her zaman."

Glee Cast & Jonathan Groff, Total Eclipse Of The Heart

🌈

Tüm vücudumu dolaşan elektriği hissedebildiğim gibi onun da nasıl da heyecanla nefeslendiğini duyabildim. Tutuştuğumuz ellerimiz sıkılaştı, tenim çıplak kaldı. Parmaklarım onun boğumlarına sarılırken dudaklarım yeniden dudaklarına çekildi.

Tüm sıcaklığı dudaklarında toplanmış gibiydi. Üst dudağı dudaklarımın arasındayken boğazından olumsuz mırıldanmalar çıktı. Elini yüzüme koydu, beni ittiğinde gözlerimi araladım ve onun iki eliyle yüzünü kapatıp bana arkasına dönmesini, yere çökmesini gördüm.

Ve Bunnix'i...

Marinette'in kafasına nereden çıkardığını bilmediğim tencereyi geçirirken bana bıkkın bakışlar attı. "Gerçekten mi böcek?"

Gözlerim aralandı. "Alix?"

"Tanrım... Aman Tanrım..." Marinette nefes nefese fısıldarken Bunnix'in yardımıyla ayağa kalktı. Anında kollarını arkadaşına doladığında yeniden Bunnix'in cam gibi gözleriyle kesiştim.

Bakışlarını benden aldı ve ona çevirdiğinde şefkate büründü. "Ah Mari..."

"Alix... Seni öldüreceğim!"

"Eminim planlamışsındır." Dudakları kıvrıldı. Geri çekildiklerinde kaçamak bakışları beni buldu. "Ama önce ben niçin geldiğimden bahseyim, nasıl?"

"Beni engellemek için buradasın," Kollarımı iki yanıma açarken Tikki'yle göz göze gelsem de kwamimin bakışlarından kaçındım. "Tebrik ederim, ifşaya engel oldun."

"Bunun için gelmedim." Göz devirdi ve elini odanın boşluğuna doğru uzattı. Bir portal açtığında bana gözleriyle işaret verdi. "Gel." Kolunu Marinette'in koluna geçirdi ve geçide doğru bir adım attı. "Sen de geliyorsun kedicik."

Arkasından baksam da ikiletmeden onunla birlikte zaman boyutuna geçtim. Marinette'i bırakıp hedeflediği geçide doğru ilerlediğinde gözlerimi indirdim ve hâlâ kafasında tencereyle ayakta duran Marinette'e baktım.

"Marinette?"

Göğsünde kavuşturduğu kolları sıkılaştı. "Ne?"

"Özür dilerim, seni o şekilde öpmemeliydim." dedim, hiçbir şey söylemedi. Yutkundum ve ona dokunma ihtiyacıyla elimi uzattım. Sivil olduğum için bileğimdeki bileklik ters döndü. Onun bana yıllar önce verdiği şanslı bilekliğe bakarken göğsüm heyecanla kabardı. Eğer şimdi elini tutarsam ve o kafasındaki aptal tencereye rağmen kavuştuğumuz ellerimizi görür ve-

"Böcek!" Bunnix'in uyaran sesini duyduğum gibi olduğum yerden sıçradım. Bana olumsuz bakışlar atarken eliyle kendi bileğini göstererek bilekliğimi işaret etti. Kaşlarımı çattım ve omuz silktim. Nefesini vererek başını havaya kaldırırken göz devirdi.

"Hadi gelin bu tarafa doğru." Parmaklarıyla gelmemizi işaret ettiğinde bir adım attım ama Marinette'in dengesizce attığı adımı çarpışmamıza neden oldu.

"Önüne baksana!" Tencerenin içinden sesi boğuk geldiği için bir gülme gelse de kendimi tuttum. Elimi omzuna atarak onu yönlendirdiğimde homurdandı.

"Ben kendim yüreyebilirim."

"O tencereyle mi?"

"Dönüşüm geçirirsen daha kolay olurdu!" dedi imayla.