Yılan Yürek isimli kitabın devamıdır.
.•▪︎°☆°▪︎•.
Konu, oluşturulan evren ve karakterler şahsıma aittir.
Kitapta şiddet ve intihar sahnelerine yer verilmiştir, lütfen buna göre okuyunuz.
Kendinizi tanıyın...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ç İ F T Y Ü R E K
Menar Dağları
Akşam
En azından su soğuk, diye düşündü Saye.
O kadar çok terlemişti ki hançerin elinden bir türlü kayıp gitmemiş olmasına hayret ediyordu. Sular, kovadan boşalır gibi mağaranın içine dolmaya başlayınca bıçağı belindeki kuşağa sokmanın vakti geldiğini anladı kadın ama gümüş kını bir türlü bulamadı. Suların alıp götürdüğüne ya da kayaların altında kaldığına karar verip Ahzem'e ne diyeceğini düşünerek hançeri yerine dikkatle yerleştirdi.
"Buradan çıkmalıyız!" diye bağırdı peri. Üstünde kürkü yoktu ve ceylan derisinden gömleği göğsüne yapışmıştı. İyice ıslanan turkuaz saçları kararmış gözüküyordu. Dizlerine kadar gelen su yüzünden ayakta durmakta zorluk çekiyor yere dağılmış taş parçalarına tutunarak Saye'nin dikkatini çekmeye çalışıyordu.
Saye ise bir anda önünde dikilmiş olan taştan duvarı yumrukluyordu. Min'in cesedi taşların altında sıkışmış ama ezilen bedeninden akan kan suyu boyamıştı. Saye başını indirip kayaların arasından görünen ölü bacaklara bakma cesaretini gösteremiyordu.
"Ahzem! Zeir!" Son beş dakikadır olduğu gibi su sesleri arasında kaybolan ve kayadan duvarları aşamadan gelen cevabı bekliyordu.
"Buradan çıkmalıyız!" Taz kalçasına kadar gelen suyun içinde zıplayarak Saye'yi omuzundan yakalayıp kendine çevirdi. "Şu giderek yükseliyor, buradan çıkmalıyız!" Adamın bağırışları kadının gözlerinin önünden kayıyor ama kulaklarına ulaşmıyordu.
"Bırakamam," dedi Saye. "Benden bunu isteme."
"Kimseyi bıraktığımız yok, yaptığım sey yüzünden kayalar çapraz düşüp üstlerini kapattı ama kaçınmayı başarmışlar. Seslerini de duyduk iyiler." Taz, kadının çaresizliğini görmüş olacak ki biraz olsun sakinleşti. "Onları daha sonra bulabilmek için ilerlememiz gerekiyor. Ben çok yoruldum Saye, bu kadar güçlü akan suyu durduramam." Başını kaldırıp akşam güneşinin aydınlattığı gökyüzüne baktı. "Karanlıkta suyun içinde kalacağız. Kuru bir yer bulmamız gerekiyor. Buradan çıkmalıyız, hareket etmeliyiz. Lütfen Saye çok korkuyorum bana yardım et, beni yalnız bırakma. Kendi deliliğim bana yetiyor." Perinin güzel yüzü tüm kanı çekilmiş gibi bembeyaz olmuştu. Normalde çok büyük olmayan hafif baygın gözleri şimdi Saye'ye kocaman geliyordu.
