S A Y E Z E N
.
Dikenlik
Yıldızkalbi Sarayı
İkindi
Aya-Tuva yardım etmekten pek hoşlanıyor gibi davranmasa da dört elinden geldiği kadarıyla işleri Saye için çok kolaylaştırmıştı. Çalışma odasına kavuştuktan ertesi gün kova kova suları taşıyarak yerleri silmiş, tezgahın üzerindeki yağlı tabakayı ovalayarak çıkarmış, bacak boyları farklı olan masanın dengesini düzeltmiş, Pollimo'nun bir yerlerden bulup getirdiği cila ile masa ve sandalyeleri cilalamış, yerde duran dolabı kaldırıp duvara çivilemişti.
Bunları dört eliyle o kadar hızlı yaptı ki Saye kadının gücüne tekrardan hayran kaldı, neredeyse bir ateşin kadar güçlüydü. Sadece şaşırmakla kaldı çünkü ona engel olduğu ve tek eliyle yaptığı beceriksiz girişimlerinden rahatsız olduğu için Tuva, Saye'den hiç de kibar olmayacak şekilde kenara çekilmesini istemişti. Saye de başını sallayarak kabul etti ve bir aydır kapalı bir odaya tıkılıp kalmasından sonra bahçeye çıkıp toprağın ve güneşin tadını çıkardı.
Odasında çalışan Silahtar'ı yine kendini izlerken gördü Saye. Başını kaldırıp kulenin birinci katına bakan kendisiydi ama orada görmeyi beklediği adamı bulmuştu. Adam elinde taşıdığı kitabını okumayı bölerek Saye'nin varlığını yeni fark etmiş gibi bir halde kadına bakıyordu. Saye'nin ona olan meraklı bakışlarından hiç utanmamış hatta rahatsız bile olmamıştı. Adam da tuhaf bir şekilde meraklı hissediyordu. Ama sonra dün ağlarken çimenlerin üzerine uzanmış Saye'yi izledikten sonra yaptığını yaptı ve işine geri döndü.
Tuva'ya anlatmıştı olanı. Tovaz yüzünü Saye'nin üzerinde bir avuç bok varmış gibi buruşturmuş ve adamın kadınsızlıktan sapkınlığa düştüğü ile ilgili yorumlar yapmış, sonra da bir daha Saye'yi yalnız bırakmaması gerektiği konusunda söylenmişti.
"Sana zarar veremez," demişti Aya-Tuva. "Herkes Dev Kadın'dan korkar."
"Dün geceki kız pek korkuyor gibi değildi."
"Salağın önde gideniydi çünkü," deyip konuyu kapatmıştı kadın.
Pollimo'nun söylediklerine göre Saye'den daha çok korkmuştu o cariye. Dev Kadın da bir cadıydı -hatta bir narcadıydı- ama birkaç kapı ötede uyuyan Saye'den daha çok korkup ona karşı çıkan her güce rağmen Saye'yi öldürmeye karar vermişti. Zararlı çıkan kendisi olmuştu.
"Pırıl pırıl yaptın burayı," dedi Saye masada oturmuş soğuk şerbetlerini içerken. Yaz ortasıydı ve kuru hava yakıyordu. Çalıştığı için hararetlenen Aya-Tuva için kendilerini yoklamaya gelen Pollimo'dan yalvar yakar soğuk içecekler istemişti Saye. Kadın da önce burun kıvırmış, kimsenin uşağı olmadığına dair bir nutuk atmış sonra da üç bardak reyhan şerbeti ile kapıda belirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKREP YÜREK
FantasyYılan Yürek isimli kitabın devamıdır. .•▪︎°☆°▪︎•. Konu, oluşturulan evren ve karakterler şahsıma aittir. Kitapta şiddet ve intihar sahnelerine yer verilmiştir, lütfen buna göre okuyunuz. Kendinizi tanıyın...