16 - Suda Kaybolanlar

179 26 62
                                    

AHZEM

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AHZEM

Menar Dağları

İkindi

"Bu kadını tanıyorum," dedi Zeir. "Daha önce gördüm, hatta beraber Müdara bile oynadık."

"Beni hatırladığına sevindim," dedi kısa saçlı cadı. Arkasından bağlanmış ellerini çekiştirip duruyor, bir yandan da Zeir'e laf yetiştiriyordu. "Yoksa kalbim kırılacaktı."

"Ah bu olsun hiç istemeyiz güzelim." Zeir bu işten keyif alır gibi gülümsedi ama adamın korkusu Ahzem için yeterince anlaşılırdı.

"Planını beğenmedim," dedi Zeir yanına gelip kulağına doğru eğilerek.

"Sen hiçbir zaman yaptığım planları beğenmezsin." Ahzen beline taktığı kılıcın kemerini kontrol ediyordu.

"İçeride kaç cadı var bilmiyoruz." Zeir'in sesi sonunda ne hissettiğini yansıtmaya başlamıştı.

"İki cadı gördüğünü söyledi Büke."

"Ama daha fazla olabilir."

"Ne önemi var?" Ahzem başını kaldırıp Zeir'e baktı. "Ne yapmamız gerektiğini biliyorsun?"

"Onları durdurmalıyız." Korkuya rağmen kendini ikna etmek ister gibi kararlılık ile konuştu.

"Ne olursa olsun onları durdurmalıyız Zeir." Ahzem elini, arkadaşının omuzuna koydu. "Bu konuda sana güvenebilirim, değil mi?" Zeir'in kayan bakışları, terleyen vücudu, telaşla omuzlarını Ahzem'den kurtarışı hiç güven vermiyordu.

"Çocukmuşum gibi davranma bana," diye hemen kendini korumaya geçti adam. "Ne yapmam gerektiğini biliyorum."

Yarım saat kadar önce mağaralarda Saye'yi ararken Büke bir hışımla Taz'ın üzerine atlayıp perinin zaten yeterince zarar görmüş ödünü koparmıştı. Büke'nin normelden farklı bu ani hareketleri Ahzem'i endişelendirmiş ve önce Taz'ı sakinleştirip perinin Büke'yi dinlemesini istemişti.

Sonra perde kalkmış ve arkasında oynanan oyun açık bir şekilde görünür olmuştu. Ahzem öğrendiklerini önce alaya alıp gülse de gerçek olabileceği fikriyle iğrenip çok çirkin ve arsız bulmuştu. Ama Zeir gibi öfkesine yenilip Taz gibi rehavete kapılmamıştı. Bu yüzden kendilerini arayan iki cadıya kolayca pus kurup yakalamışlardı.

"İyi o zaman," dedi Ahzem. "Gidiyoruz." Ayaklarının dibinde sürünen kadını gömleğinin ensesinden tutup kaldırdı.

"Yılan!" diye bağırdı kadın ciğerlerindeki tüm güçle. "Hepinizin günleri sayılı." Cadı, Adamın yüzüne nişan alıp tükürdü ama adam vaktinde çekilince sıvı Ahzem'in göğsüne çarptı. Ahzem kuşağında çıkardığı mendili ile önce kaftanını temizleyip sonra kadının ağzına soktu. Ağız bağını sıkıca öfkeyle titreyen dudakların üzerine geçirdi.

AKREP YÜREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin