MURASSA 🌿Muâşaka Serisi🌿 (TAMAMLANDI)

35.Bölüm

*satır arası yorumları unutmayalım canımlar

''Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.''     Cemal Süreyya 🖋️

Dalgın gözlerim karanlık odamın tavanını turlarken derince bir of çekerek kıpırdandım yatağımın içinde. Ellerim yanağımın altına yaslanırken bir çocuk gibi bükülmüş dudaklarımla uyuyabileceğimi pek sanmıyordum. Ağabeyimin beni kolumdan tutup zorla yalıya getirmesinin üzerinden saatler geçmişti. Bütün bir günü beni özleyen annem , babam ve yengelerime zorlukla gülümseyerek geçirmiştim. Neyse ki kimseye bahsetmemişti öğrendiklerinden. Gerçi ne öğrendiğinden bana dahi bahsetmiş değildi. Arabada bağırıp çağırmış, en yakın zamanda aile avukatımıza boşanma protokolü hazırlamasını söyleyeceğinden bahsetmişti. Yalının kapısından girdiğimiz an ise susmuştu. Bir daha da konuşmak mümkün olmamıştı. Çaresizce sakinleşmesini bekleyecektim. Tanıyordum ağabeyimi. Eğer zorlarsam geri dönüşü olmayan şeyler yapacağını en iyi ben biliyordum. Kocamı soran aile bireylerime Adana'dan dönmedi , ufak birkaç işi daha var demek zorunda kalmıştım. Ne diyecektim ki başka ? Ertuğrul ağabeyim kocam olacak delişmenin geçmişti yaptığı hataları öğrenip onu tek yumrukla yere serdi, beni  de eve geri getirdi mi ? Bütün bir akşamım beni çokça özleyen Amine ve Gülden ile geçmişti. Yalan yok, bende onları çok özlemiştim. Ve aklım Alparslan'da kalsa da onlarla muhabbet etmek ilaç gibi gelmişti. Duyduğum tıkırtı ile hafifçe kaldırmıştım başımı yastığımdan. Kapalı duran balkon kapısından bir ses geldiğine emindim. Hatta onun...

Yatağımdan adeta uçarcasına fırlamış, koşarak gidip balkon kapısını açmıştım. Delişmen kocam elbette önüne kurulmuş hiçbir seti tanımayacak, gerekirse uçsuz bucaksız denizleri yüzerek geçip kapatıldığım kız kulesine erişecekti. Kapıyı sabırsızlıkla açıp henüz içeri adım atmadan atılmıştım boynuna. Kollarımı ona sımsıkı sarmış, gözlerimi kapatıp her hücremde hissettiğim adamla iç çekmiştim. Son birkaç gündür üzerimdeki bu Alparslan düşkünlüğünü anlamakta zorluk çekiyordum. Eskiden olsa ağabeyim ona ne yapsa hakkıdır, çeksin cezasını diyerek itinayla kenara çekilirdim. Oysaki şimdi evime geri dönmesine izin versin diye ağabeyime yalvarabilirdim. Çarpılmış mıydım acaba? Onu affetmeyeceğime dair çok mu atıp tutmuştum? Yok yok. Adana tatili bana hiç iyi gelmemişti. Resmen kolları arasında durduğum şırdan spora bir kez daha aşık olmuştum. Geri çekildiğimde uzanıp alnım ve saçlarım arasındaki ince çizgeye uzun bir buse kondurmuştu. Elleri kollarımdan süzülüp ellerimi bulmuştu.

-Hadi yürü. Seni kaçırmaya geldim.'dedi gayet ciddi bir tavırla. Az evvel dokunsalar ağlayacak olan ben duyduğum ile istemsizce kıkırdamıştım. Hayatımdaki varlığı beni ya ciğerim solarcasına ağlatmaya yada kahkahalar ile güldürmeye programlıydı. Asla ortası yoktu asla. Parmak uçlarımda uzanıp burnunun ucuna küçük bir öpücük bıraktım. Ardından kesmediği sakallarına karıştı parmaklarım.

-Saçmalama Alparslan! Nikahlı karını kaçırmak sende alışkanlık yaptı.'dedim alaycı gülüşüm arasından. Elinden tutup küskün suratlı dev adamı yatağa doğru çekiştirdim. Buraya kadar gelmişken onun kokusu olmayan bu yatağı kendine bulasa fena olmazdı hani ! Onsuz nasıl uyuduğumu bile unutmuştum ! Nevresimi itekleyip yatağa girdiğimde derinden bir nefes üfleyerek ilişmişti yanıma. Beni çekip okaliptus ağacına sarınmış bir koala gibi çekmişti göğsüne.

-Resmen karımı görmek için gece yarısı balkonlara tırmanıyorum. Ama yok ! Yarın sabah herkes sofradayken gelip konuşacağım Ertuğrul'la.'

Dediğiyle bir an yerimden doğrulup yüzüne doğru sarkan saçlarım ile zifiri gözlerine bakmıştım. Ağabeyim kendi davasında haksız değildi. Kim kız kardeşinin ona kendini başkası olarak tanıştırmış, ardından yalan dolanla nikah kıymış, sonra hiç nikah kıymamış gibi terk etmiş ve başkası ile evlenirken düğününü basıp onu kaçırmış bir adamla evli kalmasını isterdi ki ? Huh ! Bana yaptıklarını düşünürken yorulmuştum! Ve bir de bunların doğru olduğunu , ancak ona neden bir şans daha verdiğimi açıklamam gereken bir Ertuğrul Çalaphan vardı. Henüz yarısındayken öfke patlaması yaşamazsa tabii !