3 - Vedalar ve Buluşmalar

154 35 74
                                    

TAZ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

TAZ

Mesa Köyü

Gece

Taz bekliyordu.

Kaç yıl olduğunu yine unutmuştu ama bekliyordu işte. Annesi gittiğinden beri bir türlü gelmeyecek olan şeyleri bekliyordu. Onu iyileştirip daha iyi yapacak, bu yarım halinden kurtarıp tamamlayacak şeyin gelmesini bekliyordu. Başka hiçbir şey yapmıyordu. Ama zamanın daraldığını bilmek işleri iyice çığrından çıkarmıştı. Heyecanı o kadar yüksekti ki yıllardır tüm sıkıntı ve karamsarlığını döktüğü yatağı ona dar gelmeye başlamıştı. Odası bile aklına hayaline gelmeyen mağaralardan bin kat korkunçtu. Birkaç gündür dışarıda uyuyordu bu yüzden.

Bitiyordu ama. Bitecekti çok yakında. Neye adım atacağını bilmiyordu ama önemli bir maceranın tanığı olacağına emindi. Verilen tüm sözler bu doğrultudaydı. Tüm bu gerginliğin yerini daha iyi hisler alacaktı.

"Taz, merhaba," dedi Yeşil Adam.

Evin ahşap çatısında, hemen yanında belirmişti. Eski pantolonunun dizlerini çekerek Taz'ın iki karış ötesine oturdu Yeşil.

"İyi akşamlar," dedi peri, adamı selamlayarak. "Nerelerdeydin?"

"Orada, burada." Tabii ki verdiği cevap ucu açık olacaktı. "Senden ne haber?"

Gökyüzü her zamanki gibi yıldızları ayaklar altına serecek kadar bulutsuz ve parlaktı. Taz da her zamanki gibiydi. "Aynı," dedi. "Dolaştım biraz, o kadar."

"Anladım."

Birbirleri ile konuşmadan sessiz kaldılar sonrasında. Yeşil Adam birbiri içine geçmiş olan kerestelerin üzerinde uzanıp gökyüzü manzarasının keyfini çıkarmaya başladı ama sessizliği çok şey anlatıyordu. Her zaman ağzından sorular eksik olmayan, Taz'dan bir şeyler anlatmasını ya da ondan bir şeyler yapmasını isteyen adam sessizliğin içinde öylece beklemezdi. Önemli bir şeyler anlatacaktı belli ki. Keyfinin gelmesini bekliyordu.

Taz ise sabırsızca önünde karanlık gölgeler oluşturan ağaçlara bakıyordu. Serin havada dallar birbirine sürterken rüzgar uğulduyordu.

"Annemi ne zamandan beri tanıyorsun?" diye sordu yoktan yere. Cevap alamayacağına emindi ama yine de adamı harekete geçirmek istedi.

"Bin yıllar oldu Taz. Benim bile hafızam bazı şeyleri unutuyor artık."

"Geçmişi biliyordun hani."

"Evet ama gidip görmem gerek. Ben şu an burada kalmayı tercih ediyorum."

"Eski arkadaşsınız yani?"

Adamdan cevap gelmedi. Topuğundan çıkardığı papucunu sallamaya başladı Yeşil. "Evet, öyleyiz."

"Peki nere-"

AKREP YÜREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin