31. Dikiş İzi

410 31 161
                                    

"Affet beni, pişmanım, seni seviyorum...
Duygularının bittiğini söyleme, bizim için artık geri dönüşü yok.
Çünkü çok şiddetlidir ayrılığın acısı..."

Dimash Kudaibergen, Love of Tired Swans

taekokkandbtss'e sürpriz ithaf! 🤍

🌈

Marinette Dupain-Cheng'in Ağzından...

Paris'in dört bir tarafındaki kutlamalar Shadow Moth'un yenilgi haberinin verilmesiyle başlamıştı. Yaklaşık bir buçuk haftadır kadro kahramanlarla birlikte kamera karşısına geçiyor, beş yıllık terörün sürecini defalarca kez dile getiriyorduk. Medyada ve televizyonda dönen ilk soru elbette Shadow Moth'un kim olduğuydu fakat bu sorunun bir cevabı yoktu.

Bugünse ödüllendirilme töreni vardı. Altı kahraman kameralar karşısında dururken Başkan'ın konuşmasının bitmesini bekliyorduk. Kendimi daha önce hiç hissetmediğim kadar nüfuzlu hissediyordum. Yüz ifadem tanınan ve bilinen Lady Noire'ın aksine ciddiyete bürülüydü. Sadece benim değil, diğer kahramanların da öyle olduğunu biliyorum.

"...Paris beş yılın ardından terörden ayrıldı ve yaşadığımız bu gururla birlikte Paris adına hayatı pahasına savaşan Rüya Takımı için asla ödenemeyecek şükranlarımı sunuyorum." Kürsüden döndü. Bize doğru gelmeye başlayınca ödül töreninin başladığını anladım. Başkan, hemen sağımda duran Wonderbug boynuna madalya taktı. "Başta Wonderbug olmak üzere Lady Noire," derken benim boynuma da bir madalya geçti. "Ryuko, Carapace, Vulpes Jaunes ve Vesperia'ya şükranlarımı sunuyorum." Hepimizin madalyaları takılınca hep birlikte başımızla selam verdik. Başkan elinde tuttuğu üç madalyayla birlikte kameralara konuştu. "Akumatize çatışma sırasında kimlikleri ifşa olduğu için kahramanlıktan emekli olan Viperion ve Queen Bee ile birlikte, görevini hayat koşulları üzerine bırakmak zorunda kalan Rena Rouge'a ayrı teşekkürlerimi sunuyor ve madalyalarını takım lideri Wonderbug'a teslim ediyorum."

Diğer kahramanlar da buradaydı. Onların ödüllendirilmesi ayrı bir şekilde yapılırken kamera kadrajı yüzünden yaşadığım bunaltıcı hissiyatla ellerimle yüzümü sıvazladım. Daha fazla dik duramayacağım için bir asker gibi olan duruşuma son verip hafiften solumdaki Ryuko'ya yaslandım.

Kısık bir şekilde konuştu: "Bunnix ilk kez net bir şekilde kameraların karşısında." Gözlerimi ilerideki sahneye çevirdim. Kahraman topluluğun içinde ona madalya takılması için biraz sıkkın bir tavırla bekliyordu.

"Onun neden orada olduğunu anlamıyorum. Bunnix kadro takımda." dediğimde sağdan bir ses konuştu.

"Öyle ama Paris böyle bilmiyor. Bunnix her zaman saklı kahraman olmuştur." Gözlerimi kıstım ve ona baktım. O kadar değiştirilemez bir bakışı vardı ki konuşurken bile tam karşısına bakıyordu. Bir anlığına onun asker olup olamayacağını bile sorguladım ama üniversite okuduğu aklıma gelince nefesimi verip umursuzca başımı Ryuko'nun omzuna yasladım.

Hiç beklemediğim anda sağ elimin parmak uçlarını tuttu ve beni kendine doğru çekti. "Lady,"

Başım Ryuko'nun omzundan kalkarken yüzümü ona çevirdim. Duruşunu bozmadan konuştu. "Kameralar karşısındayız."

Ağzımın içinden homurdanıp başımı eğdim. Ryuko'nun hafiften gülümsediğini görünce kaşlarım havalandı. Bana göz ucuyla bakıp bir anda kalçasıyla beni ittiğinde sağıma doğru afalladım. Bir elim Wonderbug'un leğen kemiğine yaslanırken diğer elim dengede durmak için havada sallandı. Wonderbug elimden tutup beni ikinci kez kendine çektiğinde gözlerimi kırpıştırarak başımı ona kaldırdım.

BAYAT MAKARON | MiraculousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin