2 - Başka Bir Diyar

159 21 137
                                    

SAYEZEN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SAYEZEN

Ezahir Ormanı

Sabah

Çağırdığı fırtına Saye'nin yüreğinde çırpınmaya devam ediyordu sanki.

Ahzem çöktüğü dizlerinin önünde uzanmış, ter içinde yüzen Zeir'e bakarken korkuyordu. Elini kaldırıp arkadaşının göğsünün üzerine koyacaktı fakat yarı yolda bundan vazgeçip yumruğunu dizinin üzerine çekti. Haklıydı, Zeir dokunanı olursa parçalanacak bir çamur yığınına benziyordu.

Saye kurumuş dudaklarını yalayıp kendine gelebilmek için derin bir nefes aldı. Etkileyici ve en önemlisi ikna edici olmalıydı.

"Elimden geleni yaptım," diye başladı söze fakat Ahzem ona bakmıyordu bile.

"Niye uyuyor?" diye sordu onun yerine.

"Ağrısı çok fazla çünkü." Ahzem, Zeir'in boynuna bakarken kaşlarını acıyla çattı. "Hayır, bacağındaki," diye düzeltti Saye.

Ateşin başını çevirip Zeir'in gömleğinin parçalarının özenle sarıldığı üst bacağa baktı. Pantolonun üzerinde açılmış kafası büyüklüğünde kocaman bir delik vardı. Esmer derisinin büyük kısmı da sarılıydı zaten.

"Nasıl?" diye sordu. Bakışları hâlâ Zeir'deydi.

"Yara iltihap kaptı ve benim artık yapabileceğim bir şey yok." Kesin konuştu. Hatta fark etmeden sesini yükseltmişti bile. Ahzem durumu anlamalıydı.

"Ölecek mi?" Adamın sesi çatlarken bu sefer Saye kaçırdı bakışlarını.

Ne diyecekti? Doğrular önemliydi şimdi. Doğrular o kadar keskindi ki üzerinde yürümek imkansız hale gelmişti. Saye'nin ise dans etmesi gerekiyordu.

"Bir şeyler yapmazsak evet." Neden bu kadar soğuk olmak zorundaydı ki. Ahzem'in acısını, yeşilliğin ortasında tanıdık vahşiliği ile görmezden gelmek bu kadar zorken nasıl da sesi titrememişti.

"İhtimaller var."

"İhtimaller her zaman vardır tümenbaşım." Saye birkaç adım attı ateşinlerin yanına. Ahzem'in kendisine bakmasını istiyordu. Onu görüp, ona güvenmesini istiyordu. Sırtını Saye'ye yaslamasını istiyordu.

"Dinliyorum," dedi Ahzem. Ağzını kapatınca koca çenesindeki kaslar seğirdi. Bakışlarını yerden söküp Saye'ye doğru kaldırınca kadın kendisine bakan şeyden hiç hoşlanmamıştı. Umutsuzluktan nefret ediyordu.

"Önce şu kız kim, onu söyle," diye konuyu yumuşatmaya çalıştı Saye çünkü birazdan önereceği şeyden Ahzem hoşlanmayacaktı.

"Ben Büke," dedi ince bir ses. Başını çevirip baktığında asker kıyafetleri giydirilmiş çocuğu gördü. Kahverengi gözlerinde hiçbir duygu belirtisi yoktu.

AKREP YÜREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin