9. Bölüm

8.7K 842 234
                                    

*satır arası yorumları unutmayalım canımlar

“Sana gökyüzünü ısmarladım gülüşlerinde güneş batsın diye...”          Nazım Hikmet 🖋️



Sevgilim... Binlerce bıçaklar batıyordu kalbime. Sevgilim ha ? Sevgilim... Belki benden önce , belki benden sonra... Başkasının elini tutmuş, başkasının gözüne bakmıştı. Ben kendimi bırakıp aşkına bürünürken o içinde benden hiçbir iz bırakmamıştı yani. Gözlerim istemsizce dolarken kapıya yaklaşan ayak sesleriyle yutkundum. Son bir kez nefretle bakacaktım yüzüne. Son kez...

Sesler yaklaşmış, kalbim ürkek bir güvercin gibi titrerken derin bir nefes çekmiştim içime. Ve kadının yanında irice bir erkek bedeni belirmişti. Boyu uzun, fakat onun kadar değil. Heybetli , ama onun gibi kas yığını değil. Başını kapıdan uzatan adam yüzüme şaşkınlıkla bakmıştı.

-Buyrun? Bu haftasonunun kiracılarıyız biz. Bir problem mi var ?'

O değildi... Sadece lanet olası bir isim benzerliğiydi bu . O değildi ! Az evvel kurşun yemiş gibi sızlayan yüreğim hafiflemişti. Herşeyi gibi beni getirdiği bu evde sahteydi elbet. Kiralık bir tatil yeriydi. Ve ben salak gibi kapıya dayanıp insanların gecesini mahvetmiştim. Ne diyeceğimi bilemez halde yutkundum.

-Yo..yok. Sanırım bir yanlışlık olmuş. İyi tatiller.'dedim ellerim zangır zangır titrerken. Adamda kadında yüzüme 'deli midir nedir' der gibi bakışlar atarken koştum toprak yolda. İçimde hem bir korku hemde sonu gelmeyen aptal bir ümit vardı. Bu hamilelik bizi bağlayacaktı birbirimize biliyordum. Onu bulsam... Haberi versem biliyordum vazgeçecekti o saçma intikamından. Nefes nefese demir kapıya ulaştığımda durup düşünceli bir bakış bırakmıştım omuzumdaki test çubuğu dolu çantaya. Ve bir an bile beklemeden çantayı olduğu gibi kapı yanındaki büyük çöp kutusuna atmıştım. Yalıdan kilometrelerce uzakta olması iyi olacaktı. Kimse bulmayacak, Alparslan'ı bulup haberi ona vermeden kimse bu durumu öğrenmeyecekti. Gerisi de takdiri ilahiydi...

🤍

Sabaha kadar gram uyku girmemişti gözüme. Yatakta bir sağa bir sola dönmüş, içimdeki bilinmezliklerle sabahı sabah etmiştim. Lakin yatmakla olmayacaktı bu iş. Kalkıp hem kendimi hemde kafamı toplamalıydım. Paytak adımlarla giyinme odasına girip aynanın karşısına geçtim. Bakışlarım dümdüz duran karnımda ürkekçe gezinmişti. Orada, içeride ondan bir parça vardı. Ondan ve benden... Bizden... Nefret etmem gereken yerde onu hatırlayp böyle ıslatıyordum yanaklarımı. Hormonal bir durum değilse eğer emin olduğum tek bir şey vardı. Ben aptal aşığın tekiydim. Ve asla iflah olmazdım.

Elime gelen ilk kıyafetleri giyip çıktım ölü toprağı serilen odadamdan. Günlerdir yalıda hayalet gibi olduğumdan babacığımın yanına uğramayı da aksatıyordum. Ama bu sabah ihmal etmeyecektim. Kapısını aralayıp usulca süzüldüm ilaç kokulu odaya. İçeriye girince bile yüzüme çarpan baba hissiyatı güven veriyordu. Çok şükür hala hayatta ve nefes alan bir babam vardı . Yanına sokulup mecalsiz elini avuçlarıma aldım. Küçükken onun elleri arasında küçücük kalıp kaybolurdu ellerim. Büyümüştüm ben ama değişen birşey yoktu. Yine kocamandı babacığımın elleri. Ve benim küçük ellerimi hala sevgiyle sarıyordu. Onu uyandırmamak için sessice eğilip iki uzun buse bıraktım uzayan sakallarının arasına. Bu adamın gölgesi bile yeterdi bana...

Geldiğim gibi sessizce çıkmıştım odadan. Ayaklarım artık ailece oturulan sofralara alıştığı için bu kez oflamadan inmiştim salona. Herkes birer ikişer döküldüğünde yemeye başlamıştık. Bakışlarım kaçamak halde Ertuğrul ağabeyimin üzerinde geziniyordu . Son zamanlarda yüzünün daha fazla güldüğünü görüyor, içten içe seviniyordum. Her ne kadar başta garipsesemde bu kız ona iyi gelmişti anlaşılan. Bir iç çekip tabağıma konulan böreğe çatalımı batırdım. Lezzeti damak çatlatan cinstendi . Sanırım artık mide bulantısından iştahlı günlere geçiş yapmıştım. Ve bu börekten varsa bir dilim daha yiyebilirdim. Kafamı tabağımdan kaldırıp börek tabağına uzandım. Bu sırada kulağıma çalınan muhabbetlerde börekten bahsediliyordu. Ben tabağıma bir dilim daha koyarken Rüveyda Hanım ellerini önünde birleştirip anneme hoş bir tebessüm göndermişti.

MURASSA 🌿Muâşaka Serisi🌿 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin