9 - Kurtuluş İçin Bir Arayış

120 19 45
                                    

HASNA

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

HASNA

Yankı Şehri

Sabah

İkizler Hasna'nın attığı adımları bir kedinin hafifliğinde takip ediyor olsalar da cadı peşine takılan ateşinlerin artık fazla olduğunu düşünüyordu.

"Sizin yapmanız gereken işler yok mu?" diye azarladı onları her gün yaptığı gibi.

"Yapmamız gereken tek şeyi yapıyoruz zaten," diye yanıtladı onu Asral.

"Senin fedailiğine soyunmaya ben de bayılmıyorum zaten," diye kardeşinin cümlesinin kendince devamını getirdi Hude.

"O zaman kaybolun."

"Kesin emirler böyle, sen de bizim gibi buna uysan işimizi kolaylaştırmış olursun."

Talu ve Zeir karargahtan ayrılalı üç hafta kadar oluyordu. Gönderdikleri birkaç mektup dışında neler olup bittiğinden haberleri yoktu geride kalanların. Asral kafilenin Verde'ye yeni varmış oldukları konusunda ısrarcıydı o yüzden bir süre haber beklemek kadına göre manasızdı.

Hasna'nın tek yaptığı ise buydu. Cadı bir türlü tükenmeyen sabrına sığınarak sadece bekliyordu.

"Hanımın nerede olduğundan haberiniz var mı?" diye sordu ikizlere.

"Kız kardeşi ile birlikte talim alanındalar."

"Bu sıcakta mı?"

"Sıcağın bize pek işlemediğini biliyor olman lazım," dedi Hude. "Elinde bir deste okla gördüm Almakay hatunu yarım saat kadar evvel." Asral hafifçe güldü.

Avcı'nın sıkıntıdan patladığı doğruydu. Kardeşi ile ettiği kavgalardan sıyrılabilirse arada kendi korumasını kolayca atlatarak tek başına çıkıp atlı geziler yapıyor, bulundukları çorak topraklarda gözüne kestirebildiğini avlamaya çalışıyordu. Beklemek ona göre bir şey değildi devamlı belirttiğine göre. Artık harekete geçmelilerdi.

Serbevne ise onu sakinleştirmek yerine damarına basmayı tercih ediyordu. En başta tüm diğer kavgalarında olduğu gibi sakin olmasını söylüyor, herkesin elinden geldiğince yardım etmeye ya da yardım bulmaya çalıştığını belirtiyordu. bunun karşılığında aldığı cevap daha fazla ısrar olunca da Almakay'dan hiç de nazik olmayacak bir şekilde çenesini kapatmasını istiyordu. Tartışmaları bu noktadan sonra kulak misafiri olmak zorunda kalanlar için işkenceye dönüşen çirkin bir kavgaya evriliyordu.

"Serbevne de yanında öyle mi?" Hasna şüpheyle kaşlarını kaldırdı.

"Öyleydi en son."

AKREP YÜREKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin